Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍫
🍫
🍫
Telefonunuza bakarken bir banka oturdun. Taeyong'un seni alıp randevuna çıkarmasını bekliyordun. Beklerken, gök gürültüsünü duydun. gökyüzüne baktın ve kara bulutların hareket ettiğini fark ettin. Telefonuna baktın ve taeyong'u aradın. Taeyong'un cevap vermesini beklerken telefonunu kulağına götürdün. "Hey bebeğim, şimdi yoldayım" diye yanıtladı taeyong. "Yağmur yağacak gibi görünüyor" dediniz. sonra, işaret üzerine yağmur yağmaya başladı.
"Boş ver, yağmur yağıyor" diyerek ayağa kalktın ve bir çeşit siper aramaya başladın. "Üç dakika uzaktayım" dedi taeyong. "girişte buluşalım." "Tamam," dedin ve parkın girişine doğru hızla koşmaya başladın. "Dostum, bu berbat," dedi taeyong, sen parkın girişine vardığında. "En azından şu anda arabandasın," diye yanıtladın ve bir ağacın altında durdun. "Havanın bugün açık olması gerekmiyor muydu?" ona sordun.
"Dün gece öyle dedi. Sanırım tabiat ananın bugün bizim için başka planları vardı," diye yanıtladı ve içini çekti. "Bunun yerine ne yapmak istiyorsun? Filmden önce öldürecek çok zamanımız var." "Bilmiyorum. Aç mısın?" ona sordun.
"mm, pek değil, ama ben her zaman yemek yemeye hazırım," diye yanıtladı taeyong. Sonra tanıdık bir arabanın yanaştığını gördünüz. Acele ettin ve taeyong'un arabasına atladın. "hey bebeğim" seni öptü. "merhaba" diye cevap verdin. Taeyong arka koltuklarına uzandı, "bunu giy ki ısınabilesin," bir ceket çıkardı ve sana verdi. ceketi giyip emniyet kemerini taktın.
Taeyong uzaklaştı ve başka bir sokağa döndü. "nerede yemek istersin?" O sordu. Omuzlarını silkip "bilmiyorum" dedin. "Eh, ben de bilmiyorum," diye yanıtladı Taeyong. "Sevdiğin baloncuk dükkanının yanındaki yeni restorana gidebiliriz," diye önerdin. "Ah, evet. O yerin açıldığını bile unutmuşum," diye yanıtladı taeyong ve başka bir sokağa doğru sürdü. "Hala üşüyor musun?" diye sordu ve vites kolundaki elini bir elinin üstüne koydu.
"Elin buz gibi soğuk," dedi ısıyı açmadan önce. "Evet, yağmur yağacağını beklemiyordum, bu yüzden ceketim bile yok" yorumunu yaptın ve Taeyong tekrar elini tuttu. "Torpido gözünde bir şemsiyem var. Tut onu," dedi taeyong. Önündeki kompartımanı açtın ve bir şemsiye çıkardın. kompartımanı kapattın ve taeyong arabayı sürerken şemsiyeyi kucağına koydun.
"Başka bir cekete ihtiyacın var mı?" O sordu. "hayır, iyi olacağım," diye yanıtladın. sonra taeyong arabasını sokağa park etti. "Hadi gidelim" dedi ve arabadan çıkmadan önce yanağını öptü. . . . . . . Yazım hataları varsa üzgünüm.
