Özet:
Minho'nun düşündüğünün aksine kadın sesiz bir tonda Minho'ya dönüp "bizi biraz yanlız bıraka bilirmisin?" dedi. Minho başını tamam der gibi salıyıp çıktı sol tarafa döndüğünde yüzü düşmüştü bayan choi sol tarafta bay choi sağ tarafta ve San veled-i arkalarından sallanarak bu tarafa doğru geliyorlardı. Minho sıkıntı ile bir offf çekti.....
Yeni bölüm:
Minho sıkıntı ile "offf" dedi. O sırada choi ailesi minho'nun yanına geldiler.
Bay choi "Minho oğlum bay Han ve jisung nerde?" sordu. Minho cevap vermek istemesede mecburdu "jisung içerde" eliyle kapıyı gösterdi. "Bay Han'ın durumunu ben açıklamasam daha iyi olur o yüzden lütfen siz gidip aile bireylerinden sora bilirsiniz" dedi. Minho tam Kafeterya'aya hyunjin'in yanına inecekti ki san jisung'un odasının kapısını çalmadan içeri dalınca Minho sinirle arkasıyca girdi odaya. jisung kadına sarılıp ağlıyodu Minho içinden 'üzülmüş, ama neden beli etmemeye çalıştıki' dedi. Jisung ve bayan Han başlarını kaldırıp bize taraf baktıklarında jisung hemen göz yaşlarını sildi. Bayan Han'a bakarak "kararlarına saygı duyuyorum herzaman yanındayım bebeğim biliyorsun" dedi giti jisung sadece baş ile onayladı. Bayan Han çıktıktan sonra jisung çatık kaşlarla ikisine doğru "KAPI ÇALMAK NEDİR BİLİYORMUSUNUZ!? " dedi. Minho sesiz kalırken san jisung'un yanına gitmiş elinin tersiyle jisung'un yanağını okşarken "ouu hanieee iyimisin?" dedi sahte bir şekilde. Jisung kendini geri çekerek sade bir ses tonu ile "iyiyim" dedi.San minho'ya dönerek bizi biraz yanlız bırak dedi. Minho o an sinirlense de sakin kalarak jisung'un tepkisine baktı.
Jisung: gerek yok gitmene kal lütfen.
San: pardon?
Jisung: DİYORUMKİ eyer rahatsız oluyosan sen git lütfen.
San şoke olurken birden gülmeye başladı kahkaha atıktan sonra minho'nun üstüne gözlerini dikerek "bunları kim sokuyor beynine. Beyni olmayan Hyunjin mi? Beni kıskandırmak için böyle saçma olaylara gerek yok çünkü ben seni sev-miyorum"dedi sevmiyorum'un üstüne bastırarak. Jisung'a dönüp baktı jisung sakince " biliyorum ve seni kıskandırmak gibi bir niyetim yok lütfen çıkarmısın odamdan?" dedi. San sinirle kapıyı çarpıp çıktı.
Minho: ohhh.... Şey bende çıkıyı mı ?
Jisung: kal dedik ya anlamıyor musun?
Minho o an içinde kelebekler uçuştu jisung'un yanındaki koltukta oturdu bir süre sesiz kaldılar.
Minho: hani üzülmüyordun neden ağladın?
Jisung: o oyüzden değildi.
Minho: neydi peki?
Minho içinden keşke sormasaydım şimdi banada kızıp kovacak diye geçirdi.
Jisung: eskilerden..... Yani yaşadığım olaylardan o yüzden.........insanın Çektiği acılar gelince aklana ister istemez çıkıyo iki su damlası gözünden.
Minho içindeki kelebekler artık başını döndürmesi ne sebebep oluyordu. Jisung ona cevap veriyordu onun ile konuşuyordu bu Minho için baş döndürücüydü.
"Peki" demek ile yetinde Minho.
Jisung yatakta minho'nun otırduğu koltuğun önünde yatakta oturur vaziyette minho'nun gözüne baktı "bak seni tanımıyorum ama sana içimde bir güven var niye bilmiyorum belki sen bana çok iyi davranıyorsun ilk sen geliyorsun yanıma beni düşünüyormuş gibi yapıyorsun. Bunlara inanacağım nerdeyse ama sen gidip San'a benim ile dalga geçiyosun ikiniz birlik olup benim arkamdan konuşup gülüyorsunuz hadi san'ı anlarım olaylardan sonra benden nefret etmeye başladı kabul ama ben sana n'aptım senin bana bu denli yakın davranıp çok iyi biriymiş gibi davranıp ardından böyle konuşamazsın arkamdan" dedi.
