DÖNÜŞÜM +18

~SIR~

Sevgili Okurlar, Benim adım Mia Anderson. Sizlere kim olduğumu ve kim olduğumuzu söylemek için yazıyorum.

Ben bir vampirim...Film ve dizilerde izlediğimiz bu doğa üstü güçlere sahip türler yani bizler gerçeğiz. Fakat tamamen efsanelerde, filmlerde ve kitaplarda anlatıldığı gibi değiliz. Bizim ve sizlerin kurucuları tarafından kendi düzenledikleri kurallarla saklanıyor ve efsaneleştiriliyoruz.

Vampirlerin tek yaşam kaynağı kandır evet bu doğru, ama yemekte yiyebiliyoruz. Mesela uyumak için tabuta ihtiyaç duymuyoruz. Güneş tenimizi yakmıyor, bu yüzden gündüzleri dışarı çıkabiliyoruz ama geceleri, enerjimiz gündüzlere göre daha çok olduğu için, gece daha çok aktif oluyoruz. Dönüşümümüz esnasında sadece göz rengimiz kırmızıya dönüşüp vampir dişlerimiz çıkmıyor, tırnaklarımızda uzuyor ve sivrileşiyor.

Vampirleri öldürmenin tek yolu kalplerine kazık saplamanızdır. Onun haricinde ölümsüzüzdür. İnsan kanıyla beslenmiyoruz. Bunun için Petrika'nın sıkı kuralları var ve bizi bu kurallara göre eğitiyor. Günlük besinimizi hayvanların kanından sağlıyoruz ve bunu yaparken onları öldürmemiz gerekmiyor.

İnsanların kanına da ihtiyacımızın olduğu zamanlar oluyor. Bunun için özel depolarda insanlardan sağlanmış kanlar depolanıyor. Vampirlerin varlığını bilen insanlardan seçkin kişiler bizlere düzenli aralıklarla kan tedariği sağlıyor. Dönüşümümüz ise bir vampir tarafından ısırılmak.

En yakın arkadaşlarımdan biri cadı. Daisy Smith. Öyle anlatılanlar gibi sivri uzun şapkalarımız, siyah pelerinlerimiz yok. Enerjimizle büyüyü kullanarak, ortamdaki nesneleri hareket ettirebiliyor, canlıları kontrol edebiliyoruz.

Vampirler için insan kanına duyduğumuz doyumsuz istek, bu isteği kontrol etmek ne kadar zorsa, Cadılar içinde enerjilerini kontrol etmek, Enerjileriyle büyüyü birleştirmek o kadar zor. Enerjilerimizi kontrol edemessek yada kötüye kullanırsak bu enerji bulunduğumuz ortamda istenilmeyen sonuçlarla karşılaşmamıza, hatta ölümlere kadar uzanıyor cadılar bu durumda ölebilirken ben melez olduğum için bu durum benim için geçerli degil.

Cadıları öldürmek vampirleri ve kurtadamları öldürmekten zordur. Cadılar büyü yaparak vampirleri ve kurtadamları etkisiz hale getirebiliyorlar. Bu yüzden cadıları sadece diğer bir cadı öldürebilir. Gücünü kullanamayan ya da yeni yeni gücünü kullanmaya başlayan cadılar ise vampirlere ve Kurtadamlar'a karşı savunmasız olduğundan öldürülebilirler.

Cadıların dönüşümü gibi bir şey söz konusu değil. Cadılar doğuştan güçleriyle birlikte doğarlar.Kendilerini keşfetmeye başladıklarında Petrika tarafından kontrol altına alınırlar.

Diğer arkadaşım ise Kurtadam, Rose jones kurtadam diye sadece erkeklerin Kurt olmadığı kızlarında kurt olduğu ve tamamen kurda dönüşmedikleri, dönüşüm esnasında tırnaklarının kurt tırnağına dönüştüğü , gözlerinin dönüşümlerini etkilediği ay kadar beyaz renge dönüştüğü, kurt kadar güçlü, hızlı ve iz sürücü olduğu bir tür.

Dönüşümleri biz vampirlere çok benziyor. Dönüşmeleri için bir kurtadam tarafından ısırılmaları ve ilk dolunayda dönüşümlerini ölmeden gerçekleştirmeleri gerekiyor. Her ısırılan insan, kurtadama dönüşemeden ölebiliyor. Dönüşümleri çok acılı ve ızdıraplı. Tek tek tüm kemikleri kırılıyor sonra ki gün insan kemiğine göre daha dayanıklı ve güçlü olarak kemikleri iyileşiyor.

Bir Kurtadamı öldürmek için kalbini yerinden sökmek yeterli.

Evet, Biz buyuz farklı türlerden bir araya gelmiş üç arkadaş ve savaşçı.Bizim tanışmamış Petrika'da öğrenci olarak bulunmamızla gerçekleşti.

Öğrenciliğimiz bitince Petrika'da ölüm bekçisi olarak kalmayı seçtik.

Ölüm bekçileri, Petrika'nın kurallarına uymayan türleri yakaladığı Petrikaya teslim ettiği, hükmünün ölüm olduğu türleri öldürdüğü, düzenin sağlanmasında düzenin vazgeçilmez bir parçasıdır.

Ölüm bekçileri tek başlarına hareket etmezler. Her türden 1 kişinin bulunduğu bir grupturlar. Vampirlerden bir, cadılardan bir, ve kurtadamdan bir kişi olmak zorundadır. Bu üç farklı türden bir araya gelenlerin oluşturduğu gruplar halinde çalışırlar. Birden fazla ölüm bekçisi grubu vardır.Bunlar bölgelere, ülkelere, eyalaletlere göre sayı olarak değişiyorlar ama hepsinin tek kontrol noktası var oda Petrika.

Ölüm bekçisi olmak hiç kolay değildir. Zorlu eğitimlerden geçmeniz ve başarıyla bu eğitimleri tamamlamanız ve tamamen Petrika'ya bağlı olmanız gerekiyor.

Yanlış düzenin kurulduğu, sınıflandırıldığı, Petrika... İşte benim için herşey dönüşümümden sonra burda Petrikada başlamıştı.

Efsanelerin kalbinin attığı, petrika'nın ilk kurucuları, insanların ve bizlerin arasının sonsuza kadar bozulmaması daha doğrusu her taraf kendi çıkarları için yeminlerini ettiler.

Ve artık hepimizi, kontrol eden ve sonunda kaçınılmaz ölümlerin kuralların temellerini inşa ettiler.

Düzen üzerine yemin olsun yaşam kutsaldır ! Bize verilen bu mucizevi yaşamı petrika adına petrika kurallarına uyarak yaşatacağız !

Bu yemin her şeyin başlangıcı ve sonuydu.

Doğaüstü güçlere sahip bizler, sırların, bilinmezliklerin olduğu bu dünyada, keşfetmeyi, bilinirliği ve en önemlisi yaşamı petrika'da bulmuştuk. Daha doğrusu düzen bizi böyle düşündürüyordu.

Petrika, doğaüstü güçlere sahip bizlerin kendini keşfettiği, doğaüstü güçlerimizle yaşamı birleştirdiğimiz ve en önemlisi insanlara zarar vermeden, güçlerimizle var olmayı öğrendiğimiz okuldu.

Dünyanın kuralları insanların elinde , düzen onlara göre ilerlemek zorundaydı. Düzen bizlerden biri tarafından kurcalanır, bozulursa petrika sarsılır , petrika sarsılırsa bizlerin sonu gelirdi.

Yıllar önce vampirlerden, cadılardan, ve kurtadam'lardan oluşan ordular hem insanlığa hem kendinden olmayan türlere karşı yaptıkları saldırıları, darbeleri sonucunda insanlar, türlerin hepsine savaş açmış. Sonunda çok kayıp vermiş, ve neredeyse türlerimizin yok olacağı tehlikesiyle karşı karşıya kalmışız. Ta ki Petrika'nın kurucuları, insanlarla anlaşana kadar.

Her türden, vampirler, cadılar ve kurtadamlar'dan bir lider seçilmiş. Böylece farklı türler bir arada olacak kendi türleriyle anlaştıkları gibi farklı türlerlede anlaşacak, birbirlerini farklı görmeyecek düzen sağlanacaktı.Bu üç lider insanlarla ve kendi türlerinden olmayanlarla barış için yemin etmişlerdi.

İnsanlar daha fazla kayıp vermemek, türler, yok olmamak için isteseler de istemeseler de bu yemini etmiş ve tarih bizi bugünlere getirmiş.

Sen Petrikayı benimsersen, petrika da seni benimser. Sen yemin eder, yeminini tutarsan, petrika da seni korurdu.

Bir süre öncesine kadar bizim tarafımızdan da türlerimiz saklanıyor ve düzen devam ettiriliyordu. Ta ki bu yalan ve her seferinde ölümü getiren düzenin değişmesine karar verdiğimizden beri.

Sizlerden seçili kişilerin bildiği bu sırrı artık tüm insanlık bilmeli, bizi kabul etmeli, düzen baştan kurulmalı.

Bu nedenle bu yazdıklarım insanlığa, bizlerin yaşamlarını, daha iyi anlayabilmeleri, bizleri benimseyebilmeleri için bir kaynak olacak. Sizlere vampir olduğumdan bu yana gerçekleşenleri, bu doğaüstü güçlere sahip türleri anlatacağım.

Bu efsanelerin, gerçek olduğu dünyaya hazırsan başlayalım.