Bir Aşk Hikayesi

2. bölüm

İkinci bölüm istedi birisi açıkçası mutlu oldum devam edicem yazmaya 💪💞
Hadi bakalım başlıyok yazım hatası olabilir.

+++++++

Yuji koşarken önünde yaratık belirdi siyahlı yanına geldi hemen yaratığı halletti siyahlı kucağında Nobara ile Yuji nin yanına geldi.
Yuji:Bu şeyler de ne?

Megumi:Onlar lanet bu elindeki parmağın peşindeler.

Yuji:Ama neden.

Megumi:O elindeki parmak lanetli bir nesne onu yiyip güçlü olmak için almaya çalışıyorlar.

Yuji:ahh anladım. Dikkat et arkanda!!

Dedi Yuji ama çok geçti. Lanet  Megumi ye sertce yere vurdu. Megumi kalkarken bir az afalladı ama hemen toparlanıp. Lanetle dövüşmeye başladı.
Yuji Nobara yı güvenli bir yere koyup siyah saçlı gencin yanına gitti.
Megumi nin yanına vardığında onun sınırına dayanmış olduğunu gördü yanına gitti hemen.

Megumi: Napıyorsun sen gelmemeliydin.

Yuji: içim el vermedi hem sende zaten zor durumda gibisin.

Onlar konuşa dursun lanet gelip onların ortasına vurdu. İkisi zor kurtulmuştu. Yuji hemen toparlanıp atak yapmaya hazırlandı. Koşarak tam tekme savurucaktiki. Lanet bacağından tutup onu duvara doğru fırlattı  (aklıma şey geldi salla salla vur duvara bcksh)

Yuji çarpmanın etkisiyle nefesi kesilmişti sırtı deli gibi acıyordu. Ama dövüşmeye devam etmeliydi. Çünkü Megumi sınırındaydı her yeri kanıyordu. Yerden kalktı ve lanete yumruk savurdu ama işlemiyordu hemen iylesiyordu. Tek çare onu afallatacak bir darbe yapıp hemen kaçmaktı ama emin deildi bir yanda Nobara orada bir yanda siyahlı ikisini taşıyamazdı ama denemekten zarar gelmez. Tam sağlam bir tekme geçirecekken lanet onu belinden tuttu ve havaya kaldırdı böyle devam ederse büyük Hasar alacağını iyi biliyordu. Lanet yeşil sıvılı ağzını açtı ve yujiyi yavaş yavaş indirmeye başladı. Yujinin aklından parmağı yemek geçti ama ya kötü olursa.
İyide bu parmak güç vermiyormu denemek lazım. Affet beni siyahlı. Eline aldığı parmağı ağzına attı. Bilinci gidiyor gibi hissetti içinde birşey dışarı çıkmaya uğraşıyordu sanki. En sonunda dayanamadı bilinci gitti.megumi onun parmağı yediğni gördü içinden lanet etti 'muhtemelen ölücek kahretsin hepsi benim suçum biraz daha dayansaydım ' derken Yuji lanetin elinden kurtuldu ve bir haraketle onu yoketti. Megumi çok şaşırmıştı sukuna onu kabulü etti normalde herkes ölürdü. Bunu düşünürken aradan sinsi bir gülüş sesi geldi.
Sukuna: vay bee görmeyeli dünya çok değişmiş. İnsanlar çokmu fazla ne onları öldürmek güzel olucak.
Megumi bunu duyunca beyninden vurulmuş döndü bu bir felaketti. Evet laneti yok etti ama bunun bedeli daha ağır oldu. O sırada Yuji bilincini geri kazanmıştı ve bir anda yere düştü. Yavaşça doğruldu. Megumi hayretler içindeydi bu genç daha önce kimsenin yapamadığı şeyi yaptı. Sukuna yı kontrol etti.
Yuji: n ne oldu bana lanet nereye gitti.
Megumi: sen onu kontrol ettin
Yuji: ne diyorsun neyi kontrol ettim.
Megumi: O onu Sukuna yı.
Yuji: Sukuna kim nediyorsun.

O sırada Gojo sensei geldi ve biraz şaşırmıştı Sukuna yı nasıl kontrol etmişti. İki genç konuşurke gojo araya girdi. Yuji yi biraz süzdü sonra ona yakınlaştı.

Gojo:demek onu kontrol edebiliyorsun hmm emin olmak için bana on saniye ver onunla biraz dövüşücezz.
Dedikten sonra Sukuna tekrar gelir gelmez hemen Gojoya bir yumruk salladı. Gojo Sukuna nin yumrugundan kolayca kurtulmuştu. Böyle on saniye devam etti ve Sukuna tekrar gitti yerine Yuji geldi.
Gojo:Hah harbi kontrol edebiliyorsun. Bu iyi işte.

(Zaman atlayışı!)
Yuji nobarayı hastaneye bıraktı ve ikilinin yanına döndü. Yolda giderken Megumi ve Gojo Sukuna hakkında herşeyi analttı ve onu jujutsu tapınağına davet ettiler.
Yuji bunu kabul etmişti jujutsu tapınağına geldiğinde ona bir oda verdiler. Yuji biraz odayı dolaştı ve sonrasında tapınaktan çıkıp kendi evinden eşyalarını kısa zamanda koyup yerleşmişti. Diğerleriyle de tanışmıştı, gece olunca herkes odalara dağıldı üstünü değiştirmek için boydan boya aynalı kapağı olan dolabından kıyafet seçti. Yanağındaki gözden Sukuna nın onu izlediğini farkında deildi. Tişörtü çıkardı ve  vücudundaki yaraları tedavi etmeye başladı. (Bicıslık yapcam) Sukuna aynadan onu görmüştü hafif belirgin kasları emilesi göğsü ve kalçasına bakmaya dalmıştı burnunun kanadığının farkında deildi Sukuna.
Bir süre daha baktı ve kendine gel Sukuna diyerek yanağına tokat attı (nhhöhhh hız çoksel deymi )