Saat sekiz suları ve tıkır tıkır işleyen bir hastane. Berhayat! İçeri girip çıkan hastalar ve etrafta koşuşturan çalışanlar. O sırada motoruyla patinaj çekerek ortama dahil olan bir Ali...
Etraftaki tüm bakışların üstünde olmasina alışık olarak önce motoru durdurup üstüne başına baktı. Kaskını kafasından çıkarıp bileğine takarak içeri doğru adımladı. Kaskin içinde terlemiş olan kıvırcık saçlarını eliyle karıştırarak düzeltmeye çalışıyordu. Etraftaki stajiyerler ağzından suyu akarak bakarken Ali asansörün önüne gelip düğmeye bastı. Son anda yanında fark ettiği tanıdık Sima ile yüzünü buruşturdu.
Ali: bir dakika altı saniye geciktiniz Nazlı hanım. Sizden beklemezdim...
(Bu tavıra karşılık gözlerini devirdi Nazli.)
Nazlı: Merak etme sen. Ben farkı acil de kapatırım.
Ali: (Siritarak) Ay doğru bu gün sen acildeydin dimiii :)
Nazlı : Kina yak!
Ali: Zevkle :)
Nazlı: Sinirlerimi bozma benim Ali!
Nazlı Sinirlerimi bozma benim Ali!
Ali: Sanada takılmaya gelmiyor be kızım.
(Bu sırada asansör gelir ve içeri geçerler. Kapılar kapanmak üzereyken son anda koşturarak gelen Ezo'yu görürler.)
Ezo: Ali kapıyı tuttt!
(Ali gülümsemeye çalışarak asansör kapısının arasına ayağını koyar. Nazlı göz devirir.)
Nazlı : Geliyor yine seninki.
Ali: Nerden benimki oluyormuş be!
(Bu sırada Ezo soluk soluğa kendini içeri atıp asansörü çalıştırır.)
Ezo : Günaydın Alii. (Nazlıya bakmadan) Sanada günaydın.
Nazli : Ah canım saol. Sen günaydın demeden günüm aymıyor.
Ali: Şşş hanımlar. Sabah sabah sakin ya. (Nazlıya döner) Bu enerjini vakalarda görelim.
Nazlı: Kuru kuruya olmaz. Seni yeneceksem bir şey kazanmalıyım.
Ali: Ben kazanacağım için sorun yok. Sen kazanırsan ne istersen olur. Ama ben kazanırsam bir hafta sonraki röpörtajımizda benim daha iyi olduğumu söyleyeceksin.
Nazlı : Oha! Başka bir şey iste. Sayılmaz bu!
(Sohpet dışi kalan Ezo asansörün kapısının açılması ile önden çıkar. Nazlı da zafer kazanmışcasına bir gülümseme atarak deske doğru yol alır.)
~
Ezo: Bıktım ya biktim anne! Her yerde bana sataşıyor! Ali'nin yanında beni rezil ediyor! Kovalım!
Vuslat: Ezo sen sevmiyorsun diye kimseyi kovamam. Ne Aliymiş arkadaş! Git eğlen gencecik kızsın. Uğraştığın şeylere bak!
Ezo: Ali benim olacak! Kimse beni reddemez! O kızda önüme taş koyamaz! Nazlı felan demem Ezerim!
Vuslat: Ne halin varsa gör Ezo...
Ezo sinirle odasına doğru yol alırken Ali de asistan odasına giriş yapar. Nazlı'nın hâlâ orda oturuyor olmasına şaşırır.
Ferman: Ali bu gün acildesin Nazlı ile birlikte. Herkez içeridedir. Acilde doktor eksikliği var.
(Bu söz üzerine sırıtarak ayağa kalkar Nazli.)
Nazlı : Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste :)
Ali : Hill çok biliyon sen! (Fermana döner.) Yazıklar olsun sanada.