23 📻 lucy dacus ── thumbs

1.2K 102 197
                                    














Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


















📻











"Şu tabakları da masaya koyuver güzel çocuğum."

Seonghwa, Hongjoong'un annesinin uzattığı tabakları alıp kadına gülümsedi. "Hemen götürüyorum Hyejin Teyze."

Elindeki yemek çubuklarını gruplamakta olan Hongjoong gözlerini koca koca açarak arkasına döndü. "Ya yirmi üç yıldır bana bir kere güzel çocuğum dedin mi acaba?"

Annesi ile Seonghwa aynı anda kahkaha atmaya başladıklarında ikisine de ters ters bakmaya devam etti. Annesi başını iki yana sallarken "Kime çekmiş bu çocuk bilmiyorum ki." dedi ve Seonghwa'nın başını okşadı, "Haydi sen götür de koy onları," Bir an durup Hongjoong'a bir bakış attı, "Güzel çocuğum."

Hongjoong küçük bir çocuk gibi ayağını yere vurdu. "ANNE YA!"

Annesi kahkahalarla gülmeye devam ederken ocakta duran tencerelerden birini alıp mutfak kapısına yöneldi. "Ay çekemeyeceğim bunun çığlıklarını, içeri gidiyorum ben. Kalanları getirirsiniz."

Tabakları masaya götürmek için salona gitmiş olan Seonghwa mutfağa geri döndüğünde Hongjoong ona ters ters baktı. "Haksızlık ya. Kendi annemle babam bile seni daha çok seviyor. Ne sevilecek adammışsın be."

Seonghwa kıkırdadı ve gelen var mı diye aralık kapıdan içeriyi kontrol ettikten sonra arkasından yaklaşıp genç adamın yanağına bir öpücük kondurdu, sonra da kulağına eğildi. "Bunu en iyi sen biliyor olmalısın zaten."

"Bak bak, laflara bak sen."

Seonghwa, Hongjoong'un annesi ve babasının içerden gelen konuşma seslerini dinleyip kimsenin gelmiyor olduğuna emin olduktan sonra ensesine bir öpücük kondurdu bu kez onun.

"Yalan mı ama?"

Ensesinde hissettiği sıcak dudaklar genç adamın tüylerinin diken diken olmasına sebep olurken gözlerini kapattı bir an. "Seonghwa, yapmasana..."

Seonghwa bir kez daha kıkırdadı. "Neden, hoşuna gitmiyor mu?"

Hongjoong istemsizce içini çekti. "Gidiyor ama nerede olduğumuzu unutuyorsun."

Genç adam onu umursamadan ensesine ve boynuna birkaç öpücük daha kondurdu ve geri çekildi. Hongjoong birden boşluğa düşmüş gibi dönüp ona baktı ve gözlerini kıstı sonra. "Seninle evde görüşeceğiz."

Seonghwa gülerek masadaki bardakları aldı ve göz kırptı genç adama. "Memnuniyetle aşkım."

Hongjoong onun arkasından gülerek ocakta kalan tencereyi aldı ve salona yürüdü peşinden.

MIDNIGHT RADIO, seongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin