Bozkurt

1. Bölüm: "Cesedin hiçbir işe yaramaz. "

1. Bölüm: "Cesedin hiçbir işe yaramaz. "

"Eralp herkes hazır mı?" diye sordu Görkem komutan "Hazır komutanım!" silahını kontrol ederken "Çok dikkatli olmamız lazım. Hiçbir kayıp vermeden geri geleceğiz." Diye söylerken diğerleri de hazırlanıyordu "Tamam komutanım!"

Eralp ve Görkem Komutan diğerlerinin yanına giderler.

...

"Bu operasyon çok önemli arkadaşlar dikkat edelim." dedi Zeren elindeki silahı kontrol ederken takım arkadaşlarına

"Ben sizi korurum." diye çıkıştı Pars her zaman ki gibi böbürlenerek "Nasıl koruyacaksın ki?' dedi Asena bildiği halde "Biliyorsun?" gülümsedi sadece Pars aralarında en çok şehit olmak isteyen askerdi.

"Yine başlama sakin! cesedin hiç bir işe yaramaz, yaşamalı ve savaşmalısın!" diye söylendi Zeren birazcık kızarak "Benim için şehit olmak daha önemli!" dedi Pars onun resmen hayali şehit olmaktı.

"Asena şuna birşey de" diye söylendi Zeren komutan olmasına rağmen timin ablası olmuştu ve bazen onları en ince ayrıntısına kadar düşünürdü.

"Valla ne söylesem? Bende bilemedim." Diye konuyu dağıtırken asıl mevzuya gelmişti

"Neyse ne? Son kontrollerinizi yapın. Birazdan gelir komutan! Dikkatli olacaksınız ve kayıp vermeden geri geleceğiz. Böyle görevlere çok gittik. Başarıp geri geleceğiz!' diye konuştu Asena, ve ekledi Zeren "Ulaş ve Barış bi delilik yapmayın. Komutan bu sefer canınızı okur bak ona göre."

"Ne yapacağız komutanım ya! O cezadan sonra bir daha olmaz zaten." diye konuştu Barış

"Barış operasyonda ölüyordun! Komutan son anda kurtarmasaydı." Dedi Pars bu sefer

"Aynen barış bir daha yapmayalım." dedi Ulaş "Siz cezayla kurtulduğunuza sevinin açığa da alabilirdi. Askeri hayatınız bitebilirdi."

"Evet haklısınız askerlikten atılabilirdik. Ceza çekmek daha iyi benim açımdan." Asena yaptıkları hatanın ne sonuçlar doğurabilleceğini bildiği için bir konuşmaya başladı. "Biz bir ekibiz ve her hareketimiz de diğerlerini de düşünmek zorundayız. Ya sizi kurtarırken komutan yaralanabilirdi. Sadece size de söylemiorum bi hatamız hem kendimizin hem de timin hayatını tehlike atarız."

"Yaptığımız farkındayız, özür de diledik cezamızı da çektik o yüzden fazla büyümeden konuyu kapatsak mı?" dedikten kısa süre sonra, İçeri Görkem ve Eralp girdi. Herkes hazır ol da beklerken "Herkes hazır mı?" diye sordu ve adından da gür bir sesle tim "Evet komutanım." dedi herkes bir ağızdan

"Bu görev çok önemli ve gizli, gereksiz hareketlere, gereksiz şımarıklara gerek yok. Özellikle Barış ve Ulaş. Dikkat edeceğiz birimizin canı, hepimizin canı birine bir şey olmadan geri geleceğiz. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı komutanım!!!" diye bağırdılar ve "Gazamız mübarek olsun! Hadi bakalım!"

Gerekli tüm malzemeleri aldıktan sonra askeri uçak ile görev yapacakları yere giderler. Helikopter yolculuğu yaklaşık yarım saat sürecek ve ardından biraz yürüdükten sonra sızma hareketi gerçekleştirilecekti. Belki hemen sıcak temas olacaktı saatler sürecek ama iki cümleyle anlatılacaktı yada kelamlar kifaetsiz kalacak. Duygular geçmeyecek, gözyaşları anlaşılmayacaktı yada onların başlarının yanından geçen kurşunların sesini, uğultusunu duymuyoruz o korkuyu hissetmiyoruz ama ne kadar zor şartlarda yaşadıklarını, savaştıklarını biliyoruz tahmin edebiliriz oradan buradan duyabiliriz ama asla anlayamayız.

Şavaşmak, Türk askeri olmak hem gurur verici ama en zor meslekler arasında kesinlikle. Soğukta, güneşte, karda, yağmurda ve daha çok doğa şartlarında olumlu olsun olumsuz olsun her türlü zor şartlar ama hepsi fedakar insanlar ve askerler.