Ben Alice

26 0 2
                                    


Ben Alice. Ormanın yakınlıklarında bir köyümüz var. Köyümüzün efsanesi olan bir laneti var. Ben bunun olduğuna inanmıyorum. Ama köy halkımız "böyle bir şey var Alice" diyorlar. Aralık ayının son haftasıydı. Soğuk bir kış geçiyordu. Günler geçti Ocak ayının 1'i oldu. Köyümüzün efsane laneti başlıyordu. Efsaneye göre: Her ayın ilk iki günü dolunay olur, köyümüze bir lanet gelirdi. Köyümüz ormana yakın olduğu için başımıza çok kötü olaylar gelebilirdi. Ben lanete aldırmıyordum. Köylüler bunu anlatırken ben içimden şunu geçiriyordum:" Böyle bir şey yok! Resmen uyduruyorlar.". İşte olmadığını kanıtlamak için Ocak ayının saat gece 12'sinde odun toplamaya çıktım. Bu fikrimi babama önceden söylemiştim. Babam şöyle demişti: " Olmaz Alice! Anneni bu yüzden kaybettik. Senide kaybetmek istemiyorum." Dedi. Bildiğiniz gibi ben efsaneye inanmıyordum. O yüzden gittim. Ormanın içi zifiri karanlıktı. Çalılardan sürekli ses geliyordu. "Kim var orada?" deyip duruyordum. Bir yandan da odun toplamaya başladım. İlerlerken önüme bir kaplan çıktı. Önce hırladı, yanıma geldi ve garip bir şey oldu... Bana hiç bir şey yapmamıştı. Hatta beni sevmişti. Benim kaplanım olsun istedim. Adını "Arak" koydum. Arak ile beraber odun toplamaya devam ettik. Az sonra önümüze 3 kaplan daha çıktı. Bu sefer Arak gibi beni sevdiler ama yanıma gelmediler. Çünkü önümde eğilmişlerdi. Buna çok şaşırmıştım. Odun toplamam bittiği için köye geri döndüm. Yarın arkadaşlarıma anlatmam lazımdı. Köye geldim. Evime geldiğim gibi yatağıma gittim. Arak peşimden gelmek istedi ama ben şöyle dedim: " Olmaz Arak! Sen dışarıda kalmalısın. Başka hayvanlar gelirse bizi korursun'' diyordum. Arak sanki beni anlıyordu. Evin dışında durdu. Sabah olunca hemen Arak' ı alıp arkadaşlarımın yanına gittim.




Evet pamuk şekerlerrr bu günlük bu kadar yeni bölümü yakında atacağım...

BİR EFSANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin