Multimedya: Eliz
*****************
Saatin alarmına küfrederek gözlerimi yeni güne açtım. Ne kadar güzel değil mi? Aslında gözlerimi değil, tek gözümü açıp saate bakmaya çalıştım. Ve bingo, saati ertelemekten geç kalacağım. Hızla iki gözümüde açıp ayağa kalkınca sendeleyerek küçük ayak parmağımı yatağın kenarına çarptım ve yere kapaklandım. Bir elimle ayağımı tutup inleyerek aynı zaman da yatğa küfrederek yerden doğruldum. Atik bir şekilde yerden kalkıp, kendimi banyoya attım. 5 dk içinde duşumu alıp kendimi odama attım. Formalarımı dolaptan çıkartıp kenara koyduktan sonra gömleğimin altından gözükmesin diye krem rengi çamaşır ve bu sefer gömleğimin altından gözükmesi için siyah atlet çıkartıp üzerime giydim. Formalarımıda üzerime geçirdikten sonra saçlarımı kurutup aynaya döndüm. Saçlarım fazla hırçın olduğu için kabarmıştı. Saçalrımla uğraşamayacağım için yana alıp ördüm. Çantama gerekli ders kitaplarını ve kalemlerimi koyup sırtıma aldım salona çıktığımda herkes hazır kahvaltıda oturuyordu. "Günaydııın" dediğimde babam "Günaydın güzel kızım" dedi hemen,annem "Günaydın birtanem" dedi çay koyarken,kardeşim yarım ağzıyla " Günaydın abla günaydın" dedi ağzından yiyecekler saçarak. Annem " oğlum yavaş...Ağzını kapat" dedi herzamanki gibi uyarısını yaptı. Bende sofradan ağzıma bir şeyler götürüp "geç kaldım çıkıyorum" dedim. Annem haftalığın çekmecede" diye uyarmasa almadan gidecektim.Yine ayaklarım okulun yolunu tutarken, telefonumun kulaklıklarını takıp yürümeye devam ettim.
Ve nihayet okul bahçesine girdim. Gözlerim sağa sola bakınıp Gözdeyi aradı. Ve Denizle hareketli bir şeyler konuştuklarını gördüm. Hızla yanlarına giderken ,bir dakika onlar kavgamı ediyorlardı. Gözde çok sinirliydi. Deniz açıklama yapmaya çalışır gibiydi. Yanlarına gidip "Sakin gençler yaa" dedim. Ve beni duymamış gibiydiler. "Size diyorum gençler sakinn" diyerek sesimi yükselttim. İkiside bana dönünce,Gözde 5 karış suratla kollarını önünde bağlamış,ayağıyla ritim tutuyordu. Deniz ise yüzünü ovalayarak bana baktı. Ben"ne oluyor burada" diyerek sessizliği bozdum. "Ne olabilir yine Gözde'nin sorun ve takıntıları " dedi Deniz ve "Ne takıntısı be.. Sen ikigün hafta sonu beni arama .. Sonra gel hiçbir şey yokmuş gibi aşkım de" diye Gözde cevap verince "oww" diye ağzımdan hafif bir ses çıkıverdi. Sonra zilin çalmasıyla içeriye girdik.Gözde çantasını Denizin yanından alıp yanıma koydu. Deniz şaşkın ve kızmış yüz ifadesiyle Gözde'ye bakıyordu. Dersin başlamasına yakın içeriye Savaş girince arkamda oturan Çakıl"Savaş yanım boş" dedi kendini sevimli yapmaya çalışan bir ifadeyle. Savaş onu takmayan bir tavırla en arkadaki sıraya oturdu. Çakıl sinirden küplere mi yoksa sıraya mı oturdu anlamadık. Bende Çakıl'ın morarmış suratına bakmak için arkamı döndüm. Tam önüme geri dönerken Savaş ile gözgöze geldik. Ne yani bana mı bakıyordu yüzümdeki gülümseme silinirken önüme döndüm.Deniz hala Gözdeye açıklama yapmaya çalışıyordu. Fakat Gözde onu dilemiyordu. Gözde' ye dönüp " iki dk dinle şu çocuğu, sonra yargıla." dedim. Gözde benim zorumla Denizi dinledi veee çantasını tekrar Deniz' in yanına koydu. Bende büyük bir ohh çektim. Çünkü eğer barışmasaydılar bütün gün Gözde' nin çenesini çekerdim.
