u

1.3K 100 61
                                    

medya; Keshi - like i need u

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

medya; Keshi - like i need u

not: bölümde yeonjun'un söylediği sarki medyadaki şarkı. söylediği yerde açıp dinlerseniz daha güzel olur 🥺



---

FİNAL // 1

--


Wooyoung, Yeonjun'un elindeki soju şişesini alırken, "Yeter içtiğin aptal!" diye bağırdı. Ancak Yeonjun için, yeterli değildi. Hala kafası ayıktı ve hala bir şeyleri düşünebiliyordu bu yüzden daha çok içmek istedi. Wooyoung'un aldığı şişeye uzanırken, "Karışma." diye söylendi sadece.

Wooyoung bir destek bekler gibi Haknyeon'a baktı ama beklediğini alamadı. Haknyeon omuzlarını silkip "Hiç bana bakma. Bırak içsin sen de karışma." dedi.

Yeonjun, Haknyeon'un kendisine verdiği destekle yarım ağız gülümseyip göz kırptı ve Wooyoung'un elinden aldığı şişeyi, hırsla çekiştirip dikledi. Wooyoung daha da sinirlenip "Nerdeyse 17 yıllık arkadaşım olmasa tam da şuan kafasında kırardım o şişeyi." dedi.

Haknyeon güldü. "Sal oğlum sal. Biz bunun her seferinde arkasını topluyoruz diye daha da kuduruyor bu. Sal ne hali varsa görsün."

Yeonjun o an, Haknyeon'un dediklerini duyuyordu ama umursamadı. Böyle olmaktan nefret ediyordu ama başka ne yapacağını bilmiyordu. Şimdi gitse, Soobin'i o geziden çekip alsa içi rahatlayacaktı ama bu Soobin'i sonsuza kadar kaybetmesi demek olurdu.

Gerçi, şu halde de Soobin'i kaybetmemiş sayılmazdı. Soobin son bir haftadır sürekli 'arkadaş' deyip duruyordu. Normalde zaten arkadaşlardı. Öylelerdi. Ama bu çok yönlü arkadaşlıktı; oyun arkadaşı, spor arkadaşı, okul arkadaşı, kitap arkadaşı, hayat arkadaşı... Yeonjun için Soobin bunların hepsiydi ama Soobin sadece arkadaş deyince Yeonjun korkuyordu.

Soobin'i kaybetmekten çok korkuyordu. Soobin'den önce hayatı çok kötüydü. Annesinin hasta olduğu zamanlardı, Yeonjun'un kendisini herkesten soyutladığı ve yapayalnız bir şekilde günlerini geçirdiği o zamanlarda kütüphanede tanışmışlardı.

Yeonjun, karşısında oturan, ve sessiz sessiz çilek yemeğe çalışan çocuğa bakakalmıştı.

Çileği sessizce ısırıyor, ses çıkarmadan yemek için o minik dudaklarını toparlayıp hızlı hızlı çiğniyordu. Yeonjun sabaha kadar bunu izleyebilirim diye düşünmüştü. Karşısındaki görüntü çok tatlıydı.

Ancak bir süre sonra, ne yaptığının farkına vardı. Annesi hastaydı, dersleri bok gibiydi ve o birilerini izliyordu. İğrenç hissetmişti kendisini. O sıralar Yeonjun'a, acıkması bile manasız geliyordu. Dünya üzerindeki bir yük gibiydi. Ne annesine faydası vardı ne de bir başkasına. Bu yüzden sinir haliyle karşısında oturup çilek yiyen çocuğa oldukça kaba bir sesle, "Kütüphanede yemek yemek yasak." diye uyardı.

like i need u </3  | yeonbin  ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin