özel 📻 frank sinatra ── fly me to the moon

1.2K 77 165
                                    






Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





📻















Hongjoong, bir yandan yürüyüp bir yandan da elindeki evrak çantasından taşan sınav kağıtlarını yeniden çantaya sıkıştırmaya uğraşarak kapının önüne vardığında derin bir nefes alıp boştaki eliyle alnında birikmiş teri sildi. Bütün yol boyunca kolunu ağrıtmış olan çantayı kapının önündeki paspasın üzerine bıraktıktan sonra ceketinin cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtı ve kendini içeri atıp derin bir nefes daha aldı.

Mutfak tarafından gelen müzik sesiyle tıkırtılara bakacak olursa Seonghwa işten erken dönmüştü. Ceketini ve çantasını portmantoya bıraktıktan sonra yavaş adımlarla mutfağa yürüdü ve kapının kenarından başını uzatıp içeri baktı.

Seonghwa fırının başında hafifçe eğilmiş, içine her ne koyduysa onu pişirmek için ısı ayarı yapıyordu. İşten geldiği kıyafetlerini değiştirmeden beline bir önlük bağlayıvermişti sadece. Sabah geriye tarayarak şekillendirdiği saçları günün sonuna gelirken dağılmaya başlamış ve kısa bir zaman önce yeniden siyaha boyattığı tutamlar alnına düşmüştü.

Hongjoong bir an sessizce orada durmaya devam edip gülümseyerek izledi onu. Sonra yine yavaş adımlarla arkasından yaklaşıp beline sarıldı genç adamın.

Amacı onu korkutmaktı ama Seonghwa irkilmemişti bile, bir kıkırdama dudaklarının arasından kaçarken hafifçe yana doğru dönüp genç adama baktı. "Ayak seslerini duyabildiğim sürece beni korkutmayı başaramazsın."

"Bir kere de korkmuş gibi yapsan ölürsün zaten." dedi Hongjoong, "Ama bir gün fena gafil avlayacağım seni, görürsün."

Seonghwa gülerek kollarının arasında ona doğru döndü ve dudaklarına bir öpücük kondurdu genç adamın. "Sen beni avlayalı çok oldu yalnız, ama yine de sen bilirsin tabii."

Hongjoong bir kahkaha attı ve alnına bir fiske vurdu onun. "Geç bakalım sen dalganı."

Seonghwa da ona katılıp güldüğünde bu kez Hongjoong küçük bir öpücük verdi genç adama. "Erkencisin."

"Final haftası yeni bittiği için okul sakin, mezuniyet işleriyle uğraşıyor herkes. Gaeun Hoca da sağ olsun erken saldı beni bugün, asistanlık bir iş yokmuş belli ki."

"İyi bari, hiç değilse birimiz daha az yorulmuş bugün."

Seonghwa güldü ve alnına dökülmüş saçlarıyla oynamaya başladı Hongjoong'un. "Seninkiler yine formunda desene."

MIDNIGHT RADIO, seongjoongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin