love me like i love you || Minsung

seven

20.09.2021

Merhaba Min.

Günüm biraz garipti. Sana daha önce bahsetmedim fakat beni sevmeyen bir çocuk var. Aslında tam olarak sevmeyen değil. Biraz uzun bir hikaye ama kısaca anlatayım sana.

Benden hoşlandığını iddia ediyordu eskiden. Beni kimse sevmedi bu zamana kadar o yüzden nasıl davranacağımı bilmiyordum. Kötü davranmadım Min! Yemin ederim nazik olmaya çalıştım. Bana açıldığı zaman cevabım belliydi fakat düşünmemi söyledi. Diğer gün reddettim onu.

Sonra garip davranmaya başladı. Benimkiler de sevmemişti onu, davranışlarını. Seungmin ona takıntılı diyordu. 'Gururuna yedirememiş reddedilmeyi.' demişti. Jeongin ve Felix de öyle düşünüyordu.

Bir gün sınıfta tek kaldığım zamana denk geldi. Bana doğru yaklaştı ve laflar etti bana. İğrenç olduğumu, pislik olduğumu ve bunun gibi birçok hakaretler etti yüzüme karşı. Berbat hissettim Min. Ama bunları hak etmemiştim, çünkü kötü bir şey yapmadığımı biliyordum. Yine de kötü hissettirdi işte.

Bana yaklaşmaya başladı sonra, dedikleri ve tavırları zıt gibiydi. Korktum, geri çekilmeye başladım. Kapıya doğru geldiğimde açmama izin vermedi. Yalnızca o korkunç gözlerini üzerimde gezdiriyordu. Bir şey yapacağını hissettiğim anda gözlerimi kapattım.

Aniden arkaya doğru düşmeye başladım ne olduğunu anlamayarak. Birisi tuttu beni. Gözlerimi açtığımda o güzel yüzünü gördüm. Minho gelmişti. Neler olduğunu sorgularcasına karşısındaki çocuğa bakıyordu sert bir şekilde.

Hemen Minho'nun arkasına saklandım. Titreyen ellerimle tuttum omuzlarından. Fark etmişti titrediğimi. 'Eğer bir daha böyle birisini rahatsız edersen seni şikayet edeceğim. Ayağını denk al!' dedi soğukça. 'tch' dedi ve gitti yanımızdan o çocuk.

'İyi misin Jisung?' diye sormuştu. O zamanlar bana sincap diye seslenmezdi. Yakın değildik, yeni tanışmış gibiydik. 'İyiyim.' demiş olsam bile ellerim beni ele veriyordu. Beni Felix'lerin yanına götürdü ve olanları anlattı. Daha sonra ise benimkiler de Minho'ya o çocuktan bahsetti.

Bana dikkatli olmamı söyledi. Pek iyi şeyler söylenmiyormuş onun hakkında. Ben de başımı salladım usulca. Bana bulaşmadı ondan sonra, ta ki bugüne kadar.

Bugün geldi yeniden yanıma. Neler yaptığımı sordu. Soğuk davranmadan yanıtlamaya çalıştım. Sonra bana onu sevip sevmediğimi sordu. Sevmediğimi söyledim, dürüst oldum. Kaşları çatıldı, bir anda davranışları değişti. Sanki iki kişilikli gibiydi Min!

Neyse ki koridordaydık, Felix gördü bizi. Koşarak ulaştı yanıma ve dik dik baktı ona. Benimle yapması gereken bir şey olduğunu söyledi uzaklaştırdı beni ondan. Koridoru dönünce koşmaya başladı beni de peşinde sürükleyerek. Bizi takip edebileceğini düşünüyordu.

Changbin'lerin sınıfına getirdi bizi. Nefes nefese kalmıştık koşmaktan. Bunu fark ederek ne olduğunu sordular. Felix gözlerini bana dikti ve anlatmamı bekledi. Derin bir nefes aldım ve anlattım olanları.

Minho kızgın görünüyordu. O çocuğa mı sinirlenmişti? Bu beni düşündüğü anlamına mı geliyor? Umut etmeli miyim sence Min?

Bu arada Min. Yarın annem odamı kontrol edecek sanırım. Ne zaman oda kontrolü yapacak olsa o gün içinde benimle konuşur. Yani günümün nasıl geçtiğini sorar. Bugün de sordu işte. Bu da demek oluyor ki yarın ben okuldayken odamı kontrol edecek. Bu yüzden yarın benimle geliyorsun!

Yarın görüşürüz Min! İyi uykular.

~~~~~

Diğer bölüm düzyazı halinde olacak. Yani bu sefer günlük ile karşılaşmayacaksınız.

Umarım hoşunuza gitmiştir.

Elimden geldiğince dikkat etmeye çalıştım fakat yazım hataları varsa kusura bakmayın lütfen.

♡