Tek başıma allahın dağında kalmıştım telefonumda yanımda değildi ohh valla ne ala dünya şimdi bağırcamda boğazlarımı yırtcamda daha neler!! Keşke beyaz atlı bir prens gelip allahın dağından beni alsa keşke. Neyse yürürken falan işte küçük bir köy müdür kasabamıdır nedir o jer ne boksa onlardan bir tane gördüm ve koşa koşa oraya gittim. Benim geleceğimi biliyorlarmış gibi karşıladılar beni hele bir tane çocuk vardı valla istanbulda bile böylesi yohamına. Neyse çocuk beni yanına çekerek "hoşgeldin tuana bizde seni bekliyorduk gel sana kalacağın odayı göstereyim" dedi. Açıkcası ne yapacağımı bilmiyordum ama çocuk harbi çocuktu lan ben ne piç bir kızım ya :D :D
Lan olum sizde her boka inanıyonuz yaa şaka tabi lan böyle olmadı tam tersine biraz ilerledikten sonra bizim evdeydik eve girdiğimde annem büyük bir telaşla "doğukan diye biri varmış bu yaşta ne doğukanı" diye bağırdı amk başım dönmüştü olaylar bereden nereye gelmişti anlamamıştım ama anneme bağırarak karşılık verinde bana ergenler gibi trip atmaya başladı tamı tamına 3 hafta sürdü annemin tribi ama sonra ufak bir hediyeyle yeniden barıştık. Ufak dediğim hediye ise 355 tl'ydi annem için bunu yapmam büyük fedakarlıktı aslında.
Akşam olduğunda ise odamdan çıkmamıştım acaba bunların hepsi ne olabilirdi diye düşünüyordum(3 hafta sonra ama bunlar). Meğersen bizim bu malların eşek şakasıymıs böyle eşek şakasının ben varyaaaaa.........
"Sonrada işte hayatıma normal bir kız okulumada normal bir öğrenci olarak devam ediyorum. Annemde bana normal bir anne olarak davranıyo.
Yani kısacası artık mutluyum bana karışan kimse yok kalbimi kıran kimse yok herşey yolunda gidiyo ama sanırım en iyi giden şeyde doğukanla barışıp yeniden baraber olmamızdı." yazıp bilgisayarı kapattım. Sabah olmuştu güneş doğmuştu kuşlar cıvıl cıvıl ötüp kulağımı sikiyorlardı . Tamda bu arada jüjü aradı açtığımda ise 'aşşağı in' diyerek telefonu suratıma kapattı. Bende heyecanlanıp hemen aşşağı indim bir arabayla gelmişti ve o araba doğukanın arabasıydı. Arabaya binip okula gittik. Neyse işte dersler falan derken gün bitmişti tamda rahatlayıp eve gidicem derken bizim bu ikinci doğukan seslendi"yanıma gel" diye içimden bir of çekip yanına ilerlediğimde ise elinde birdavetiye vardı ve adım yazıyordu alıp okuduğumda ise akşam yemeği planını öğrendim hemde çakma doğukanla başbaşa. Birnevi güzel birşeydi onla tüm akşamı geçirmek bir yandan ise korkuyordum ya ona tutulursan ya onu seversem diye?. Tüm bu endişelerim kaybolduğunda başımı kaldırıp "tamam"dedim oda büyük bir sevinçle olduğumuz yerden uzaklaşdı. Doğukan beni alacağında ne giysem diye düşünürken saat yaklaşmıştı doğukan neredeyse kapıdaydı. Hemen o kırmızı dekolteli elbisemi giyindim kırmızı ruj sürüp siyah topuklu ayakkabımı giyindim ve son olarak deri ceketimi üstüme alıp aşşağı indim. Doğukan ağaç olmuştur sanırım diye umarken daha gelmemişti bile. Geldiğinde ise arabaya binip onlara gittik. Yemeğimizi yedik film izledik sahilde dolaştık son olarak eve geri geldiğimizde pis sapık beni kötü şeylerine alet edicekti. Al işte doğukan çakması değilmi? Bizim gerçekse derslerde iç çamaşırıma bakmaya çalışıyordu. Allahım ben kimi kınadımda bunları verdin başıma.
Aslında o günden sonra hayatımı değiştirmeyi düşünüyordum ama nerde ben ve değişmek olum daha liseye geçerken bilerek sınıfta kalmıştım sırf yeni bir okula gitmim diye.