Gay Sevgilim

oyun başlasın.. -3-

Bozok elleriyle  gözünü kapıyordu acı çekiyor gibiydi ama bir yandan'da sinsi sinsi gülüyordu.

gözüm barkına kaydı ona baktığımı farkedince yüzünü bana  çevirdi.  uzunca boş bir bakış attı. adımlarını hızlandırarak üstüme doğru yürümeye başladı. bana bağrıyordu ama dediklerinden hiç birşey anlamıyordum sinirden ağzından çıkan tükmükleri seyretmeye başladım. 

Bozok ''Ne  bağrıyorsun lan  kıza?'' diyerek. az önce kıvrandığı yerden acı çekerek doğruldu. 

''Hadi ama bozok şimdide bunumu  savunacaksın bana!''

''Evet onu savunacağım nasıl olsa sevgilim değilmi?''

gözlerimi ayırıp açık olan ağzımı kapattım.  bozok yavaş adımlarla  yanıma gelip elini omuzuma attı. sinsi bir gülüş yapıp elerimi gösümün üstünde bağlayıp kazanan sürtük bakışımı barkına attım.

 ''Ne sevgilisi oğlum? hepiniz birleşip banamı oynuyorsunuz!!''

''kimseye oynadığımız yok'' diyerek boş bir cevap verdi bozok.

barkın o sinsi gülüşünü yeniden yaptı yüzünün ortasına yumruk geçirmemek için yumruğumu sıktım. ''Hadi ya ondanmı  Afra seni öpünce onu yere fırlattın''

Cevap vermek için ben ağzımı açtım  ama geri kapattım haklıydı.

Bozok omuzumdaki elini çekip dar pantolonunun cebine soktu ''hayır biran müdür geliyor sandım bilirsin işte ilk günden göze batmak kimse istemez zaten yere atmadım sadece geri çekilecekim ama ayağı ayağıma dolanınca düştü'' 

''hadi o zaman birdaha öpüşün karşımda zaten müdürde ortalıkta yok''

etraf sesizlenince konuşmaya artık benimde girmem gerektiğini anladım. ''sana bir şey ispatlamak zorunda değiliz''barkın kaşlarını kaldıra bildiği kadar havaya kaldırdı ''Anlamıştım zaten yalan olduğunu''

''kendine acı çektirmek istiyorsun sanırım  eski sevgilini  başkasıyla yiyişirken görmek.. ne bilim nüklüotik aşk bu olsa gerek.'' derken göğsümde bağladığım elermi serbest bıraktım.

''baksana sen ispatlamak zorunda değilsen bende inanmak zorunda değilim''

''bu iş çok uzadı ama!'' diyerek yüzümü aniden çevirip dudaklarım yapıştı şuanda ne yaptığımın farkında değilim sadece güzü kapalı olan bozoğun gözlerine  bakınca bende kapattım  az önce öpüştüğümüzden pek fark yoktu sadece bu sefer dilini boğazımdan geçirip mideme ulaşmak istiyormuş gibi öpüyordu. elini belimden aşağa indirip kalçamı elemeye başlayınca geri çekilip ''abartma istersen!'' diye çıkıştım. kalçamdaki elini çekip barkına döndü barkın gerçekten sinirliydi ''oyun başlasın o zaman'' diyip hızlı adımlarla yürüdü. barkın haklıydı bozokla benim aramdaki şey tam bir oyundu ve bu oyunun elinde sonunda sonu olacaktı ama nedense ben bu oyundan keyf almaya başlamıştım bile. sarı falik barkının peşinden koşarak ''bana bi açıklama borçlusun''  diyerek cırladı barkın sinirlendiğini belli ederek  sesini yükseltip ''tek gecelik sürtüksün senlemi uğraşacam!'' diyip el hareketi çekip uzaklaştı sarışın sürtükte hiç bişe olmamış gibi başka yöne gitti.

Etraf sonunda sakin olmuştu ama üstümden bazı olayları atamamıştım mesela bozok'un bir gay olması ve barkınla çıkmaları gibi. bozokla okulun en dibindeki bankta oturuyorduk o hiç bişe yapmadan  telefonuyla uğraşıyordu. gerçekten sormak istediğim okadar soru varki ama bu soruların yanıtsız kalacağını çok iyi bildiğim  için bişey  soramıyorum. ''bana bir su alırmısın?'' diyerek bozoka döndüm en azından 1 dakika bile yanımdan uzaklaşması bana zaman kazandıra bilirdi. ''senin ayakların yokmu?''  ''Ayaklarım var ama dilini boğazıma kadar soktuğun için bademciklerim huylandı şimdi su alırsan mutlu olurum.''