Multideki Gece evet üzgünüm uzun süredir yazamıyorum ama daha aktif olmaya çalışcam iyi okumalar...
Alarmın tiz sesiyle gözlerimi açtım.Iphone 6 Plus güzel bir telefon olabilir ama alarmı için aynı şeyi söyliyemicem.Saate baktığımda yediydi saat dokuzda uçağa binicektim.Yatağımdan kalkıp boy aynamın olduğu tarafa doğru yol aldım.Aynadaki yansımama baktım,Baktım ve tekrardan baktım şişmiş kırmızı burnuma,kapkara olan gözümün altına baktım mahvolmuştum.Peki ya annem nede olsa o mektup onun için yazılmıştı banyoya gittim banyo yapmam lazımdı.Bodruma gidicektim aslında mutlu olmam gerekiyordu nede olsa İstanbulda birçok kötü olay yaşamıştım buna beyaz sayfa çekmem gerekip yaşadığım bu kötü olayları unutmam gerekir di,bu kötü olayların içinde annemde vardı annemi unutabileceğimi sanmıyordum.Ne ara bu kadar çabuk banyo yapmıştım bilmiyorum,dünden hazırladığım kıyafetleri üstüme geçirdim sıfır kollu beyaz 'Hi Bitches' yazan 1 karış yukarıda tişörtümle altımada zımbalı siyah denim shortumu eyeliner çektim ve beyaz çiçekli tacımı taktım siyah vanslarımı giydim stıckerlı bordo valizimi sürükleyerek aşağı indim kulaklığımı kulağımı taktığımda Lana Del Rey'in Blue Jeans şarkısı kulaklarıma dolarken zafer edasıyla gülümsedim.Kapının önünde taksi bekliyordu.Şöför valizimi görünce arabasından inip valizimi bagaja koydu.Arabaya bindikten sonra gideceğimiz yeri söyledim.Öncellikle kendimi tanıtmam gerekirse benim ismim Gece 1.73 boyundayım ve 44 kiloyum küçükken bodruma gidiyordum hatta Efe diye bir arkadaşım vardı abi kardeş gibiydik en son 9 yaşındayken görüşmüştük şuan ise 14 yaşındaydık.Belki efeyi görebilirim.Üvey babamın yanına gitmem çok saçmaydı oysaki annem üvey babamdan ayrılmıştı düşüncelerimden beni ayıran taksicinin sesi oldu
''27 lira iyi yolculuklar''
''Teşekkürler''
diyip parayı ödedim taksici valizimi verdikten sonra bedenimi süzdü ve kirli sakallarını kaşıyıp taksiye bindi.Ağır olan valizimi zar zor olsa sürüklemeye başladım havaalanına girdiğimde bineceğim uçağın kalkıcağını söylüyordu hızlanıp bineceğim uçağın olduğu tarafa yürümeye başladım uçağı bindiğimde derin bir nefes aldım ilk defa yanımda bir büyük olmadan binicektim asıl önemlisi bundan sonra yaşamımda annemsiz ne yapacağımdı.Şansıma annem koltuğumu camın olduğu tarafa doğru aldırmıştı tam yerime geçicektimki biri yerimde oturuyordu bir çok kez dürttüm herhalde uyuyordu başı öne eğik olduğu için göremiyordum biraz daha dürttükten sonra irkilip ha diye bir ses çıkardı.Sonunda bana bakma gereği duyduğunda tam ağzımı açıcaktımki çocuğun göz rengi maviş mavişti.En büyük zaafım
''Pardon uykunuzu böldüm ama oturduğunuz yer benim yerim.''
dedik çocuk birşey demeden biletine baktı ve yüzüme mahçup bir gülümsemeyle özür dileyip yerimden kalkıp yanıma oturdu.Bende yerime geçip kemerimi bağladım.Uçağın kaptanı Bodrumun sıcaklığı kaç derece diye birşeyler geveliyordu.Telefonumu uçak moduna aldım biri beni izliyordu yanıma döndüğüde maviş gözlü çocuk bana bakıyordu tebessüm edip önüme döbdüm ve kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Devri
ChickLitAnnesine yazdığı bir mektuptan sonra cici babasına yani üvey babasının yanına giden gecenin bundan sonraki yaşamına giren Uzayla birlikte aralarındaki engeli aşabilecekler mi ?