my boy

20 3 9
                                    


Ashhh lanet olsun okula geç kaldım, Jimin beni öldürecek... hızlıca kırışmış gömleğimi ütüleme zahmetine girmeden üstüme geçirdim çantama birkaç okuma kitabı ve resim için birkaç alet aldım. Okul kitaplarıma gerek yoktu. Bana kalırsa okul vakit kaybı ve gereksizdi. Zorla her gün annem denilen canavar tarafından okula sürükleniyordum. Okuldaki tek iyi şey jimin hyung ile vakit geçirmek olabilirdi. Gerçi o beni çoğu zaman satıyordu ama sonuçta benim üst sınıfım onunda kendi arkadaşları var...

Hızlıca ayakkabılarımı giymeye çalışırken kapının önünde kısa boyuyla maki ağacı gibi kapıda bekleyen jimin hyung ile karşılaştım. Kızmış olmalıydı, bugün 12. sınıfların röportajı vardı ve bu her yıl yapılan okulumuzun gelenekselleştirdiği saçma bir şeydi fakat Jimin hyunga göre bu çok önemli idi. Ona göre aradan yıllar geçse bile o zamanki öğrenciler onun yakışıklılığına hatırlamalıymış...

Kendi kendime düşüncelere kapılırken bir anda elindeki kitaplarla kafama vuran jimin hyunga baktım. Dikkatimi çektiğini anlayınca konuşmaya başladı "at kafalı sabahtan beri napıyorsun içerde, artık seni terk edicem ayrıca ben niye seni bekliyorum ki 17 yaşında koca çocuksun ayrıca röportajım var benim bugün. Ahh seni beklememeliydim." Kendi kendini çürüten jimine peki dercesine bakış attım ve tekrar kafama kitapları geçirdi. Ani bir tepkiyle "aaa hyungg zaten başım ağrıyor ne diye daha da vuruyorsun?" dedim. "Oh canıma deysin, sen beni beklet bi de cevap verme. Neyse hadi koş bari, daha fazla geç kalamam." demesi üzerine binadan çıkıp okula doğru yürümeye başladık.

Okula vardığımızda kameramanlar ve fotoğrafçılık kulübünde olan bazı kişiler vardı. Sanırım onlarda 12. sınıflardı, hepsini teker teker incelemeye başladım jimin hyung içlerinden bir tanesini görüp "şu çocuğu görüyor musun? İşte o 12. sınıfların birincisi her sene ona karşı kaybediyorum. Öldüresim geliyor o çocuğu" diyip iç çekti. Çocuğu daha dikkatli incelemeye başladım. Keskin bir çenesi, dolgun dudakları, kemersiz ve küçük burnu, keskin bakışlı gözleri ve kahverengi saçları ile adeta manken gibi duruyordu. Umursamayarak "Öldüresiye nefret ettiğin çocuğun adı ne peki?" diye sordum. Nefret dolu bir sesle "Tae, Taehyung" dedi...

Adı tanıdık geliyordu nerden tanıdık geldiğini düşünürken çoktan Jimin hyungla ayrılıp sınıfıma girmiştim. Sınıfta erkek olarak pek yakın arkadaşım yoktu ama neredeyse her şeyimiz aynı olan kız arkadaşım vardı, Son Chaeyoung. Sınıfın en güzel kızı bile diyebilirim yani doğal güzel, o yüzden sınıftaki çoğu erkek Chae'nin arkadaşıyım diye beni sevmez. Zaten sınıftaki diğer kızlarda ya beni sevdiklerinden konuşmaya utanırlar ya da serseri olduğumu düşündüklerinden benden nefret ederlerdi. 

Chaeyoung kolunu omzuma atıp boyunu benimle eşitlemeye çalışıyordu ve bunu yaparken baya komik duruyordu sessizce kahkaha atıp "napıyorsun sen?" dedim. Sanırım önemli bir şey olmuştu böyle yaptığı zaman genellikle ya sevgilisinden ayrılmış ya da yani sevgili yapmış olurdu, şu an sevgilisi olmadığına göre sevgili yapmıştı. "Jeongguk, biliyorsun yan sınıfta bir kız vardı yaklaşık 9 aydır çıktığım." kim olduğunu anlayamamıştım Chaeyoung okuldaki kız erkek fark etmeksizin herkesle çıktığından bulmam uzun sürmüştü ama sanırım en uzun ilişkisi o kızla idi "Mina mı? şu sessiz olan" başını sallayarak "aynen kardeşim o, dün çıkışta eve beraber gittik giderken de önceden ne güzeldi falan derken bi anda chae ben seni hala unutamadım demeye başladı anlayacağın şu an beraberiz." dedi. Bahsettiği kız gerçekten güzel ve narindi ama benim paçoz arkadaşıma gider mi bilemiyorum gerçi anlaştıklarına göre gidiyor sanırım.


Chae kolunu omzumdan çekip sıraya oturdu, bende yavaşça yanına oturdum. Lafı daha bitmemişti "Jeongguk biliyorsun Mina'nın bir abisi var. Bahsediyordum ya..." aklıma o zamanlar geldi sanırım Mina ve Chae'nin ayrılma nedeni Mina'nın abisi idi. Yanlış hatırlamıyorsam tarih 14 Marttı ve o gün Mina Chae ve ben eve giderken Chae, Mina'nın evlerine gitmeye karar vermişti. O gece orada kalacaktı daha sonrasında Chae'nin anlattığına göre geceye kadar her şey güzelmiş. Gece mina ve chae yattıktan sonra Chae tuvalete gittiğinde abisi de ordaymış o sırada onlar konuşurken işler kızışmış ve kucak kucağa öpüşmeye başlamışlar. Mina da tuvalete kalktığı zaman onları  o halde görmüş ve uzun süren ilişkilerine son vermişti hatta daha sonra Mina uzun bir depresyon sürecinden geçmişti. Mina sonuna kadar haklıydı ama şu an nasıl onu affetti hala anlayamıyorum.

Chae'ye dönüp "evet, hatırlıyorum." dedim. Chaeyoung konuşmaya devam etti "Mina beraber olacağız dedi ama derken de 'aynı şeyin tekrar yaşanmasını istemiyorum o yüzden abime sevgili bulacağız' dedi yani anlayacağın bu işi halletmem lazım. Bu arada abisi de bizim gibi bisex ve çocuk gerçekten yakışıklı" diyip yavaşça yutkundu ne diyeceğini biliyordum ama konuşmasını bölmedim ve utanarak konuşmasına devam etti "o yüzden şey diyorum sen abisiyle tanışsan nasıl olur ha?" 

Yüzüm düşmüştü, 9. sınıfta iken Chaeyoung'tan hoşlanıyordum ve bu hoşlantı uzun yıllar sürmüştü fakat ondan hoşlanırken sınıftaki yakışıklıları da arzuluyordum. Şu an ondan hoşlanmıyordum evet ama uzun zaman hoşlandığım kızın benden böyle bir şey istemesi beni üzüyordu aldırmayıp "tamam tanışırız, adı ne çocuğun" dedim Chae gülümseyip "öncelikle bu çocuk 12. sınıf adını önceden de söylüyordum zaten ama bi daha söyleyeyim adı Tae, Taehyung..."

promise | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin