Eve geldiğimde annem bana jakuziyi doldurdu. Ve rahatlamak için uzandım. Bir an için göbeğimi ve fazla kilolarımı görmediğim için sevindim. Sonra düşündüm boşanmış olan anne ve babamın hastalığım için güçlerini birleştirebileceklerini düşündüm. Onlara gelecek olursak ben 5 yaşında iken boşanmışlar babam bir avukat annem ise mimar. Türkiye'de ünlüler diyebilirim. Annemle birlikte yaşıyorum.
-Atlaas yemek hazıır.
-Geliyorum annee
Aşağı indim annem kremalı patates tavuklu ağabeyi ve garnitürlü salata yapmıştı. Suratsızca masada oturuyor ve çatalımla tabağımı karıştırıyordum. Sonra annem,
-Asıl güzel kısım çatalına yemek alıp ağzına götürdüğün zaman oluyo.
-Anne ben hiç aç değilim kalkabilir miyim ?
-Pekala hadi kalk bakalım.
Odama çıktım ama düşünün benim canım yemek yemek istemiyo düşünün benim. Odama çıktım telefonuma baktığımda tam 34 cevapsız arama hepside Sarp. Geri aradım ve açar açmaz
-Oğlum bütün gündür seni arıyorum meraktan öldüm bugün peşinden gelmek istedim ama gıcık gıcıktır işte Pınar hanımlar izin vermedi.
-Sarp,çok kötü şeyler oldu. Burnum sürekli kanıyomuş çünkü gözümdeki hastalık çok ilerlemiş ve gözümdeki atardamar öyle hızlı atıyomuş ki burnumda ki kılcal damarları tetikliyormuş bu da kanamaya yol açıyomuş.
-Eee ?
-E'si....
-Anlatsana oğlum çatlatma adamı
-KÖR OLUCAM.
-Ne ne ne saçmalıyosun Atlas !? Ne körlüğü yaa 1 Nisan'da değil.
-Sarp ciddiyim ve alışmaya çalışıyorum lütfen bana yardımcı ol.
-Peki tamam özür dilerim. Of ya bi bu eksikti.
-Sarp sakın kimseye anlatayım falan deme. Ben zamanı geldiğinde söylicem biliyosun bizim sınıf abartmayı çok seviyor.
-Yok yok merak etme dudaklarım mühürlü.
-Sarp benim çok uykum geldi kapatıyorum yarın görüşürüz tamam mı ?
-Tamam hadi görüşürüz.
Sarp'a gelicek olursak doğduğumdan beri en yakın arkadaşım çok enerjik,çok aktif ve çok sosyal tabii tüm bunların yanı sıra çok saf ve temiz kalpli bu yüzden kandırmak kolay ama artık bunu farkında ve bunu diğerleri için dezavantaja dönüştürdü. Daha sonra uzandım. Başım çatlarcasına ağrıyordu.
Sonra uyuyakaldım. Ertesi gün alarm ile kalktım başımın ağrısı bir nebze azalmıştı. Kalktım ağzımda iğrenç bir tat vardı hemen dişlerimi fırçaladım kahvaltımı hızlı yapmalıydım servisi bekletmekten hoşlanmıyorum. Annemden çikolatalı sandviç istedim hazırladı ve verdi hemen yedim. Hızlıca odama çıktım ve formamı giydim. Bu arada Doğa Koleji'nde okuyorum. Annemlere göre kolej dışında hiçbir yer okul değil. Yeniden dişlerimi fırçaladım ve bir naneli sakız attım ağzıma. Ayakkabımı giydim ve dışarı çıktım. Serviste yine Come&Get It çalıyordu ve artık bu şarkıdan gerçekten bıkmıştım. Okula geldik uykulu bir şekilde sınıfa çıktım. Sınıfa girdiğim anda bütün arkadaşlarım hep bir ağızdan soru sormaya başladılar ama ben geçiştirdim ve yerime oturdum her zamanki gibi bir İngilizce dersi sandım. Kapı açıldı ve o an herşeyin değişeceğini anladım.
