Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍫
🍫
🍫
"Ji Na" taeyong'un seni aradığını duydun. ayak sesleri duydun ve saçlarını havluyla kurularken banyodan çıktın. "İşte buradasın," taeyong seni görünce gülümsedi. "hey," ona gülümsedin. "güzel bir gün geçirdin mi?" diye sordun ve ikiniz de birbirinize doğru yürüdünüz. Uzanıp dudaklarını öptün "mhm" diye yanıtladı.
Omzunda havlu varken sana sarıldı ve yüzünü saçlarına gömdü. "hey, daha kuru değil yongie," güldün. "Farklı şampuan mı kullandın?" taeyong aniden sordu. "evet, her zaman kullandığımdan bitti. neden?" ona sordun ve o sana baktı. "sevmiyorum" dedi. "Saç ürünlerimi ne zamandan beri umursuyorsun?"
Tekrar güldün ve tutuşundan kurtulmadan önce tekrar dudaklarını öptün. Yatak odasına girdin ve taeyong seni takip etti, yatağa yattı Yorgun olduğunu biliyordun ve yanına oturdun. havlunu çamaşır sepetine atmadan önce saçını öptün. "hey, en azından daha rahat kıyafetler giy yongie," dedin ona kotuna ve düğmeli gömleğine bakarken. "İstemiyorum," diye yanıtladı ve yanına yuvarlandı.
"Sarıl bana" dedi ve kollarını uzattı. "Git üstünü değiştir" dedin ve karyolaya yaslandın. taeyong inledi ve yataktan yuvarlandı, "ah." O ayağa kalkıp antrenman kıyafetlerini değiştirirken başını salladın. Yatağa girmeden önce eşofman ve tişört giydi. "Artık bana sarılabilir misin?" diye sordu ve sana yaklaştı. Komidinin lambasını söndürüp yanına yattın.
Yorganı ikinizin üzerine atarken beline sarıldınız. Taeyong sana sarıldı ve alnını öptü.
"yarın kaçta çıkmak zorundasın?"
"Erken, uyandığında muhtemelen burada olmayacağım," diye mırıldandı.
"Üzgünüm bebeğim."
"Sorun değil. sadece kahvaltı yaptığından emin ol" diye karşılık verdin ve bir elini saçına götürdün. Yüzündeki saçlarını çektin. "saçını kestirmen gerek."
"Bunu bana dün söylemiştin," diye kıkırdadı ve dudaklarını öpmek için uzandı. "Hey, buraya gel," taeyong yuvarlandı ve seni üzerine çekti. ikinizin üzerindeki battaniyeyi attı ve belinizi tuttu. "ne yapıyorsun?" diye sordun ve bir tutam saçını kulağının arkasına koydun. "Manzaranın tadını çıkararak" sırıttı. yastığını kaptın ve ona bir tokat attın, "Ah" Yastığı yanına attı ve ellerini kalçalarına indirdi.
"Gerçekten güzelsin, biliyor musun?" O sordu. "Hep bunu söylüyorsun," ona gülümsedin. "Gerçek bu," diye gülümseyerek karşılık verdi. "yarın işin var mı?" O sordu. başını salladın. "Yarın akşam yemeğe çıkmaya ne dersin?" O sordu. "Kulağa hoş geliyor. Ne tür yemek yemek istersin?" ona sordun. "İtalyan?" O sordu. "tamam" anlamında başını salladın.
Sonra taeyong esnedi ve ağzını kapattı. "Hadi uyuyalım, yongie." "ama seninle kalmak istiyorum," diye sızlandı ve tekrar esnedi. "Ah bebeğim, gerçekten yorgunsun, değil mi?" eğildin ve onu öptün.sana sarılıp geri öptü.
"Uyumalısın," dedin ona.
Taeyong başını salladı. Uzanıp lambasını söndürdün ve kendi tarafına geçmeye çalıştın, ancak taeyong sana sarıldı. yorganı çektin ikinizde ona sarıldınız.
"Seni seviyorum" dedin ona. "Bende seni seviyorum" dedi ve gözlerini kapattın.
