Multimedyada Nehir
Hastaneden çıktıktan sonra bir süre hiç konuşmadık.Daha sonra Nehir " ne yapacağım ben şimdi Serra annemde yanımda olmazsa ne yapacağım" diye yine ağlamaya başladı. Onunda hayatta ki tek varlıkları annesi ve psikopat babasıydı. Ama şuan ikiside yanında yoktu o yapayalnızdı. Nehir'in durumu her ne kadar kötü olursa olsun ben tesellilerim ve o gülsün diye yaptığım saçmalıklarla biraz olsun yüzüne bir gülücük kondurmayı başarmıştım. "İstersen eve gitmeyelim bir şeyler içelim" deyince Nehir'de "eve gitmeye niyetim yoktu zaten çok iyi olur. " dedi ve kolumdan tutup "Bildiğim çok güzel bir yer var. Annem ilk maaşını aldığında götürmüştü beni oraya" deyince tekrar gözleri doldu. "Eğer bu seni kötü hissettirecekse gitmeyebiliriz" dediğimde olumsuz anlamda başını sallayıp "gidelim" dedi.Dediği yere vardığımızda gerçekten de söylediği kadar güzel bir yer olduğunu anladım. Boş bir yer bulduğumuzda oturup siparişlerimizi verdik. Saatlerce konuşup dertleştikten sonra hesabı ödeyip kalktık. Nehir'in yaşadıkları gerçekten kolay şeyler değillerdi. Bu halde evde yalnız kalmasına izin veremezdim ve "bugün bizde kal, çoktandır pijama partisi yapmıyoruz ne dersin" deyince Nehir "Bilmem ki nasıl olur.Hacer teyzenin haberi var mı? O ne der acaba" dediğinde ufak bir kahkaha atıp "Annemi bilmez misin be Nehir işten kafasını kaldıracak durumda değil ama için rahat edecekse arayım haber vereyim" deyip annemin numarasını tuşladım. Birkaç çalıştan sonra annem "efendim Serra'cım işim var hemen söyle"
- "Annecim biliyorsun Nehir'in annesi hastahanede Nehir birkaç gün biz de kalabilirmi" dediğimde Nehir fısıltı gibi sesi ve el kol hareketleriyle bir şeyler anlatmaya çalışırken sadece bir kaç gün demiştik demeye çalıştığını anladım. Elimle sus işareti yapıp annemin cevabını beklemeye devam ettim annem"tabii ki canım yavrularım bende en kısa zamanda işlerimi bitirip kızlar gecenize katılacağım. Haydi görüşürüz akşama... "deyip telefonu kapattı.Nehirle birbirimize sarılıp durağa doğru yürümeye başladık.Nihayet otobüs gelip bindiğimizde ikimizde kulaklıklarımızı takıp müzik dinlemeye koyulduk.Teknoljiden ne kadar nefret etsemde bazen gerçekten hoşuma gidiyordu.Evimize geldiğimizde ikimizde rahatlamak için koltuklara uzandık.Gerçekten çok yorucu bir gün geçirmiştik ve biraz dinlensek hiçte fena olmazdı.Ancak bu rahatsız okul formalarıyla nasıl ?ne kadar ? dinlenebilirdik bilemiyordum bu yüzden odaya çıkıp kendi pijamalarımı giydikten sonra Nehir'e de kendi pijama takımlarından birini verdim.Nehir'in annesi bu durumdayken eğlenemezdik, evet... Ama Nehir'in kafasını dağıtmak için böyle bir gece düzenlemeyi uygun görmüştüm.Şimdilik mutluydu ya da mutlu gözükmeye çalışıyordu ne hissettiğini anlayamıyordum.Kahkalarla gülerken birden hıçkırarak ağlaması garipti."Mısır patlatmaya ne dersin film de izleriz" diye bağırınca hevesle başını salladı.Koltuklara uzanıp,filmi izlemeye koyulduk. Bir süre sonra gelen tıkırtı sesiyle toparlanıp ikimizde birbirimize baktık. Korkmuştuk. Kapıya doğru koşarken tıkırtının sahibinin annem olduğunu görünce derin bir oh çektik. Annem bize bakıp kahkalarla gülerken" bu ne hal kızlar savaştan çıkmış gibisiniz."dedi. Ne dediğini anlamak için aynanın karşısına geçtiğimizde ikimizde aynı anda çığlık atmaya başladık. Dağılmış saçlarımız, kızarmış gözlerimiz ve morlaşmaya yüz tutmuş göz altlarımızla hem komik hem de korkunç gözüküyorduk. Kolumdaki saate baktığımda ani bir kalp krizi geçirdiğimi sandım. Her akşam saat 22.00'de tatlı rüyalarımda olan ben gecenin ikisinde ayaktaydım. Annem "haydi yatağaa" diye bizi odanıza uğurlarken bir yandan da kirlettiğimiz odayı topluyordu. Odamıza çıkıp uykuya daldık...
--------------------
+25Y.B.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolculuk
Teen FictionMerhaba, bu benim ilk hikayem bazı yanlışlarım olabilir. Lütfen kusuruma bakmayın