"Artık dayanamıyorum, DAYANAMIYORUM! gözümün önünden gitmiyor. Yani demek istediğim hayır onları görerek yaşamak istemiyorum...
ONLARIN KANLI SURATLARI GÖZÜMÜN ÖNÜNDEN GİTMİYOR!""Minho..."
"ANLAYABİLİYOR MUSUN BENİ JİSUNG! HA ANLAYABİLİYOR MUSUN..?"
"Min-"
"Hayır.. hayır kimse anlamıyor çok kolay bir şey sanıyorlar. Kaç yıl geçti üzerinden ama ben hala unutamadım... Neden..?"
"MİNHO! HAYIR YANLIŞ DÜŞÜNÜYORSUN SENİ ANLIYORUM! BELKİ ACINI BİLMİYOR OLABİLİRİM AMA BU SENİ ANLAMADIĞIM ANLAMINA GELMEZ! HER ZAMAN SENİN YANINDAYDIM.. HER ZAMAN SANA DESTEK OLDUM, BUNLARIN BİR ÖNEMİ YOK MU..? SENİ ANLAMASAM SENİN GİBİ ŞİZOFREN OLAN BİRİNİN YANINDA DURUR MUYDUM?!"
"Doğru diyorsun şizofrenin tekiyim. Sadece kafayı yemiş bir aptalım. Olanları kafamdan atamadım çünkü geçmişte yaşayan bir şizofrenim.. Herkese ve en çok sana yük oluyorum bu şekilde. Her gün aynı şeyleri yaşıyorum, sana da yaşatıyorum. Bu senin gibi birine yapılacak bir şey değil. Hayatının tamamını benimle geçirmemelisin."
"Minho öyle demek istememiştim-"
"Sana çektirdiklerim için özür dilerim Jisung-ah.."
Koşmaya başladı ve kendini yola attı... Hızla gelen bir araba ona çarptı.. yetişemedim.. YETİŞEMEDİM! ONU TUTAMADIM! SAKİNLEŞTİREMEDİM. ONA YANINDA OLDUĞUMU GÖSTEREMEDİM! BEN..BEN TAM BİR APTALIM. BENİM YÜZÜMDEN... HER ŞEY BENİM YÜZÜMDEN!
Yerde yatıyor. Acaba şu an mutlu mu? Ya da acı çekiyor mu hâlâ? Onu bilmiyorum ama ben acı çekiyorum. Aptalın tekisin Minho.. APTALIN TEKİYİM BEN! Bunu yapmasına neden izin verdim? Minho senden sadece bir şey istiyorum.. Lütfen gitme...
"LÜTFEN GİTME MİNHO! LÜTFEN BIRAKMA BENİ! BEN SENSİZ NAPARIM? ONCA YAŞADIKLARIMIZ ONCA HAYALİMİZ BOŞUNA MIYDI?! LÜTFEN CEVAP VER MİNHO.. LÜTFEN! Lütfen.. lütfen.. lütfen..."
«»
Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan vardı karşımda. Sağa sola baktım. Sedyeler vardı. Kolumda serum öylece yatıyordum. Hatırladım..
Minho nerde? Acaba kurtuldu mu? Lütfen kurtulmuş olsun.Doğruldum. Ayağa kalkmaya çalıştım. Ama ayaklarım çok acıyordu. Yine de yürüdüm. Hemşire beni gördü. Yanıma gelip beni odaya sokmaya çalıştı. Minho'nun durumunu sordum. Bir şey söylemedi. Acaba bu kadar sesten duymadı mı diye düşünerek tekrar sordum. Yine ses yok... Korktuğum başıma geldi. Sesim çıkmıyordu. Düşüncelerim bile yoktu. O an bir boşluğa düşmüş gibiydim...
«»
"Onu görebilir miyim?"
"Maalesef şu an olmaz. Hem biraz dinlenmeniz gerekiyor."
Hayır.. hayır.. onu kaybedemem. O.. o benim... neyse. Birlikte aşabilirdik. Birlikte yenebilirdik o kötü anıları. Ama sen.. sen tam bir aptalsın Lino. Çünkü kalıp savaşmak yerine ölmeyi seçtin. Bunu sen seçtin Lino. Hem de beni hiç düşünmeden. Kendini düşünmeden. Korkak...
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle kafamı kaldırdım. Yazan babamdı.Han Seok
Nerdesin?
Eve niye gelmedin?Ne zamandan beri beni merak ediyorsun?Nerede olduğum da seni hiç alakadar etmez.
Peki söylemezsen söyleme.
Seni bulamayacağımı mı sanıyorsun?
Böyle düşünüyorsan çok yanılıyorsun.Neden kendisi bulabilcekken kendimi yorayım, ona açıklama yapmakla. Neyse ne. Sanki beni düşündüğünden soruyor. Bulsa napacak? Odaya mı kilitleyecek? Yemek mi vermeyecek? Ne yapacaksa yapsın. Şu anda hiçbir şey canımı daha çok acıtamaz... Neden Lino-shi? Neden? Neden sen de beni düşünmedin? Seni mutlu edemedim. Sana olanları unutturamadım. İyileştiremedim seni. Burdaki suçlu benim biliyorum. Ama yine de neden beni bu suçumla baş başa bıraktın Lino-shi? Günler nasıl geçecek? Tek yaşama sebebim sendin. Şimdi ne yapmalıyım? Ben de mi senin gibi yapmalıyım? Hayır öyle yapmayacağım. Çünkü öyle yaparsam senin yaptığını doğru bir şeymiş gibi kabullenmiş olurum. Bu doğru değil. Yaptığını yapmayacağım, özleminden acı çeksem bile yapmayacağım. Sen... sen yanımda olmasan bile ruhun yanımda olacak. Değil mi Lino-shi? Yanımdasın di mi? Gitmeyeceksin...
4 yıl önce
Minho'dan"Baba ne kadar daha yol kaldı?"
"Az kaldı oğlum biraz daha sabret. Sonrasında arkadaşlarına kavuşursun."
"Peki."
Jisung'a haber vereyim, sabahtan beri bekliyor.
Ji🐿
Hanjiii!
Jisung!
Hanji
Hanj
Han
Ha
HNe var ya?
Niye bakmıyorsun mesajlara zamanında?
Baktım ya.
Tamam tamam neyse
Gelmek üzereyiz.
Dışarı çıkar mıyız?
Özledim görmeyeli.Ehm bu pek mümkün değil..
Neden?
Of babanı yine mi kızdırdın?Ya ben bir şey yapmadım
Adamın zaten nefes bile alsam tepesi atıyor.
Ben napayım öleyim mi?Neyse o zaman camdan yollarım sana hediyeni.
Ne hediyesi?
Söylemem sürpriz
Gelmek üzereyiz zaten
Biraz daha beklePeeki..
Seok Amcayı hiç sevmiyorum, neden bu kadar baskıcı? Neyse en azından evlerimiz karşılıklı. Bu yüzden odalarımızın camından birbirimize bir şeyler gönderebiliyoruz. Bunu sanırım ailelerimiz bilmiyor. Seok Amca bilse evden bile taşınır resmen. Gerçekten anlamıyorum, ileride çocuğum olursa asla böyle bir baba olmayacağım...
•••
Marabaaaa. Bu benim ilk ficim olacak. Sanırım pek güzel olmadı. Aslında bunu baya bir önceden yazmam gerekiyordu çünkü ben bu fici editim için yazdım(instagrama attığım bir editin altına gelen bir yorumun konusu aslında yazacağım fic). Umarım ilerleyen bölümlerde daha iyi olur. Öpüyorum cnlarım mmmmeaaaaah😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impossible
FanfictionBir kaza sonucu şizofrene dönmüş Minho ve her zaman onun yanında olup ona destek vermiş olan Jisung