Geçmişten Bir Tebessüm

247 18 20
                                    


 '' Bir zamanlar ! '' Karanlık zindanın dışında koridorda yankılandı bu ses. Temur'un sesi. ''Bir zamanlar sevdiğin. Ormanda tokat attıktan hemen sonra öyle demiştin Tutkun. '' Parmaklıkların ardından Temur Tutkun'dan gözlerini ayırmıyordu. Tutkun oturduğu yerde doğruldu. '' Ne demişsem doğru demişim Temur! '' Sonra asabiyetle gülümseyip gözünü kıstı Tutkun. '' Yoksa Teginim mi demeliydim. '' Ellerini havaya kaldırıp bileklerindeki zincirleri şıngırdattı. '' Eğilip selam vermek isterdim Teginim ama malesef. Ama sözüm olsun. '' Temur asabiyetle parmaklıkları kavrayıp genç kıza doğru fısıldadı. '' Tutkun '' Derken Tutkun Temur'un asabiyetini göz ardı edip devam etti '' Gerçi siz verdikleri sözünü tutmayıp kaçıp gidenler, verilen sözlere ne denli itimat edersiniz bilemem. TEGİNİM. '' Temur anlayacağını anlamıştı. Tutkun ona kızgındı hatta haklıydı kendince. Ama şu durumda öfkeyi ve geçmişi bir kenara atıp çözüm aramak şarttı. 

'' Sen bu durumu şaka mı sanırsın hatun! '' Tutkun öfkeyle ayağa fırladı. Zincirlerin şıngırtısu eşliğinde parmaklıklara yaklaştı. Bu ses nöbetçileri de tedirgin etti mi diye Temur sağını solunu kolaçan etti. Genç kıza döndüğü vakit çoktan parmaklıklara yamacına ulaştığını fark etti. Nefesini hissedecek kadar yakındı Tutkun'a. Yamacındaki nefesini bile özlemişti bu vakide kadar. Tüm öfkesini hasreti perdeliyordu. Tutkun öfkeyle fısıldadı '' Bana hatun demiyesin. Bana böyle bakmayasın. Yoksa o gözlerini oyarım , dilini keserim tegin. '' Temur tebessüm etti. '' Yaparsın bilirim. Evvelde de çok -'' 

'' Evvel yok. Unutasın. Sen var say ki o dağda, obasında tanıdığın Tutkun ölmüştür. Varsayasın ki vücudu ataları ile toprağa karışıp, uçmağa varmıştır. Öldü sayasın. Ben diğer esirlerden başka bir şey değilim senin için. '' Temur öylece kaldı. Öfkeliydi. Onun için devleti için yapmıştı bunu. Ama bu inatçı kadın onu dinlemeye tenezzül bile etmiyordu ki. '' Tutkun... Bilmediğin işler var. Bilmediğin şeyler var. '' '' Anlatsaydın. Anlardım. Söyleseydin, bilirdim. Ama sen susup GİTTİN! Bundan gayrı ben de bilmek istemem nedenini nasılını. '' Temur öfke ile tısladı. '' Ne oldu da esir düştün hatun, sen onu de. '' Genç kız saçını ve elbisesini düzeltti. '' Obamıza baskın düzenlendi. Kaçarken imparatorluk askerlerinin eline düştük. Kıraç kaçtı lakin ben ona yetişemedim. Gerisi de anlaşıldığı gibi esirleri düğün hediyesi olarak imparator hanın oğluna sunar. Yani size Teginim.'' Temur sorgulayan gözlerle Tutkun'a baktı. '' O aymazla ne işin vardı ki senin? Kaçarken ona mı sığındın. '' Tutkun tebessüm etti. Geçmişteki o güzel tebessümüydü bu. Temur 'un her gece düşlerini süsleyen, kalbinde gül goncaları açtıran tebessüm. Lakin Tutkun'un sözleri ile o gül goncaları daha tomurcukken soldu Temur'un gönlünde. '' Kıraç beni istedi. Hanım beni onunla nişanlamayı uygun gördü. Benim rızam yoktu lakin... '' Temuru baştan aşağı süzdü. Öfkesinin izleri çok uzaktan bile sezilirdi. Yüzü kasıldı. Kaşları çatıldı. O derin soluğu daha da hızlandı. Tutkun istediğini almıştı işte. Çektiği acının aynısını hissetsin istedi. '' Lakin... '' Diye sordu Temur. '' Lakin sevdanın insanın göğsünü delip kalbini parçalamaktan başka bir şey olmadığını öğrendiğim vakittir, Sevgi beklemeyi de bıraktım Teginim. Öğrendim ki insana en çok sevdiğin ihanet edermiş. '' Temur duyduklarını sindirmeye çalıştı. Tutkun'un kor ateşten sözleri boğazında düğüm olup kalmıştı. Ama devam etti. '' Yarın buradan çıkarırlar seni. Babamla konuşurum. '' '' Lüzum yok! Düşman sarayındaysam, benim dağlıdan  başka dostum yoktur. Teginim ben sizi tutmayayım teginim, nişanlınız sizi bekler. '' Temur bir iki adım geri attı. Ardından hırlı ve öfkeli adımlarla zindan karanlığında kayboldu. Tutkunsa gözleri dolar bir şekilde kapsolduğu zindanın en ücra köşesine iliştiğinde göz yaşlarını saldı. İçinin acısını akıttı. İhanete uğramışlığın acısını. Sevdiği tarafından sevilmemenin korkusunu akıttı soğuk zindan duvarlarına.


