İkinci Bölüm"Dershane"

22 3 0
                                    

~SELAAM SELAAM NAPIYOSUNUZ? HİKAYE DAHA HİÇ OKUNMADI GİBİ AMA OLSUN. YİMEDE BÖLÜMLER GELİO DKJSKDKD. NYS VOTELEMEYİ UNUTMAYIN PLS~NINA DOBREV:Nazlı-IAN SOMERHALDER:Aykut~

Dışarısı insanlarla doluydu. Sevgililer,aileler,arkadaşlar... Benim olamadığım herşey vardı sokakta. Sanki bütün dünya bana karşıydı. Tek kişiydim sanki. Ben bu konu hakkında derin düşüncelerdeyken annemin sesi herşeyden uzaklaşmamı sağladı. Annem bana nasılsın demişti. Bu benim çok ama çok şaşırmama neden olmuştu. Çünkü annem bana bu soruyu sormak yerine benimle konuşmazdı. Genellikle ben evde kendimi yanlız hissederdim. Bu yüzden 1-2 sene sonra tek başıma bir eve taşınmayı düşünüyordum. Nasıl olsa umursamayacaklardı. Bir kere İnci ve Poyraz bizim evde kalmıştı ama bizi farketmemişlerdi. Evet evet. Bunlar benim anne ve babam. Demir ve Duru MAYA. Maya holdingin sahipleri. Multu aile bir tablosu olan aile. Herkesin özendiği aile. Annem bana yavaşça vurunca kendime geldim. Düşüncelerimle başbaşa kalmıştım.
"Efendim?"
"İyimisin?Okulun nasıl? Derslerin iyi değil mi?"
"Bunları bir anne olarak senin bilmen gerekmiyormuydu? Ah! Sen benim annem değilsinki. Yani sözde annemsin. Annelik yapmayan,sadece biyolojik olarak annem olan kadınsın sen."
"Nazlı özürdilerim kızım bak...bak biliyorum-"
"Biliyormusun anne uzun zamandır çok kötüyüm. Hergece ağladığım günler hiç bitmedi.Bitmicek.Çünkü ben yanlızım anne! Yanımda kimse yok çünkü!Kimse yok! İnci ve poyraz dışında kimsem yok anne! Anlıyormusun ha?! Anlıyormusun!? Ben iyi değilim anne!İYİ DEĞİLİM!"diye bağırdım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Annem hiçbirşey diyememişti. Sadece bakıyordu. Hiçbirşey yapmadan,söylemeden sadece bakıyordu. Bu benim daha şiddetli ağlamama sebep olmuştu. Annem şöförü durdurdu ve babamın arabasına bindi. Beni yine ve yine tek bırakmıştı. Asla ama asla onu affermiyecektim. Ne onu nede babamı asla affetmeyecektim.
Ayaklarımı koltuğun öbür tarafına uzattım ve uykunun bedenimi sarmasına izin verdim. Uyandığımda bir odadaydım. Bu yatak benim yatağımdı. Demekki İzmir'e gelmiştik.yatakta doğruldum ve etrafıma bakmaya başladım. Odamda hiçbir değişiklik yoktu. Herşey aynıydı.Yatak,dolaplar,masa... Aşağı inmeye karar verdim. Uyuşuk adımlarla aşağı indiğimde evimizin gayet büyük ve geniş olduğunu fark ettim. Kendimi salon olduğunu düşündüğüm yerdeki koltuğa attım. Meral'e (yardımcımız) seslenip kola istedim. Telefonumu elime aldığımda ise dershanemden mesaj geldiğini gördüm. Aynı dershanenin İzmir şubesine kaydolmuştum. Kurtulamamıştım şu dershaneden. Okulun daha kötüsüydü ve acı çekmememe katkı sağlıyordu. Mesajı açtığımda ise ilk dersimin 15 dk sonra olduğunu öğrendim. Hemen yukarı çıktım ve çantamı aramaya başladım. Bulduğumda ise hemen kitapları içine sokuşturdum ve bir kenara attım. Dolabın karşısına geçip mavi yırtık kotumun üstüne siyah gömleğimi giydim ve kot mont. Kimsenin umrunda olmıyacaktım fakat bir mucize olursa diye önlemimi almalıydım. Siyah converslerimi giyip kolayı kafama diktim ve şöför Ali Abi'ye bağırmaya başladım. Onu bulamayınca babamın anahtarını aldım ve hemen dershaneye sürmeye başladım. İzmir'i çok iyi biliyordum. Çünkü 10 yıl burda yaşamıştım şu 5 yıldır ise sürekli şehir değiştiriyorduk. Evet 15 yaşındaydım fakat araba sürebiliyordum. Zaten çok acil zamanlarda sürerdim. Arabayı park edip dershaneye girdim. Rehber hocasıyla uzun bir konuşma yaptıktan sonra sınıfıma çıktım. 12. Kattaydı. Oraya çıkana kadar çok büyük çabalar vermiştim. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım ve gir sesinden sonra kapıyı açtım. Sevecen bir sesle:
"Merhaba,ben yeni öğrencinizim"dedim. Herkes bana bakıyordu. Sanırım yine yanlız kalacaktım. Öğretmen boş yere oturmamı söyledi. Yüzü tanıdık gelen bir kızın yanına oturdum. Tam öğretmen kim olduğumu soracakken tenefüs zili çaldı ve öğretmen sınıftan çıkmak zorunda kaldı. Kızda beni tanımış olacakki tanışıyormuyuz dedi. Bir kaç dakika sonra ise kreş arkadaşı olduğumuz çıktı. Kreşteki en yakın arkadaşım İnci'ydi. Ama İnci olmadığı zamanlar Eylül'le oynardım. Ve Eylül şu an tam karşımdaydı. İkimizde neler olduğunu anlatmaya başladığımızda onunda benden bi farkı olmadığını anlamıştım. Benim yaşadıklarımın benzerini yaşamıştı. Zilin çaldığını fark etmemiş olucaz ki öğretmen içeri girdiğinde biz hala konuşuyorduk.
Öğretmen masasına oturup bana kendini tanıt dedi. Ayağı kalktım ve kendimi tanıtmaya başladığım sırada kapı çaldı. Buda kimdi?

Gidişinin KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin