4. Bölüm:"Kritik Zaman"

259 49 4
                                    

Görkem'in odasından bir hemşire hızlaca çıkar ve koşarak uzaklaşır.

- Ne oluyor ya?!" diye bağırdı Barış hemşirenin arkasından

- Sakin ol Barış' dedi Zeren

Hemşire koşarak Doktor Tansu'nun odasına girip orada bulamayınca telefonunu çıkarttı aradı ama açmadı yada duymadı o arada başka bir hemşire

- Kimi arıyorsun?"

- Tansu hocayı"

- Mescidde o!

- Tamam' koşarak mescide gitti kapıyı açtı doktor Tansu uyuyordu.

- Hocam asker olan hasta beyin kanaması geçiriyor."

- Hemen geliyorum." Kapı sesine uyanmıştı hemen geldine geldi ve odadan çıktı.

Doktor Tansu ve hemşire hızla Görkem komutanın olduğu yoğun bakıma girerken

- Doktor ne oluyor?' diye bağırdı Barış

Tansu ona laf anlatmakla uğraşmadı ve girdi.

Barış yoğun bakım servisine girmek üzere iken Zeren onu tuttu o anda da beyin kanaması geçiren görkem ve üzerinde tampon yapan Tansu çıktı tabi sedyeyi de hasta bakıcısı itiyordu.

Onlar giderken Barış ve Zeren de komutanlarının arkasından baktı sadece

- Zeren, komutanımız iyileşecek değil mi?. "

- İnşallah. "

Beraber ameliyat kapısının önüne gittiler.

Aradan geçen dakikalar sonunda Atilla komutanlarına haber vermek geldi.

- Zeren, Atilla komutana haber verelim mi?"

- Ben ararım sen burada dur. "

Zeren, kolidorun sonuna doğru gitti ne söyleyeceğini bilmiyordu doğrusu da.

Sağındaki lavaboya girdi ve yüzünü yıkadı tekrar ve tekrar

Kendine gelemiyordu her gözünü kapattığında komutanı ile gittikleri çatışmaları hatırlıyordu.

Zaten hep korurdu timini herkesi tanışma hikayeleri geldi akıllarına ne güzel günlerdi....

Barış ilk zamanlar da aşırı zorlanıyordu.

Ama iş eğitime gelince en profesyonel oydu galiba o herkesten önce kalkıp spor yapardı.

İlk zamanlar herkes birbirine o kadar yabancıydı ki tabi bundan yaklaşık 4 sene 9 ay önce

O 4 sene de o kadar çok sevdiler ki birbirlerine o kadar bağlandılar ki...

Telefonun sesini duyunca tüm hatıralar gitti ve Atilla Komutan arıyordu.

" Alo Zeren, Görkem'in durumu nasıl?"

" Komutanım, tekrar beyin kanaması geçirdi ameliyata aldılar."

" Size pusu kuranların izini bulduk hemen gelin."

" Komutanım, ya biz oradayken Görkem komutana birşey olursa."

" Zeren hemen gelin dedim."

" Emredersiniz komutanım. "

Ve telefon kapanır Zeren Barış'ın yanına gider ve

- Aradın mı?"

- Benim aramama gerek kalmadı o beni aradı. "

- Ne dedi?"

- Hemen gitmemiz gerekiyormuş bizi pusuya düşürenleri bulmuşlar. "

- Görkem komutan?

- Gitmemiz gerekiyor."

Barış ve Zeren hastaneden zor bela ayrılırken Görkem'in ameliyatı da zorlu geçiyordu.

Açık ameliyat ile uzun bir ameliyata başlayacaklardı diğer ameliyat 10 saat sürerken bu acaba kaç saat sürecekti.

Tansu Doktor, Görkem komutanı iyileştirmek için ter dökerken tim ve bir sürü asker de komutanı o hale getirenleri bulmaya çalışıyordu.

Tansu ameliyata girdiği gibi üzerine ameliyat eşyalarını giydikten sonra ellerini yıkar ve hazırdır.

Tüm ekip kendini temizledikten sonra hazırlardı.

Görkem komutanın yüzüne baktı Tansu

- Hocam bakmayın!"

- Neden?"

- Yapmayın kendinize kurtulması zor. "

- Değil! Kurtaracağız."

Sustu hemşire ve serumu taktı takviye kan , narkoz ve birkaç birşey...

Ve ilk neşter darbesi attı Allah'ın adıyla böylece de kaç saatlik ameliyat da başlamış oldu.

Zeren ve Barış karargaha gitmiş ve üniformalarını giydikten sonra toplantı odasına geçmişlerdi.

- Oturun.' dedi Atilla Komutan

- Size pusuya düşürenleri bulduk başlarının konakladığı yerleri de bulduk ama her an yer değiştirebilirler o yüzden dikkatli ve hızlı olmamız gerekiyor.

- Emredersiniz komutanım."

- Yanınıza fazla fazla mühimmat alın ne olacağını bilmiyoruz!"

- Emredersiniz komutanım."

- Çıkabilirsiniz."

Herkes çıkarken Atilla Komutan iç çekti hem hastanedeki askeri için hemde çatışmaya giden askerleri için...

~Son~

Instagram: @nisa.diyolar.iste

BozkurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin