Daughter Of STARK

Lyon'a dönüş

Medya,Lyon şehrinden bir fotoğraf.

Fransa,Lyon

Alice Violet Stark, gökyüzünde Lyon'a doğru yol alan bir quinjet'in içindeyken strestten durmadan terliyen ellerine lanetler savuruyordu. Eh, giydiği dantelli siyah eldivenler de durumuna pek yardımcı olmuyordu tabii.

Daha yarım saat önce Clint ve Wanda ile televizyondan favori şovu The Simpsons'ları izlerken kafasına onlarla gitmeyi koymuştu, ama Clint 'deli olmadığını'  iddia ederek onu reddettiğinde yalvaran gözlerle Wanda'ya bakmıştı fakat o da Clint ile deli olmadıklarına dair hemfikirdi.

Evet, o kadar eminlerdi ki kendilerinden, Alice şimdi işte
burada, Lyon'a doğru uçan quinjet'in içindeydi.

Yanında oturan Clint genç kıza pis bir bakış atarken Alice bu bakışın "Bizi kandırmanın bedelini fena ödeyeceksin." Anlamına geldiğine yemin edebilirdi.

Yutkunup bakışlarını karşıya çevirdiğinde tam karşısında Scarlet Witch'in oturduğunu unutmuş olsa gerek, az öncekinden daha da gerilmişti.

Kızıl saçlı kız kıstığı gözleriyle ona bakarken, Alice böyle bile ne kadar güzel gözüktüğünü düşünmeden edemedi.
Parıldayan gözlerle karşısındaki kahramana bakarken an be an yüzünde oluşan sırıtışa şahitlik ederken kendisinin de gözleri büyüdü.

Kafasında çakan şimşeklerle şok içinde kızıl cadıya baktı.

Akıl okuyabiliyordu, öyle değil mi?

•••

Quinjet'in kapısı hava basıncıyla yavaş yavaş açılırken Alice saçlarını savuran sert rüzgarla derin bir nefes aldı. Sıkıca bağlanmış siyah botları ile sert adımlarla quinjet'ten
evinin bahçesine inerken yüz hatları sakinliğini korudu. Çiçeklerle donatılmış güzel bahçelerinde olmak güzel hissettirmişti.
Ondan az önce jet'ten inen Clint ve Wanda'nın yanına adımlarken üzerindeki onca gözü hissedebiliyordu.

İki kahramanın yanına vardığında yanlarında kendilerine bilgi veren ajan hızlı adımlarla uzaklaştı ve Alice ile sonunda başbaşa kalabildiler. Clint onları eve yönlendirirken Wanda'nın kendisine fısıldadığını duydu Alice.

"İyi görünüyorsun."

•••

Eski evlerinin bahçe kapısından içeri girdiklerinde, gözlerini salonlarında hızla gezinen ve durmadan eldivenli elleriyle eşyalarını kurcalayan ajanlarda gezdiren Alice, kesinlikle bahçedeki ajanlardan daha az olduklarını fark etti.

-"Tam olarak neyi arıyorlar?"

Bilmesine rağmen Clint'in gözlerine bakarak sorduğu bu soru, elbette ki onun kendisine doğruyu söyleyip söylemeyeceğini ölçmek içindi.

Yola çıktıkları andan beri ikisi de kendisine bunu söylemeyi reddediyorlardı ama elbette ki Alice'in gerçek hakkında birçok tahmini vardı.

İlki; kameralardı.

Büyük ihtimalle ona saldırıyı düzenleyen bu kişiler, annesinin ve kendisinin günlük rutinlerinden haberdarlardı ve bu ancak üç şekilde olabilirdi. Ya onları takip ediyorlardı, ya onlara yakın olan insanlardan bilgi temin ediyorlardı, ya da evlerine kamera yerleştirmişlerdi.

Hepside mümkündü elbette.

İkincisi; bu soruşturmayı organize eden örgüt S.H.I.E.L.D olduğuna göre, kendisi ve kendi güçleri hakkında bilgi edinmek için evlerini arıyor olabilirlerdi. Ve üst kattaki odasından inmekte olan ajanlar ve ellerindeki karton kutuların içindeki kendisine ait olduğundan şüphe ettiği eşyalar bunu kanıtlar nitelikteydi.