1.BÖLÜM : HANGİ CÜRETLE

112 14 8
                                    

Yılanımız safir medyada biraz daha iri ve simsiyah hayal edin.
Kitaba başlama tarihinizi buraya yazar mısınız ballarım🍯💞

 (Fotoğraf temsilidir ormanda kitap olmadan büyü yapan Lalin ve safir)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Fotoğraf temsilidir ormanda kitap olmadan büyü yapan Lalin ve safir)

Keyifli okumalar lolipoplarım🍭

_____________🍷___________

Kim demiş cehennem sadece yakar diye? Siz hiç alevlerin ortasında üşüdünüz mü?

____________🍷____________


Bir insan gibi davranmak zorundaydım kasaba halkının benden şüphelenmemesi gerekiyordu zira şüphelenmeleri bile kanıt gerektirmeden sonum olabilirdi, bir insan gibi görünsemde kesinlikle değildim.
  Kasaba halkının ya da bizimkilerin haberi olsaydı eğer hiç hoş karşılamazlardı ama buna rağmen ailemden gizli kaçıp gittiğim meyhanelerin haddi hesabı yoktu.  
Tabiki de tanıdık birinin beni görmemesi için aldığım ufak tefek önlemlerde vardı. Meyhaneye her seferinde farklı kılıklarda gider, çalan eğlenceli müzikler eşliğinde gece çökene kadar deli gibi dans ederdim. Dans.. çok  hoşuma giden ve beni özgür hissettiren nadir zaaflarımdan biriydi. Hem dans sayesinde bedenimdeki esneklikle büyülerimde istediğim şekilde durabiliyordum ya da bir büyüyü yapmadan önce zihnimi boşaltmamda oldukça yardımı oluyordu. Deli gibi eğlenip dans ettikten sonra zihnimi kolayca boşaltıp büyüme kolayca  odaklanabiliyordum böylelikle büyümü kötü etkileyebilecek herşeyden de arınmış oluyordum.

Düşüncelerimi bölen homurtu sesinin nerden geldiğini anlamak için etrafıma bakındım fakat kolumdaki büyük çantam hafifçe kıpırdayınca ne olduğunu anladım.

"Lanet şey aç şu çantayı nefes alamıyorum." diyen safirin sesini duyunca başımdaki pelerini indirdim. Çantamı omzumdan kollarımın arasına alıp açtım ve eşyalarıma dolanan kuyruğunu görünce elimi çantanın içine koydum hemen ardından yılanımı kimsenin görmediğinden emin olunca boynunu nazikçe kavrayıp yüzyüze gelecek şekilde havaya kaldırdım. Normal şartlarda devasa büyüklüğe sahip olan ama yaptığım büyüyle 1 metreye anca gelebilen siyah renkteki ve oldukça da zehirli olan yılanımı azarlamaya başladım.

"Safir rica etsem susar mısın? En azından eve gidene kadar sus be! Senin yüzünden bir gün biri bizi görecek ve en iyi ihtimalle adım deliye çıkacak! bak dikkat edersen en iyi ihtimalle dedim yakalanırsam yakılırım!."

Safir ben doğduğumdan beri yanımdaydı Ailem başta korkup kovsalarda minik yılanım yanımdan hiç ayrılmayınca karışmamaya karar vermişlerdi.  Beraber büyümüştük ve aramızda koparılamayacak ciddi bir bağ vardı tıpkı kardeş bağı gibi. Yılanları anlayabiliyor ve onlarla konuşabiliyordum. Ben ve ailem dışında kimse bilmiyordu ve bilmemelilerde insanların beni cadı sanmamaları için gerekliydi. Eh sonum yakılmak ya da darağacı olsun istemiyordum, ah hadi ama ölmek için fazla güzeldim!

Lucifer'in KızılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin