Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hikayeyi kütüphanenize eklemeyi unutmayın!
Masada fırtına öncesi sessizliğe benzer bir sessizlik vardı. Evdekilerin bir çoğunun birbirlerini bu kadar net ilk kez görüşleriydi. Bu yüzden herkes çekinmeden birbirlerini izliyorlardı.
Lisa bakışlarını bir süre masada gezdirmişti. En az meraklı aralarında Lisa olabilirdi ya da karnı çok açtı. Basitçe büyük bir tencere makarna yapılmıştı, yanında güzel bir sos ve gazlı içecekler alınmıştı. Lisa başlarda onlardan ayrı bir yemek yapmaya yeltenmişti fakat sonra mutfakta Jennie'de makarna yaptığını görünce ona yardımcı olmuştu.
Ufak mutfakta hemen yanlarında makarnaya sos yapmakla meşgul olan Jeon ile hiçbir iletişim kurmamıştı ve her ikisi de Lisa'nın, Jungkook'un yaptığı sosa elini sürmeyeceğini.
Masanın başına Jungkook diğer başına ise Taehyung oturmuştu. Rose ve Jennie, taehyung'a yakın tarafta karşı karşıya oturmuştu. Jimin ve Lisa'da karşılıklı, Jungkook'a yakın tarafta oturmuşlardı.
"Ee makarna nasıl olmuş?" Jennie'nin neşeli sesiyle hepsini dikkati tabaklarındaki makarnaya çevrilmiş. Her bir ağızdan olumlu sözcükler dökülürken, ufaktan yemek yenmeye başlanmıştı.
Aralarında ufak ufak sohbetler kurmaya başladıklarında, Lisa bunlara katılmamayı tercih etmişti.
"Yani aramızdaki en büyük sen misin?" Rose'den çıkan soruyu adını hatırlamakta zorlandığı muzır tipli çocuk yanıtladı. "Hayır Jungkook olmalı- Harbiden sen okuyor musun?"
Lisa tabağından bir lokma atıp kafasını kaldırıp, cevap vermesi beklenen Jungkook'a baktı. Kısa bir süre Jungkook'un da bakışları Lisa'ya kaysa da hızlıca soruyu yanıtlamaya koyuldu.
"Yüksek lisans yapıyorum, şu an bir lise de yardımcı öğretmenlik yapıyorum." Jungkook'tan beklenmeyecek kadar nazik bir gülücük ile ev arkadaşlarına baktığında, şaşkın mırıltılar yükselmişti ve o an Lisa fark etmişti ki -Jungkook kendisini görmezden geliyordu.-
Ya da kafasında kuruyordu.
"Yani kaç yaşındasın?" Rose'nin meraklı sorusuna, Jungkook'tan önce Jimin hafif bir 'off' sesiyle tepki vermişti.
"24."
Lisa kendini tutamayıp kıkırdadığında, dudaklarını birbirine bastırarak, tabağına döndüğünde kaşları havalanmıştı. Aklına kendisine bi' abla değip sonra çocuk muamelesi yaptığı gelmişti.
Masadaki herkesin bakışları aralarındaki gerginlik bulutları görünür derecede olan ikilideydi. Bu gerginlik bulutunu ilk Jennie, mutfaktayken fark etmişti. Arada mi minik bahanelerle mutfaktan çıkmıştı, onları gözetlemişti fakat aralarında en ufak bir iletişim daha geçmemişti.
"Yaa ben uzun süredir soracağım, fırsat bulamıyorum, eve kız arkadaş getirmem sorun olur mu?"
Taehyung'un tek derdinin malum ikilinin kavga etmesini engellemek olduğunu herkes farkındaydı. Bu iyileştirici hareketleri ile ev arkadaşlarının en sevilen kişisi olmaya gizlice başarırken sorusuna da olumsuz bir yanıt almamıştı.
"Benlik bir sorun yok üst katta olanlara sormalısın."
Oh evet.
İki katlı dublex bu evin ilk katında sadece iki oda ve bir tane kiler ve tuvalet banyo vardı. Üst katta ise 4 oda, bir tane tuvalet banyo ve evdekilere yetecek kadar balkon vardı.
Alt katta Rose ve Jimin kalırken üst kattaki odalarda Jungkook, Taehyung, Jennie ve Lisa kalıyordu.
"Benlik bir sorun yok." Jungkook omuzlarını silkip, tabağındakileri bitirmekle ilgilenirken Jennie'de ona katılmıştı. "Aynen, sorun değil."
Tekrar masadakilerin odak noktası Lisa olmuştu. Lisa bunu fark ettiğinde, ilgisizce yanıtladı. "Sessiz olunduğu sürece beni ilgilendirmiyor."
"Her neyse, ben başka bir şeyden bahsedeceğim. Bulaşık makinasını ağzına kadar doldurmayın, azıcık şey içinde çalıştırmayın su çok geliyor ayrıca makine zaten sürekli bozulup duruyor ardı ardına çalıştırıp ağzına sıçmayın makinanın."
"Küfredip duracak mısın?"
Lisa aniden çıkıştığında, aslında anında pişman olmuştu çünkü Jungkook ile tartışmaya mazeret arıyordu ve açıkçası daha iyi bir mazeret bulmak varken buradan girdiğine pişman olmuştu.
Jungkook ise Lisa'nn aksine düşünceler içerisindeydi.
Mesajlarda kendine laf yetiştiren kızı canlı kanlı gördüğünden beri fikirleri değişmişti. 19 yaşındaki bu kızla arasında 5-6 yaş vardı ve mesajlardaki gibi ona çocuk muamelesi yapmanın doğru bir seçim olduğunu fark etmişti. Onu görmezden gelmeye çalışmıştı bu akşam. Ama bu bardağın son damlasıydı.
Kaşlarını çatarken yanındaki kıza döndü. İstemsizce odak noktası sarı renkteki, uzun lüle lüle olan saçları olmuştu. İçinden sarılardan haz etmediğini geçindirirken, söze girdi. "Seni duran anana sövdüm sanacak."
Tamam, Lisa karşılık bekliyordu. Ancak böyle bir karşılık değildi. Jungkook ile arasındaki yaş farkını öğrendiğinden bu yana onun kendisinden daha olgun tavırlar sergileyeceğini düşünmüştü. Bunu avantaja çevirmeyi bile planlamıştı fakat beklediği gibi olmamıştı. Gözleri şaşkınlıkla büyürken, dudakları aralanmıştı. "Hadi birde söv!" masada Jungkook'a doğru eğildiğinde, masadaki diğer 4 kişi şaşkınlıkla onları izliyorlardı.
Belki Jungkook'un karşılık vermesine müsaade edilseydi, gruptaki kavgaları aramayacak kadar beter bir kavga çıkabilirdi. Ancak Jennie iç sesini, kendine saklamamıştı.
