Bak dedi bana: (yarı texting)

0.8

(15 gün sonra)

Yağızla beraber yemek yiyoduk. Makarna. En güzeli... Çağandan mesaj falan gelmemişdi. Nede bir haber. Gitmişdi işte düpedüz. Bu gün babam gelecekdi. Babam geldiği içinde annem ve yağızın babası halukda buraya gelecekdi. 2 gün sonra okullar başlayacakdı onu konuşucaklar galiba. Bir nevi aile yemeği. Yağızla yakın olmasaydım annem babamla asla görüşmezdi. Bu 15 gün benim için güzel geçmişdi aslında. Yazıldığım dersleri tamamlamış ve bitirmişdim. Sadece dansa ve hobim olan okçuluğa devam ediyodum. Dansıda bitirmek istemişdim ama yasmin izin vermemişdi. Yasminlede bir kere görüşüp çekilen dizi için belge imzalamışdık. Madem her şeyi değiştiriyorum. Hayatımda biraz değişiklik olur. Oyunculuğu da özledim. Akşam annemle babama söyleyecektim. Umurlarındamı bilmiyorum ama sonrada bize neden söylemedin diyolar.

Y: hey tuana
T: ha noldu
Y: daldın gittin
T: akşamı düşünüyorum
Y: boş ver akşamı falan ben birazdan leyayla buluşmaya gidiyorum.
T: siz zaten hep buluşuyosunuz
Y: sendemi gelsen
T: neden?
Y: öylesine
T: bana pek öylesine gelmedi
Y: leyanın kuzeni vardı ya benimde arkadaşım kaza geçirmişdi hani
T: eee nolmuş?
Y: işte o da gelsin sende takılalım öyle diye dedim.
T: gerek yok
Y: ama lütfen
T: asla uğraşamam
Y: of tuana of

(🧚‍♀️of tuana of🧚‍♀️)

Leyadan (ilk defa)

L: ama çağan lütfennn
Ç: başım ağrıyor leya
L: ama lütfen bak
Ç: leya seni kaldırıp dışarı atmamam için sebeb söyle
L: ay çağan kal burda kal gidiyorum ben
Ç: bir zahmet
L: gıcıkk

Karşınızda çağan efe ak. Kazadan sonra sinirli, agresif, mutsuz birine çevrilmişdi. Hafızasını kaybetmişdi. Hayatına dair önemli anıları hatırlıyodu. Önemli anılar dediğim "travmalar". Yağızda anlaşdığımız kafeye varınca içerde olduğunu gördüm. Evet tahmin ettiğimiz gibi tuana falan yok.

L: tamam artık "sonucunu bildiğimiz bir işe kalkışmayalım"
Y: ben sana dedim benim felsefem doğru ama senin " ya bir umut varsa" felsefen işe yaramiyomuş
L: ay yağız yine negatifliye başlama.
Y: tamam özür. Bu akşam babamlar falan gelecek gerginim ondan.
L: peki annen?
Y: haberim yok.
L: bir dakikaaa
Y: noldu?
L: şimdi biz aynı okula gideceğiz ya
Y: evet?
L: çağanla tuana karşılaşır ya çağan hatırlarsaa ayy hatırlarmı
Y: bilemiyorum. Belkide tuana görünce tanır ama bu fikrin ihtimali sıfır.
L: bence artık biz bir şeyler yapmaya çalışmayalım kader  en güzel oyundur.
Y: tamam biz bir şey yapmayalım kader bizi sahile götürsünmü?
L: ayy yağız ya götürsün.

Bana uzattığı elini gülerek tuttum. Ve sahile yürüdük.

Tunadan...

Yağız gittikden sonra evde bunaldım. Bu ev beni bunaltmaya başlamışdı. Üzerimi giyinmek için yukarı çıktım. Dolabı açtım kiyafetlerimin hepsi kirli, yırtık kaybolmuş uyumsuz olmaya başlamışdı. Bence okul öncesi alışveriş yapmak güzeldi. Bulduğum kısa bir siyah taytı giyindim. Üzerimede temiz bir tşört arıyodum ama bulamadım. Sporcu atleti vardı üzerimde sadece. Bence bu güzel olmuşdu. Akşama doğru gelirim diye üzerime birde gömlek giyip önünü açık bıraktım. Saçımı atkuyruğu topladım. Ayakkabılarımıda seçip. Kredi kartını cebime soktum. Aynada kendime baktım. İşte ben buydum. Eline ne gelirse giyinen ve nereye gideceğini bilmeyen salıntı bir tip.

Avmden çıktıkdan sonra saat hala 5di. Bir kafeye girdim ve dondurma yedim. Yasminden mesaj gelmişdi.

Yasmin: tuanacım