"Londra'ya vardık! Londra'ya vardık!"
Muavinin sesini duyunca uykun açılıvermişti. Ayağa kalkıp bavulunu almak istedin. Ama bavulunu raftan aldığın gibi trenin ani fren yapmasıyla geriye savrulman bir oldu.
Neyse ki senin gibi bavulunu almak için kalkan Britanya seni yakalamıştı.
"Bırak, bavulunu ben alırım." dedi ve seni kapıya yönlendirdi.
Emin olmasan da kompartımandan çıktın. Yolcu kapısının önünde beklemeye başladın. Sonra Britanya geldi ve beraber trenden indiniz. İstasyondan çıkana kadar da bavulunu o taşıdı.
"Garip bir rüya gördüm ve hatırlayamıyorum, çok sinir bozucu. Arada ülkelerde de öyle oluyor mu?" diyerek sohbeti başlattın.
"Ülkeler öyle canlılardır ki hiçbir şeyi isteseler de unutamazlar. Mesela 4 yaşındayken elime aldığım kitaptan okuduğum cümleleri net bir şekilde hatırlayabilirim. Bu yüzden bize kurulduğumuz zaman yasaları ve kuralları 3 defa okuttururlar." dedi ve esnedi. O da uykusunu alamamış olmalıydı.
"Varoluş amacınız sadece devlet işleri mi?" dedin merakla.
"Sadece o değil. Bayrağının dalgalandığı her toprak zerresini uluslararası alanda temsil etmek zorundasın. Gerçi benim tek işim bu sayılabilir, kraliyet ailesi beni devlet yönetimine bulaştırmıyorlar."
"Peki insanlarla olan ilişkileriniz nasıl? Yani isterseniz bir insanla evlenebiliyor musunuz?"
Britanya güldü ve elindeki bavulları yere bıraktı. Gelmekte olan bir at arabasına ıslık çaldı ve araba geldi.
"Niye soruyorsun, benimle evlenmek mi istiyorsun?" dedi sırıtarak ve kendi bavulunu alıp arabaya bindi. Araba uzaklaşırken seni kıpkırmızı bir şekilde geride bıraktı.
♕
11. Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘳𝘪𝘵𝘢𝘯𝘺𝘢 𝘹 𝘙𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳
FanfictionYıl 1876, ya da 1877'ydi. Sen ise İngiltere'de yaşayan sıradan bir insandın. Ve o gün yaptığın tek hata şık giyimli ve lacivert saçlı bir adamı takip etmekti. ©2022