Evet dün gece gelen mesajdan sonra sabaha kadar düşünürken buldum kendimi. Bir insan ilk görüşte aşık olabilir mi? Bu hissettiklerim geçici bir heves mi? Şuan kalbimde oluşan kıpırtılar haram mı ? Dini yönden düşündüğümde bu işin flört etmekle birşey olmayacağını anlıyordum. Ama harama düşmeden de birbirlerini tanıyabilir mi insanlar onu bilmiyorum. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok sadece ve sadece Yusuf ile muhabbet etmek istiyorum. Onu ve hayatını çok merak ediyorum. Giyinip şirkete gittim ve her zaman olan sıkıcı rutinime başladım dün akşam olan konuşmadan sonra bugün hiç konuşmadık böylesi daha iyi fazla yakın olmaya gerek yok. Herşey kararınca olmalı. Bütün gün yoğun işlerim ile uğraştım, bir süredir şirkette sıkıntılar bitmiyor patronun yaşadığı parasal bir kriz yüzünden bizde ufak çaplı krizlere başladık. Maaşlarımız zaten geç ödeniyor hatta tamamı bile ödenmiyor ve buna rağmen çalışıyoruz. Ama çalışamıyoruz desem yeridir. Kumaş yetersizliği yüzünden yeni siparişler hazırlanamıyor, kargo şirketi yüklü miktar para aldığı için hazırlanan siparişleri müşterilere teslim edemiyoruz. Ve elemanlar bir bir işten ayrılmaya başladı... Çok üzücü bir durum herkes için ve ben ister istemez onun şirkette kalıp kalmayacağını merak ediyorum, eğer işi bırakma kararı alırsa ne yapacağımı da bilmiyorum çok üzüleceğim kesin.
Arkamda 5000 adet teslim edilmek üzere duvar gibi dizilmiş kargolar ile çalışırken saatin nasıl geçtiğini fark etmedim, eve gitmek üzere servise bindim Büşra beni yanına oturmam için çağırdı sağ tarafımda tekli koltukta ise Yusuf oturuyor. İster istemez mutlu oldum, Salih abi servise bindi ve yer kalmadığı için Yusuf ona yerini verdi ve kendisi bir tabure alarak iyice benim yanımda oturuyormuş gibi oldu. Kalbim deli gibi çarpıyor eve gidene kadar nasıl dayanacağım bilmiyorum, galiba bugün iş stresi yüzünden de biraz gerildim panik atak ve fibromiyalji ağrılarım başladı. Sağ kolum çok ağrıyor bu acı yüzüme yansıyor olacak ki Yusuf telefonuma mesaj attı ve neyim olduğunu sordu, kolumun ağrıdığını bir sorunun olmadığı söyledim ona. Servis çok karanlık ve kimse kimseyi görmüyor, bu durum panik atağımı iyice tetikliyor ve nefes alış verişlerim hızlanmaya başladı kendimi kontrol altında tutmalıyım buradaki insanlara bu durumu belli edemem. Sağ kolumda bir dokunuş hissettim ve masaj yapıldığını anladım, Yusuf kolum ağrıdığı için böyle birşey yaptı, garip bir şekilde heyecanlandım ne panik atak ne kol ağrısı kalmadı hatta alev alacak kadar sıcak bastı. Servis Yusuf bu kez benden önce indirdi, güzergahımız değişmiş muhtemelen. Telefonuma mesaj geldi ve baktım Yusuf yazıyordu
"Çok özür dilerim bunu yapmamam gerekiyordu ama kendimi tutamadım senin acı çektiğini görünce yardım etmek istedim, ama bu günah sana dokunamam ikimizin iyiliği için bu hareketi yapmam çok yanlış. Lütfen beni affet birdaha böyle birşey olmayacak."
Bu kadar ince düşünceli bir çocuk olduğu için bir kez daha kalbimden mutluluk duydum, hem beni düşünüyor hemde dinimize bu kadar bağlı bir insan, Allah'ım onu karşıma çıkardığın için sana şükürler olsun, tek bir söz ile, hareket ile bütün rahatsız duygularımı geçiriyor.