******************************************************************************

'' Temur Teginim! Pek bir düşüncelisiniz.  '' Temur koridorda durakladı. Zindandan bedenen çıkmış olsa da hala aklı oradaydı. Ne ara gelmişti buraya? Sesin geldiği tarafa döndüğünde Prenses Mei Jin ile karşılaşması bir oldu. '' Bir sen eksiktin. '' Temur'un bu sözlerine alışıktı prenses. Tanıştı tanışalı tüm öfkesini, sinirini perdelemeden sergiliyordu Temur. Başlarda aşıiık olmadığı bu durum şimdilerde hoşuna gider olmuştu Mei Jin'in. Hatta güldürüyordu Temur'un bu halleri. '' Aklınız bir yerde takılıp kaldı sanırım. Eğer o hadsiz kölenin babamın yanında sizin onurunuzu zedelediğini düşünüyorsanız, babam- '' 

O an Temur parlayı verdi. '' Babam da babam. Yetti! Benim onurumu değil bir köle tüm acun kıramaz. Kaldı ki senin baban bu dünya da beni endişelendirecek son kişi. Bunu da böyle belle prenses. '' Genç tegin ardını dönüp giderken Mei Jin seslendi. '' O hatun! Bakışlarını gördüm! Yavuklun muydu. '' Bu sesin tüm koridoru inlettiği kadar, Temur'un içini de titretmişti. '' Bakışların, herkesten farklı bakarsın ona. İçinde hep var olan öfkeyle değilde. '' Prenses Temur un önüne geçim adeta yoluna bir duvar oldu. Sözleri genç adamın daha çok kasılmasını sağlıyordu. Prenses devam etti. '' Daha bir şefkatle bakarsın ona. Sevdi-'' '' Kes! Dediklerini kulağın işitsin kadın. Ne sen bunu dedin ne ben duydum. Haddin olmayan mevzularda yorum yapmaya devam edersen. '' Kız kurnazca sırıttı. '' Edersem... '' Temur öfke ile soludu. '' Takılan nişan yüzüklerini de, anlaşmanıda, o aptal aptal dolanan rahibini de alır babanla ülkenin yolunu tutarsın Prenses. '' Soğuk kanlılığını koruyamamıştı yine. Ama bu kız damarına nasıl basacağını çok iyi biliyordu. Hızla kızın yanından geçip bahçeye ilerledi. Temur her konuda kötü olabilirdi sevilmekte, sevmekte ve hatta nezakette. Ama çok iyi bir şey varsa o da öfkesini kılıcı ile içinden akıtabildiğiydi. Ondandır ki bunca yıldır en büyük galibiyeti er meydanında edinmişti. Tabi Tutkun hariç. Onu ve onun sevgisini bulmak şu koca acunda başına gelen en güzel şeydi.

- 3 Yıl Önce -

Temur elindeki okları bir bir ağaca fırlatıyordu. Kaya'nın bilmiş dırdırından, Ulu ecenin anlamsız nasihatlerinden uzakta sakin sakin ok talimi yapabileceği tek yer bu ıssız orman olmuştu. Her hangi pusuya karşı tedbir amaçlı yerel halktan biri gibi kuşanırdı. Çok dikkat çekmezi en sessiz ıssız yeri seçerdi. Kimse ile de tek kelime etmezdi kimliği deşilmedin diye. '' Eee Kaya Tegin kimmiş zeki. Çatal dilini biraz da benden uzağa savur şimdi. '' Ve sonraki ok, Ve sonra ki...

'' Kendine konuşacak birini bulmazsan deli olduğunu düşünürler.'' Temur işittiği kadın sesi ile okunu ardına çevirdi. Güzel genç ve alımlı bir dağ kızıydı bu. Sesinden tüm neşesi seziliyordu.  '' Ama şanslı günündesin, ben sana bu konuda yardım edebilirim '' Temur elindeki ok ve yayı indirdi. '' İstemez! Sen işine bak. Var git yoluna.'' Temur tekrar ağaca nişan aldığında kız kahkaha attı. '' Sen her zaman bu kadar kötü müsün. Sesin sanki taşlaşmış bir ürekten çıkar. '' Temur cevap vermeyi düşündü lakin bu konuşma kimsin necisin, kimlerdensin ile sonuçlanırdı kesin . Dedikoducu bir kız için gizli yerini ifşa edecek hali yoktu ya. '' Ben Tutkun. '' Temur duymazlıktan gelip okunu fırlattı. '' Sen de issimsiz ol o halde. '' Temur okunu fırlattığında ok ağacı sıyırdı. Kız tebessüm etti. '' Pek de becerikliymişsin issimsiz. '' Temur öfke ile yükseldi '' Sen çiçek falan toplasana! Ne diye er kişi işine karışırsın. Tutkun Temur'a elini uzattı. '' Ver de ben öğreteyim ok nasıl kurulur, nasıl atılır. '' Temur o anda dayanamayıp kahkaha attı. Öyle uzun güldü ki yıllardır içinde biriktirdiği tüm gülümsemeyi şu an kullanmış olabilirdi. '' Sen. Sen koskoca Temur'a ok atmayı öğreteceksin öyle mi? '' Tutkun elini geri çekti. '' Öğretemem elbet. Az önce gördüm güzel ok atarsın, attığını da vurursun. Ama ismini öğrenirim. '' Temur o an kala kaldı. Gülümsemesi bir anda soldu. '' Memnun oldum Temur. '' Kız gülümseyerek ormanın diğer ucuna yürüdü. Yürüdü... Temur o an onun peşinden gitmek istedi. Konuşmak istedi. Ama kız çoktan gitmişti.

Yorumlarınızı bekliyorum

Kalbinde EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin