B3

426 80 18
                                    

Ali: Ölümlerden ölüm beğen Demir!

Diyerek bir hışım arabadan indi. Yan Koltukta oturan Açelya'da korkuyla arabadan inerek abisinin önüne geçti. Fakat Ali'nin duracağı yoktu.

Açelya : Ali lütfen gidelim. Nolur bak bir sürü adamı var!

Ali: Hiç bir şey yapamaz! Otur arabaya kapıyıda kilitle bekle beni.

Açelya Ali'yi geri arabaya bindirememişken önlerini kesen iki araçtan da Demir ve bir kaç koruması inmişti. Demir pişkin pişkin sırıtarak Ali'nin karşısına dikildi. Demir'in bu tavırları ise Ali'yi öfkeden delirtiyordu. Ali Açelya'yı arkasına alarak Demir'in üstüne yürüdü. Demir'in korumalarından biri anında Ali'yi parmağının ucuyla tutarak geri itti. Bu Ali'yi güldürmüştü.

Ali: Korumalarlamı geldin lan. Götün bunami yetiyor. Yol kesmeler, tehtit etmeler. Dağ başındamıyız lan biz! Anarşit herif!

Demir: Ağır ol lan! Benimle düzgün konuşacaksın! Artık ne üssümsün ne arkadaşım! Devran döndü Ali efendi! Bedel ödenecek!

Bu söz üzerine sessizce Ali'nin arkasında bekleyen Açelya'nin hey heyleri tepesine geldi.

Açelya: Ne bedelinden bahsediyorsun ya sen! Doktorluk yapamamanın sorumlusu Ali'mi? Kendine gel köpeklerinide al çekil git yolumuzdan!

Ali: Açelya arabaya geç dedim sana!

Demir : (Açelya'ya bakarak) Abini dinle Açelya!Dorukcuğun sana zarar gelmesini istemez değilmi?

Ali : Fazla oluyorsun sen artık! (Diyerek Demir'e kafayı gömer)

Açelya: (Korkuyla) ABİİ! Demirin yere serilmesi ile birlikte 4 adet koruma Ali'nin üstüne atılır.

Demir: (Yerde burnunu tutarak adamlarına bağırır) Dağıtın ulan şunun yüzünü gözünü!

***

Nazlı: Evet evet Adil hocam. Firen sesinden sonra telefonu kapandı zaten. Kaza yapmış olabilirler. Biz şimdi Doruk ile yola çıkıyoruz aramaya. Sizin evin yolunda bir yerlerde olmalılar...

Nazlı Ali'nin telefonunun kapamasının ardından ve son duyduğu firen sesi ile telaşlanıp ortalığı ayağa kaldırmıştı. Önce Doruğa haber vermiş ardından da Adil hocayı arayarak onada söylemişti.
Şimdi ise Doruk ile beraber Adil'in evine giden yollardan geçerek Ali ve Açelya'yı arıyorlardı.

Doruk: Offff! Açelya da açmıyor telefonunu! Kesin bir şey oldu kesin.

Nazlı : Dur dur dur! (Yolun kenarında duran arabayı göstererek) Ali'nin arabası değilmi o!

Doruk: Evet o. (Hızlıca arabayı sağa çekip inerler.) Biraz daha yaklaştıklarında ise arabanın ön tarafındaki kaldırımda oturmakta olan Ali'yi ve ona zorla pansuman yapmaya çalışan Açelya'yı görürler.

Doruk : Açelya! (Açelya direkt Doruğun boynuna atlayarak sarılır. Nazlı ise hızlıca Açelyanın bıraktığı pansumanı devralır.)

Nazlı : (Endişeli gözlerle) Nasıl oldu bu? Biriylemi tartıştınız? Yol verme kavgası felanmı oldu.

Ali: Yok. (Nazlı'nın elini tutup yüzünden uzaklaştırır) Tamam yeterli bu kadar.

Nazlı: Saçmalama mikropmu kapmasını istiyorsun! yüzün gözün patlamış bütün! Hayır madem dövemeyeceksin neden iniyorsun arabadan anlamıyorumki!

Açelya Doruğun kollarından ayrılarak kaldırıma yaklaşır. Önce gözyaşlarını silip Nazlı'ya sarılır ardından son kez de abisine sarılarak söze girer.

AşkBank Where stories live. Discover now