Bir Aşk Hikayesi

1.Bölüm

Slm gencolar saat gecenin beşi telefona bakıyordum bir foto gördüm ve bir anda bu hikaye canlandı ilhamın ne zaman geleceği belli olmuyor heralde hikayeyi fazla uzatmam çünkü ne hikmetse uzun yazı yazamıyom.
Pekala hayde başlayan

*********

Merhaba ben İtadori Yuji . Kimsem yok yalnız başıma bir evde yaşıyorum. Tek katlı dört odalı bahçeli bir yerde oturuyorum. Bahçem rengarenk çiçeklerle süslü çiçekleri seviyorum içimi ferahlatıyorlar.
Neyse şu an sabahın yedisi olduğu için okula hazırlanmalıyım.

Pembe saçlı genç kendine aynada çeki düzen verdi ve kıyafetlerini giydi kitaplarını çantasına kattiktan sonra elinde tost ile dışarı çıktı güzelce gerindi ve çiçeklerini biraz suladiktan sonra koşarak okula gitti orada çocukluk arkadaşı Nobara ile buluştu onu seviyordu çünkü kendisi güvenilir bir kızdı ve pembe saçlının tam dengiydi ona güvenip herşeyini anlatmıştı aralarından su sızmıyordu. Kötü geçmişti İtadori nin çocukluğu dışarı çıkmasına izin verilmezdi çıktığında biraz geç gelsin hemen dayak yerdi tek arkadaşı Nobara idi. İtadori nin annesi bir hastalıktan ölmüştü babası bunun üzerine kafayı sıyırmısti alkol bağımlısı olmuştu. Genç adamın babası bir gece bir barda bıçaklanmıştı ve bunun sonucu ölmüştü. Babasının ölümüne üzülmek yerine aslında sevinmişti İtadori rahat bir nefes alabilirdi artık. Kötü anıları vardı o evde İtadori nin hiç hatırlamak istemediği.
İkisi yan yana konuşarak gidiyordu ki zil çaldı ikili ayrı sınıflara gittiler. İkisinin sınıfı ayrıydı her nekadar itadori buna üzülsede yapacak birşey yoktu. Sınıfa girdi ders marematikti oldu olası sevmezdi o dersi oyalanarak geçirdi dersi kafası dağnıktı bir süre böyle durduktan sonra zil çalmıştı. Teneffüs onun kurtarıcısı gibiydiadeta o sıkıcı dersten çekip almıştı onu. Sınıftan çıkıp koridorda dolaşıyordu. Nobara bir anda onun üzerine atlayınca şaşırmıştı. Genç adamın sırtına birtane geçirdi."İtadori okul çıkışı kafeye gidelimmi"
"Olur benim için uygun Nobara san"
İkili bir süre daha konuştuktan sonra zil çalmıştı sınıflara dağılmıştı ikiside.

+++

Siyah saçlı genç o lanetli nesneyi bulmak için görevlendirilmişti ve okul etrafında olduğu söyleniyordu bir süre aradı lanetli nesneyi ama birtürlü bulamadı böyle armaya devam etmişti çoktan akşam olmuştu (zaman atlaması) okulun çıkış zilinin çalmasına onbeş dakika vardı. Sonunda lanetli nesneyi bulmuştu tam çıkacakken önünde bir yaratık aniden belirmişti o şey için buradaydı. Sil çalmıştı ve öğrenciler dagılıyordu Nobra ve Yuji yan yan yürüyordu okulun arkasından bir ses geliyordu. İkili koşarak oraya gitmişti. Gider gitmez yaratık nobaranın belinden kavradı. Ne olduğnu anlayamayan Yuji bir zıplamayla canavarın kafasına indirdi her nekadar biraz durdurmuş olsada arkadaşını bırakmıyordu. Siyah saçlı genç Yuji nin yanına gelerek "burası tehlikeli git buradan arkadaşını ben getiririm" demesine rağmen dinlemedi pempeli bir tekmeyle nobarayı kurtarmıştı. Siyah saçlı genç buna hayret etmişti eğitimsiz birisi nasıl böyle güçlü olabilirdi. Bu düşünceyi başından savıp canavarla dövüşmeye devam etti. Bir haraketle elindeki lanetli nesneyi yani parmağı düşürdü onu alması gerekiyordu " hey pembeli şu parmağı al ve uzaklaş hemen" Yuji ne olduğnu anlamamıştı parmagı aldı ve koşmaya başladı....

####

Bu kadar gerisi yarın yazılacak