Benim gibi psikolojsi tamamen bozulmuş yaşadığı şeyler yüzünden hayata küsmüş bir insan böyle ince ve zarif bir adamın varlığına hala inanamasa da o kanlı canlı benim karşımda ve hayatımdaydı. Ona bir mesaj atmaya karar verdim
" Yaptığın şey benim için çok önemli, en önemlisi benim acımı düşünerek hareket ettin evet yanlış bir hareket bu konuda sana hak veriyorum ama beni bu kadar düşündüğünü görünce mutlu olmadan duramıyorum. Çok teşekkür ederim bu kadar zarif olduğun için. Allahın izni ile biz harama bulaşmadan konuşmayı başaracağız. "
Evime geldim ve ılık bir duş alıp namazımı kıldım, namazdan sonra Yusuf ve benim için Allah'a dua etmeyi unutmadım. "Dua kaderi değiştirir." demiş Peygamberimiz (s.a.v) bende bizim kaderimiz için dua ettim. Aramızdaki dil, ırk, örf, adet, gelenek farklılıkları, aileler arasındaki uçurum kadar büyük farklar, babamın ailesinin türk olmayan bir adamı sevdiğimi öğrendiklerinde verecekleri tepki. Hatta dini konuda bu kadar zayıf sadece türklük ideolojisine kendini vermiş bir aileye mülteci olarak ülkemde yaşamak zorunda kalan bir adamı sevdiğimi nasıl söyleyeceğimi bilmediğim için sadece ve sadece Allah'tan yardım istedim. Akıbetimizin ne olacağını bilmiyorum ama kalbimde bir his var tam orta yerine daha önce hissetmediğim bir duygu, onu kelimelere dökemiyorum. Evet geçmişte ergenlik dönemimde saçma sapan insanlarla vakit geçirdiğim zamanlar oldu, aşk zannettiğim saçma sapan hevesler ile boşa harcadığım zamanım oldu ve bundan çok utanıyorum.
Eğer diyorum ailem biraz daha dini bana anlatsaydı bu hataları yapar mıydım. Mesela bana bir erkekle göz göze bakmamın bile bir zina olduğunu söyleseydiler ben okulda hatalar yapan bir kız olur muydum. Bilmiyorum. Ama geçmişe tövbe edip bugüne devam edebilmek, yaşamak için en büyük umuttur.
Allah tövbeleri kabul edendir, o en merhametlidir. Ve ben tövbemi edip ona sığınıyorum " Allah'ım dünümde bugünümde elimde, dilimle, kalbimle, ruhumla ve tüm bedenimle işlediğim bütün günahlardan senin affına sığınırım. Benim yolumu senin yolunda doğru eyle, beni bundan sonraki hayatımda günah işlemekten kaçınır bir kul eyle. Allah'ım senin yazmadığın hiçbir nasibi biz yaşamayız, Yusuf'u benim karşıma sen çıkardın kalbimi ilk görüşte ona sen ısındırdın. Rabbim kalbimdeki hislerin haram sevdaya yol açmasını engelle, eğer biz birbirimizin nasibi isek önümüzdeki engelleri kaldır ve bizi helal dairede birleştir. Bundan sonra hayatım helal ile yaşayan bir kadın olmayı bana nasip et Rabbim. Yusuf benim nasibim değilse onu kalbimden ve gözümden uzaklaştır ve haram işlemekten beni sakın Allah'ım."
Namazımı kıldıktan sonra uzun bir süre Rabbim ile dertleştim, omuzumdaki yükleri atmış olmanın verdiği ferahlık ile yatağıma girip rahatça uyumaya karar verdim. Yusuftan bir mesaj geldi
"İyi geceler Suveyda"
Az önce Allah'a onu benim nasibim değilse kalbimden ve gözümden uzaklaştır diye dua ettim, eğer nasibimde engellerimizi kaldır ve bizi helal dairede birleştir diye de dua ettim. Ve şuanda bana mesaj atıyor. SubhanAllah sen ne büyüksün...
Daha fazla bekletmeden cevabımı verdim
" İyi geceler Yusuf."
Ve huzurlu bir uykuya gözlerimi yumdum.
.
.
.
.
.
.
Sabah namazı için uyandığımda Yusuf'un günaydın mesajını gördüm
S"Günaydın Yusuf çok erken kalkmışsın?"
Y"Evet sabah namazını her zaman camide kılmaya giderim bu yüzden erken kalkarım."
S "Ne kadar güzel Allah daim etsin."
Y " Amin İnşaAllah"
Bu güzel konuşmadan sonra huzurla namazımı kıldım ve şirkete gitmek için hazırlandım.
.
.
.
Şirkette mola saati geldi ve bir çay içmeye karar verdim mutfağa gittiğimde Yusuf'un orada çay doldurduğunu gördüm tevafukun güzelliği. Şirketteki insanlar bizim tanışıp konuştuğumuzu bilmediği için ona sadece başımla selam verdim. Bu ortak aldığımız bir karardı, gizli tutmak ve herşeyden emin olana kadar kimseye söylememek. Bende bu kadardan mutluydum, çünkü kafamın içinde dönen korkutucu soru işaretlerinden ne kadar süre kaçarsam o kadar iyi. Çayımı alıp bölümüme geldim ve içimin darlandığını hissettim bizim bölümümüz fabrikanın ana giriş katında, Yusuf'un bölümü bizim 2 kat aşağıda işçi girişi katında. Ruhum darlanınca hava almaya karar verdim bölümümüzün kapısından çıkıp balkon gibi alandan aşağıdaki fabrikamızın bahçesini izliyordum. Ve o sırada Yusuf kendi bölümünden bahçeye sigara içmek için çıktı, evet malesef sigara içiyor şuana kadar gördüğüm tek kusuru.
Hissetmiş gibi başını yukarı kaldırdı ve benimle göz göze geldi, kalbimdeki gümbürtüyü duymuyordu inşaAllah. Hafif tebessüm etti ve bende tebessüm ile karşılık verdim, biz birbirmize bakarken zaman nasıl geçti bilmiyorum mola bitmiş ve ben hala kafamdaki soru işaretleri ile ona bakıyorum. İçeri girdim ve çalışmaya devam ettim tabi nasıl çalışmak denirse...Öğle molasında yemekhaneye 2 kat aşağı iniyorduk yani Yusuf'un bölümü yemekhane ile yanyanaydı. Onu tanıdıktan sonra yemekleri sevmeyen ben yemekhaneye koşarak gitmeye başladım, arkadaşlarım bu hallerimi fark ediyorlar ama tahmin edemiyorlardı. Benim salaklığıma vurup geçiştiriyorlar herhalde, yemeklerimizi alıp arkalarda bir masaya oturduk, bizim bölümdeki bütün kızlar aynı masada oturuyorduk. Yusuf kendi bölümündeki erkekler ile çaprazımdaki masada oturuyor ve birbirimizi çok rahat görebiliyoruz. O bana bakarken ben yemek yiyemiyorum tabi utanmaktan, telefonuma mesaj geldi Yusuf çaktırmadan bana yazmayı nasıl başarıyor ona bakarken telefon elinde değildi.
Y "Neden yemek yemiyorsun bir sorun mu var?"
S "Hayır bir sorun yok sadece midem ağrıyor ve yediğim yemekler fazla geliyor."
Y "Sadece bugün değil sen beni tanımadan önce bile uzun süredir seni izliyorum ve Suveyda seni yemek yerken göremedim."
S " Evet rejim yapıyorum kilo vermem gerekiyor çünkü."
Y "Saçmalama çok fazla zayıfsın zaten yemeğini yemelisin hemen."
Yazdığı mesaja cevap vermedim, yemeğimi yiyormuş gibi yaptım. En azından sadece çorbayı içeyim üzülmesin.
Ben 1 sene önce 75 kilo olduğumu gördüm ve moralim çok bozuldu herkes dalga geçmeye başladı kilolarımla. O gün zayıflamak üzere kendime bir söz verdim ve çok katı bir rejim uygulama kararı aldım. Şuan 57 kiloya ulaştım ve hala istediğim kiloya inemedim. Moralim bu konuda çok bozuk ve genelde yemek yemiyorum zaten Yusuf haklı. Çünkü ne yersem gidip istifra etmek zorunda kalıyorum, kuru meyveler ve tarçınlı sularım ile ayakta duruyorum.
Ama ben halimden memnunum çünkü kilolu halimle herkesin alay konusu olmaktan nefret ediyorum, insanlar karşıdaki kişinin duygularını önemsemeden hayatı hakkında yorum yapmayı kendilerine bir iş bellemişler.
