Yeni Kız

41 1 1
                                    

Içeriye dalgalanan saçları yeşilimsi gözleri ve harika fiziğiyle beni asla beğenmeyeceğini düşündüğüm çok güzel bir kız girdi sonra Nilgün Hoca

-Çocuklar bu yeni sınıf arkadaşınız Evrim Gökçe buraya İzmir'den geliyor.

Sonra bütün sınıf,

-Hoşgeldin Evrim dedi.

-Herkese merhaba diye kısık bir ses tonuyla karşılık verdi.

O gün şansıma Polonyalı misafirlerden birini Yusufcan ağırlıyordu ve sınıfta ki tek boş yere ikisi oturdu ve benim yanım boş kaldı.

Tam yanıma oturdu ve parfümü öylesine cezbedici bir kokuya sahiptiki resmen koklarken kendimden geçip kızın göğüslerinin içine düşüyordum. Kız hiç sesini çıkarmadan sırasını benden ayırdı. Sanırım ilk izlenim de kötü bir etki yarattım. Trigonometriyi işliyorduk. TEOG sınavım da 13 yanlışım var ama yine özel lise de okuyacağım için pek takmıyordum. Ama notlarımı iyi tutuyorum. Daha sonra zil çaldı ve aniden kontrolsüzce,

-Merhaba ben Atlas derste ki olaydan dolayı kusura bakma parfümün güzel kokuyordu bende kendimden geçmişin o yüzden böyle bir olay oldu.

-Önemli değil bende o an bir anlam veremedim olanlara.

Sınıfta birden Love Me Like You Do çalmaya başladı. Her zaman ki gibi Sarp şarkı açmıştı. Sanırım beni neşelendirmeye çalışıyordu sonuç olarak hastalığımı sadece ona anlattım. Normalde bu şarkıda hep dans ederdim ama bu durumda Ellie Goulding bile beni neşelendiremezdi. Bir an bile aklımdan çıkmıyordu hastalığım,kör olacağım. Daha sonra Evrim,

-Sorun ne birden yüzün düştü?

-Önemli bişey değil.

Sanırım Evrimle yakınlaşma şansımı da kaçırdım. Ama ikinci defa "Aslında var bişey." demek beni salak gibi göstericek ve bu ona güvenmediğimi düşünmesine yol açacaktı. Aslında bu bir nevi doğruydu bu. Çünkü daha yeni tanıştık. Anlatıp onun bana acımasını istemiyorum. Acınası gözlerle izlenmek istemiyorum. Gün bir türlü bitmiyordu. En sonunda okuldan çıktım bir de ne göreyim Evrim'le aynı servisteyiz. Hiç tereddüt etmeden gittim yanına oturdum. Ve birden

-Hadi bize film izlemeye gidelim. dedim

O da bana,

-Anneme bir sorayım. Daha sonra annesiyle konuştu ve izin aldı. Annelerimiz tanışıyormuş. Eve geldik hemen üstümü değiştirdim ve mısır patlattım Evrim de filmi seçiyordu. Içeri gittiğimde Evrim Sıcak Kalpleri açmıştı. Bir zombi ve normal bir kızın aşk hikayesini anlatan Rlomantik Komedi ve Fantastik bir film. En az 10 defa izlemişimdir. Filme başladık ama asıl amacım film izlemek değil onu yakından tanıyabilmekti. DVD'nin kumandasını elime aldım ve kapadım sonra sanki bozulmuş gibi yaparak kabloların yanına gittim ve kabloları çıkardım. Sonra

-Şansa bak yaa dedim.

Evrim,

-Tüh tam da en güzel yerinde.

-Yinede yapacak eğlenceli şeyler bulabiliriz dedim.

Sohbet etmeye başladık tam istediğim şeyde buydu. Eski sevgilisinden bahsetti bana. Çok yakışıklıymış sonra ondan sebepsizce ayrılmış vb.

Bende böyle bir olay yoktu. Daha önce hiç kız arkadaşım olmadı. Evrim ise ''Ya sen '' diye soracaktı ki sözünü keserek konuyu değiştridm ve sorulabilecek en saçma soruyu sordum.

-En sevdiğin ders ne ? (Biliyorum çok salakça.) dedim.

-Hmm sanırım matematik dedi. İçimden 'Kim matematiği sever ki ?' diye geçirdim.

-Ya sen dedi.

-İngilizce sanırım diye cevap verdim. İngilizceyi eğlenceli ve öğrenmesi önemli olan bir şey olarak görüyorum. Bu sırada zil çaldı gelen annemdi ve kapıyı açtığımda bana imalı bir şekilde göz kırptı. Sanki sevgilimmiş gibi bir anlam yükledi. Aslında bu çok hoşuma gitti çünkü Evrim çok güzel ve tatlıydı ayrıca gülüşü tebessüm edişi çok hoştu. Ama sanki sadece arkadaşız ve yapma der gibi anneme gözlerimi çıkardım ve kafamı yamulttum. (Bilirsiniz işte 'YAPMASANA.' bakışı. Daha sonra Evrim'in telefonu çaldı annesi Evrim'i almaya gelmişti. Benim annem onun annesini içeri çağırdı fakat Evrim'in annesinin acil bir duruşması varmış ve bu yüzden içeri gelemeyeceğini söyledi. Sanırım annesi avukat. Babam gibi. Daha sonra içeriye annemin yanına geçtim ve

-Anne sen Evrim'in bizde olduğunu nerden biliyosun ? dedim.

Annem ise

-Annesi Evrim'le konuştuktan sonra beni aradı ve aynı sınıfta olduğunuzu söyledi.

-Peki sen annesini nerden tanıyosun ? dedim.

Ve annem

-Babanla boşanmadan önce tanışmıştım. O da bir avukat babanın meslektaşıydı yani dedi.

Ben 14 yaşımdayım ve annemle babam ben doğmadan 1 yıl önce evlenmişler. Bu da benim hesaplamama göre tam 14 senedir tanışıyorlar demek. Anneme 'Tam 14 senedir bana neden anlatmadın böyle bi tanıdığınız olduğunu ve bu kadar güzel bir kızları olduğunu.' demek istedim ama yapamazdım çünkü annem hemen heyecanlanırdı. Daha sonra annem bana

-Hadi bu akşam yemeğe dışarıya çıkalım dedi. Bende

-Tamam ben giyiniyorum hemen dedim.

Odama çıktım ve yatağıma oturdum bir süre Evrim'i düşündüm bu sırada annem odama gelmiş

-Sen neden hala giyinmedin dedi.

Bende giyiniyorum hemen yazılı tarihlerini hesaplıyodum dedim.

Sonra annem odadan çıktı ve aklımdan şöyle geçirdim.

SANIRIM BEN BU KIZA AŞIK OLDUM.

Geriye KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin