jungkook, titreyen elleriyle kutuyu kapattı. yaptığı şeyin farkına varmakta güçlük çekiyordu. katil olduğunu kabullenmek istemiyordu. zavallı hayvanın korkak bakışları aklına dolduğunda, yanakları gözyaşlarıyla ıslandı. adam, ona paketi kapıya bırakmasını söylemişti. jungkook'a inanmak için kanıta ihtiyacı yoktu ki. zaten her şeyi bilmiyor muydu?
jungkook, adamın ondan ne istediğini bilmiyordu. şantaj yapan insanlar genelde para isterdi. bu oyunun adama yararı neydi ki? bir tavşanın ölmesi ona ne kazandırıyordu?
derin bir nefes alarak oturduğu yerden kalktı ve dış kapıya ilerledi. güneşin doğmasına bir saatten az kalmıştı. kapıyı araladığında kendinden yaklaşık iki metre uzaklıkta dikilen adamı fark etti. uzun boyluydu, yapılı bir vücudu vardı. aralığı büyütüp dışarıya adımladı. "yaklaşma." sesi telefondakinden çok da farklı değildi. jungkook denileni yaptı. elindeki paketi ayaklarının dibine bırakarak geriledi. sırtını kapıya yasladığında hissettiği ani soğukla titredi. adam, jungkook'un bakışlarına karşılık vermiyordu. aksine küçüğün suratı hariç her yere bakıyordu. birkaç adım ilerleyerek paketi yerden aldı. vakit kaybetmeden kapağı açtığında jungkook, aklına gelen görüntüyle öğürmüştü. adam bakışlarını kutudan kaldırıp jungkook'a baktı. koca sokağı yalnızca tek bir lamba aydınlattığından yüz hatları seçilmiyordu. "aferin jungkook-ah" sesi alaycı değildi. hayvanı tek eliyle tutarak kutudan çıkardığında jungkook'un gözleri şaşkınlıkla büyümüştü.
tavşan yaşıyordu.
jungkook, hayvanı öldürdüğüne emindi. acı dolu iniltilerine ve akıttığı son damlaya kendi gözleriyle şahit olmuştu. adam kaybettiğini düşünecekti. endişeyle yaslandığı kapıdan doğruldu. "ölmüştü, yemin ederim-" adam elindeki tavşanı serbest bıraktı. zıplayarak jungkook'un yanına geldiğinde, hayvanı vakit kaybetmeden kolları arasına almıştı.
"beşinci görev tamamlandı tavşancık. kendine iyi bak."
jungkook cevap vermek için gözlerini tavşandan ayırıp yola çevirdiğinde karşısında kimseyi görememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hold me tight | namkook
Fanfictionağlamayı kes ve bir şey söyle. "bunu neden yaptın?" "özür dilerim." unut gitsin, sana bunu ya da şunu yap demeye hakkım var mı ki? "bana günahkar mı diyorsun?" 310122-080622