Çorbamı içtikten sonra tabaklarımı bırakıp mescide öğle namazımı kılmaya gittim. Namaz kıldıktan sonra mescidin ne kadar boş olduğunu gördüm, fabrikada 200 tane kadın çalışan var ve ben yalnız bir şekilde namaz kıldım. Allah herkese hidayet versin inşaAllah.
Saate baktım henüz 40 dakika var molamın bitmesine, şuraya kıvrılıp biraz uyusam çok iyi.
Alarmımı kurdum ve öğle molasını uyuyarak değerlendirdim.
Mola bitti ve sıkıcı işime döndüm saatlerce müşterilerden gelen şikayet mesajlarını konuşarak ne yapacağımıza karar vermeye çalışan bir grup çağresiz insanla toplantı yaptık. Ama malesef bu iş bizimle alakalı değil yetkili kişinin bir açıklama yapması zorunlu.
Akşamı zor ederek büyük bir sevinç ile servisime bindim, Yusuf yine aynı koltukta oturuyor her zaman tekli koltuk tercih ediyor. Ben yine Büşra ile yanyana oturdum ve Yusuf ile aynı hizadayım, Büşra Yusuf ile aynı ülkeden olduğu için birbirlerini benden daha iyi tanıyorlar, Yusuf Büşra'ya arapça birşeyler söylemeye başladı ve ben arapça bilmediğim için bir kez daha üzüldüm. Ne konuştuklarını anlayamıyorum çok üzücü bir durum, Büşra bana Yusuf'un at çiftliğine gitmek istediğini bu şehirde bildiğim bir yerin olup olmadığını sorduğunu söyledi. Bende bildiğim çiftliği gösterdim, daha sonra telefonuma mesaj geldi
Y "O çiftliğe beraber gideceğiz ve ben atları çok fazla seviyorum. Büşra ile sana sorması için konuştum çünkü seni tanıdığımı bilmiyor ve konuştuğumuzu görürse yanlış anlar."
S " Anladım, inşaAllah beraber gider ve atlar ile vakit geçiririz. Ben hiç ata binmedim bana öğretirsin."
Y " Tabi öğretirim benim ülkemde çiftliğim vardı ve orada kendi atım vardı onu hergün seviyor ve ilgileniyordum. Çok özledim."
S " Ne oldu o ata şuanda?"
Y " Savaştan dolayı onu sokağa bırakmak zorunda kaldık çünkü 3 yıl boyunca şehrimize yemek sokmak yasaktı askerler başımızda nöbet tutuyordu biz kendimizi beslemek için ot toplamaya başladık. Bir ata bakabilecek gücümüz kalmamıştı."
S " Ne kadar üzücü, Rabbim sana sabır versin o anları hatırlayarak her defasında baştan üzülüyorsun. İnşaAllah bundan sonraki hayatında güzellikler ile karşılaşırsın."
Y " İnşaAllah."
Yusuf ile mesajlaştıktan sonra yolu düşünerek geçirdim, yaşadığım hayatı zor ve çekilmez zannederken onun yaşadıklarının bir kısmını duymak bile beni sarstı. "Rabbim imtihanımızı kolay eyle ve bizi imtihanda dahi senin yolundan sapmayan kullarından eyle."
Dua etmeden duramıyordum, eskiden farklı bir açıdan baktığım mültecilere şimdi baktığım pencere çok farklıydı, ve benim kalbim bu yüzden çok acıyor.
Evime gelip namazımı kıldım. Anneannem yemek hazırlamış sadece çorba içtim ve hemen yatağıma girdim.
Son zamanlarda şirket beni çok fazla yoruyor ve ben erkenden uyuyorum. Yusuf'a iyi geceler mesajı yazdım ve cevap bekleyemeden uykuya dalmışım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı Aşk
RomansaDini kültürü çok gelişmemiş bir ailenin kızı Suveyda Ülkeye mülteci olarak gelmiş olan genç Yusuf Aralarındaki dini muhabbetten duyulan bir sevgi... Zorluklarla dolu bir aşk. Yaşanmış bir hikayeden alınmıştır, kurgu değildir.