Neyse ki hoca derse girdi. Ders başladı.Bütün derslerde Gözdeyle Deniz ' in canım, cicim, aşkıım larını çektim. Sonunda dersler bitti hemen çantamı toplayıp ,telefonumuda elime alıp sınıftan çıktım. Bahçede herkesin toplanmış olduğunu görünce o tarafa doğru yürüdüm. Savaş bi çocuğun ağzını burnunu kırmış yumruk atmaya devam ediyordu ki Savaş' ın kız kardeşi Görkem araya girip " abi yeter... Yapma" diyerek abisini tutmaya çalıştı. Savaş çocuğa " kurtulamayacaksın lan elimden it" diye bağırdı. Görkeme dönüp " seninle evde görüşücez Görkem" diye tısladı kardeşine. Daha sonra toplananlara dönüp " dağılın lann" diye böğürdü. Bende korkanlar arasında olup hızlı adımlarla okuldan çıkarken bize bukadar kızgın acaba Görkem ne kadar korkuyordur diye düşünmeden edemedim.
Yoda tam karşıdan karşıya geçecekken hızla gelip dibimden geçen motorla ve arkasından geçen 3 motorla kendimi kaldırıma zor atarken " yuhh öküz " diye olanca sesimle bağırdım.bunu söylediğim an motorun biri -yüzündeki kasktan tanıyamadığım kişi- geri dönüp önümde durdu. Ben toparlanarak ayağa kalkmaya çalışırken, motorlu çocuk motordan inip " banamı dedin" dedi sert bir şekilde kasktan gelen boğuk sesiyle. " Aynen sana dedim" dedim ciyaklayan sesimle. Çocuk üstüme gelirken kafasındakı kaskı çıkardı.
"Savaş?" dedim fısıldar bir sesle."Ne oldu cesur kız. korktunmu?" dedi nefretle bakan gözleriyle. "B- Ben bukadar hızlı gitmen gerekmezdi " dedim kekeleyerek. Savas yanıma gelip çenemi sıkarak " birincisi sana hızı gidip gitmeyeceğimi sormuycam,ikincisi o öküz lafını hemen geri al." dedi dişlerinin arasından üzerime gelerek. Diğer 3 motorlu arkadaşıda gelip yanımızda durdular. Biri kaskını çıkartıp motorundan indi. Bu çocuk bizim okuldaki Alp ti. Bize doğru gelip " abi bırak, sinirini kızdan çıkarma" dediği gibi Savaş "sen karışma Alp ." dedi ve bana dönüp " sana sözünü geri al dedim " diye bağırdı. Bense dilim tutulmuş gibi sadece bakıyordum. "Bana bak kızım daha çok sinirlenmeden lafını geri al" diye tekrar bağırınca gözlerimde fazla bile duran iki çift yaş süzülü verdi. Canım çok yanıyordu, onu da geçtim bağırmasıyla çok korkmuştum. Hem suçlu hem güçlü. Göz yaşlarımın arasından "tamam " diye bildim sadece. Beni iterek elini çenemde çekti ve " birdaha sakın ama sakın hakkımda o ağzını açma." dedi tehtid ederek. Arkasını dönüp kaskını kafasına geçirdi. Motora atlayıp hızla hepsi giderken neye uğradığımı şaşırmıştım. Korkuyla adımlarını atarken, ne zaman eve geldiğimi anlanadım. Eve girdiğim gibi odama doğru koştum. Annem" Eliz sen mi geldin annecim" dedi bende " evet anne , odamdayım" dedim bağırarak. Hemen üstümü değişip yatağa girdim ve bu olayı düşünerek uyuya kaldım.Uyandığımda sabah olmuştu. Ölü gibi uyumuştum. Ayaklarımı yataktan sallayıp ayağa kaktım. Sanki bacaklarım beni taşımıyordu. Heryerim uyumaktan sişmişti. Aynanın karşısına geçip kendime ve davul gini şişen suratıma baktım. Kendimi hemen banyoya atıp yıkandım. Çıkınca saate baktım daha vakit olduğunu görünce yavaşca giyinip saçımı kuruttum. Vaktim olduğu için saçlarımı hafifçe düzleştirdim. Ve gözlerimin şişini aza indirmek için hafif makyaj yaptım. Evden çıkarken babam polis formalarını giymiş kapıdan çıkıyodu, karfeşim her zamanki gibi tıkınıyordu. Annem, babam ve obur kardeşimle vedalaşıp evden çıktım.
Okula geldiğimde gece ve sabah birşey yemediğim için karnım gurluyordu. Aklıma dün yaşadıklarım gelince sınıftan önce kantin yolunu tuttum. Savaş'ı nekadar az görürsem kârdır diyerek. Kantinden bir poğaça ve çay alıp kapıya doğru yürümeye başladım. Çaya dökülmesin diye bakarken kantin kapısında biriyle çarpışıtım. Vee çay döküldü. "Allah kahretsinn" diyerek çarptığım kişiye baktım.
"SAVAŞ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf.
Ngẫu nhiênBabasının ölümüyle yepyeni bir hayata adım atan ELİZ kalbinin götürdüğü yerde (Savaş'ta) mutlu olacak. Taki doğruları öğrenene kadar... Eliz gerçekleri öğrendiğinde artık çok geç olacak çünkü Savaş' a aşık. Eliz'in intikam ve aşk arasında kalan kalb...