Minho şoka uğradı başını eğdi aşağı derin bir nefes aldı gözlerini jisung'un gözlerinin hizasına getirdi "ben senin kötülüğün için hiçbirşey yapmam orda olanlar senin hakında konuşurken ben gerçekleri söylemedim yalandı onlar gerçekten" jisung'un gözlerine tüm hissettikleri ile baktı. "Evet onları söyledim çünkü..... Çünkü bilmiyorum o an çıktı ağzımdan ama yemin ederim kötü bir düşüncem ve niyetim yok sadece senle..... Yani şey arkadaş olmak istiyorum kendimi sana yakın hissediyorum" dedi.
Jisung kafasını olumlu anlamda saladı geri yerine döndü içeri biri daldı.
Jisung: ben sizin ebenizi..........
Diye söylenmeye başladı jisung.
İçeri San girmişti jisung'a yaklaşarak "aşağıda annen bay bang'a sarılmış ağlıyo " dedi sorarcasına. Jisung göz devirdi "yaniiiiii" dedi. Bu sefer göz deviren San olmuştu elini anlına çarparak "bay bang'ın burda ne işi var ve niye annene sarılıyo? Gibi şeyler, olmayan beynin de kaza ile giti galiba" dedi.
Jisung tepki vermez iken Minho konuştu "birdaha jisung hakında böyle konuşursan o dilini keserim ve birdaha bu odaya gelırsen o ayaklarını kırarım" dedi san'ın üstüne yürüyerek. San sahte bir gülücük ile "buna senmi karar veriyorsun. Sanane jisung'un odasından " dedi minho'ya karşılık vererek.
Arkadan jisung konuşması ile ikiside ona taraf döndü "ben karar veriyorum ve az önce vermiştim seni kovarak Minho da sana hatırlatıyor. Şimdi çık, derhâl" dedi.
San ona inanmaz bakışlar atarak "ne haline varsa gör " diyip çıktı.
Minho jisung'a dönerek "bir beyin tomografi'simi çektirsek iyimisin?" dedi. Jisung güldü ve minho'ya karşı ilk gülüşüydü ve bu minho'nun kalbinin hızlanmasıan sebep oldu. "Hayır Minho beynim gayet yerinde merak etme artık ona ihtiyacım yok " dedi. Minho anlamasa da ses çıkartmadı o anın büyüsüne kapılmıştı hülyalı hülyalı jisung'a bakıyodu. Jisung yerinden zıplayarak"ah abim,abimi unuttuk onu hemen göndermeli yiz yoksa şüphelenecekler" dedi. Kalkan jisung tüm vücudu ağırıyodu ve minho'ya gel işareti yaparak onun omzundan destek alarak yürümeye başladı Minho kalbi artık atletizim yapmaya uygun bir hal almıştı okadar hızlı atıyorduki. Aşağı indiler kantinde tıkınan Chang bin ve hyunjin'i gördüler oraya gidip olaylar anlatılar onlarda hızla bang chan'ın yanına gittiler. Minho tekrar jisung'u odasına çıkardı.
Jisung:
Bir süre sonra hyunjin ve Chang bin gelip chan'ın gitiğini söylediler. Yemekler geldi tatsız tussuz ben yemek için ısrar etım Minho geçen seferki gibi kendi elleriyle bana zorla yedirti. Yemeğimi yedikten sonra bir avukat girdi içeri annemin işi olduğunu biliyordum ve bana babamdan kalan parayı 16 yaşımda olduğum için 18 yaşıma kadar kulanamazmışım parayı o yüzden ya anneme devir ederim paramı o bana bir miktar verir yada 18 yaşıma kadar kendi başımın çaresine bakacaktım. Bende düşünmeden ikinci seçeneği seçtim o kadına para yedirmeyecektim yani işin kısaısı parasız kaldım. Bir süre kimseden ses çıkmadı Chang bin'in telefonu çalınca ben dahil herkes ona döndü Chang bin telefonu tedirgin bir şekilde açtı kulağına götürüp "efendim lix" dedi. Dediği isim yüzünden gözlerimi devirdim. Oda rahatsız bir şekilde odanın dışarısına çıktı. Hyunjin'e dönerek "hyunjinsshii ben sıkıldımmmm" dedim sızlanarak hyunjin gözlerini devirdi çünkü ne istediğimi anlamıştı biricik kuzenim ve yapacaktıda çünkü ben şuan hastayım karşı çıkamaz bana dimi?....
Umarım beğenmişsinizdir
sizi seviyorum 🤍
Saat 5:15 bu arada
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farket - Minsung
Novela JuvenilFark edilmek için çabalıyorum... Minsung/changlix/hyunin/minchan