2.Bölüm-Hata

361 24 22
                                    

Ekibin yaptığı usülsüzlük 1 aylık bir yargı sürecini beraberinde getirmişti. Hem İpek hem ekip hem de Ateş adliye koridorları ile hastane arasında mekik dokuyordu. Durum Ateş için büyük bir sorun gibi görünmese de ekip ve İpek için işler pek iyiye gitmiyordu. Özellikle de evraktaki ekibin keleğinden dolayı İpek için işler hiç iyiye gitmiyordu.

***

Sıkıntıyla nefesini verdi İpek. O kadar kötü hissediyordu ki. Aklına geldikçe gözyaşları gözlerine hücum ediyordu.

Ateş her zamanki gibi içeri girdi. İpek hiç oralı olmayınca Ateş durumu hemen anlamıştı.

Ateş: İpek hocam ne kadar güzel olmuşsunuz bugün, yakışmış siyahlar.

İpek: Ateş neden geldin?

Ateş: Seni görmeye geldim,gelemez miyim?Geri mi gideyim?

İpek hafifçe gülümsedi.

İpek: Yok, kalabilirsin tabii ki.

Ateş: Kalayım, kalayım da ne bu böyle cenaze evine gelmişim gibi.

İpek: Durumları biliyorsun.

İstemeden de olsa tekrar hatırlattığı için gözleri hafiften dolmaya başlamıştı. Ateş'in bunu fark etmesi de fazla zaman almadı elbette

Ateş: Biliyorum da, böyle olmaz İpek hocam bu iş. Bir deri bir kemik kaldın,hep mutsuzsun.

İpek'i neşelendirmek için biraz daha fazlasını söylemek istedi Ateş,bir de içinden geliyordu tabii.

Ateş: Gülmenin sana ne kadar yakıştığını hatırlıyorum mazimizden. Hadi kalk,bir şeyler yemeye gidelim acıktım ben.

İpek itiraz edecekti ama Ateş'in ısrar edeceğini biliyordu. Bu yüzden hiç cevap vermeden çantasını aldı ve ikili beraber çıktı.

***

İpek ve Ateş sakin bir restoranta geldi.
Siparişlerini verdiler.

Ateş: Muhabbetinize doyum olmuyor İpek hocam.

İpek hiçbir şey demedi. Yüzü düşmüştü yeniden.

Ateş: Şşt,yapma böyle.

İpek: Aklımı kaçıracağım Ateş, ne ekibin bana haberim olmadan yaptığı şeyi kaldırabiliyorum ne de işimden olma ihtimalini. Çok fazla geliyor bunlar.

Ateş bunun ciddileşmesini gerektiren bir durum olduğunun farkındaydı ve içinden geçenleri de hafife almaya hiç niyeti yoktu.

Ateş: Biliyorum İpek,her ihtimal gerçek olabilir ama ben her iki şekilde de yanındayım tamam mı? Siyah ya da beyaz,gri yok.

İpek Ateş'in masadaki elini tuttu. Boğazındaki yumrudan dolayı bir şey söylemeyi kaldıramıyordu.

**

İkili restorandan ayrılıp evlerine dağılmıştı. Ateş'in içi bir türlü rahat etmiyordu. Sürekli İpek'i düşünüyordu. Morali çok bozuktu ve kendisine iyi bakmıyor oluşu canını sıkıyordu. Bu yüzden taksiye atladı ve hiç tereddüt etmedi.

Kapı tıklandı ve İpek koşarak açtı.

İpek: Ateş,ne oldu?

Ateş: Aaaa İpek hocam alınıyorum ama, ben hiç öylesine gelemez miyim? Merak ettim,seni.

Bu beklenmedik andan sonra ikisi de duraksadı. Ateş devam etmesi gerekiyormuş gibi hissetti.

Ateş: Merakıma da fazlasıyla değdi doğrusu.

AtPek◎Hekimoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin