011

1.1K 106 45
                                    

- Flörtü bir sonuca bağla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Flörtü bir sonuca bağla. [pt 2]

bakugou ile karaokeye gelmiştiniz ve neredeyse sürenizin çoğunluğunu şarkı seçmeye harcamıştınız.

ofladın, "hadi ama bir tanesini seç gitsin." ayağa kalktın ve mikrofonu aldın.
"tamam tamam, buldum işte." bakugou şarkıyı açıp yanına geldi ve elini tuttu.

tanıdık şarkıyı duymaya başlayınca gülümsedin ve erkek arkadaşına baktın. "bunu hatırlıyor musun?"

"küçükken beraber dans ettiğimiz şarkı... unuttum mu zannediyorsun?"
"evet," mikrofonun sesini açıp boğazını temizledin. "benim hakkımda şeyleri aklında tuttuğunu bilmiyordum."

bakugou gözlerini devirdi, mikrofonu açtıktan sonra sana baktı. şarkıyı senden dinlerken anılarınızın tek tek canlanıyordu.

I'm in the room, it's a typical Tuesday night.
I'm listening to the kind of music she doesn't like.

odanda müzik açık bağırarak eşlik ediyordun. proje ödevinde sana düşen kısmı yapmaya çalışıyordun. anahtar kelime, çalışıyordun.

sanki biriyle dans edermiş gibi tur atarken gözlerini kapattın ve kendini farklı bir yerde düşündün. her şarkı değişiminde farklı bir karaktere bürünüyor ve şarkı boyunca onu taklit ediyordun.

o sırada ise, bakugou canı sıkkın bir şekilde evine geliyordu. sevgilisiyle kavga etmişti ve artık bıkmıştı.

evinin önüne gelince cama baktı. perdesi kapalı camın aralığından gözüküyordun, dans ederken yaptığın hareketleri izledi bir süre. kendi kendine gülümseyerek hareket ediyordun.

bakugou'nun hoşuna gitmişti. ilk defa gözüne farklı biri gibi gözükmüştün, belki de canı sıkkın olduğundandır.

And you've got a smile that could light up this whole town.
I haven't seen it in a while since she brought you down.

"canın sıkkın," yemekhanede çocukluk arkadaşına eşlik ederken konuştun. "gülümsediğini görmüyorum uzun süredir."

"normalde çok gülen biriyim sanki." bakugou sana bakmadan sevgilisini, eski, izleyerek konuştu.

nereye baktığına baktın ve ofladın. "onunla tanışmadan önce bu halinden daha iyiydin en azından." içeceğinden bir yudum alıp arkana yaslandın. "beni dinlemeyeceğini biliyorum ama ondan daha iyisini hak ediyorsun."

"biliyorum."
"o zaman neden hâlâ onunlasın bakugou?"

Oh, I remember you driving
to my house,
In the middle of the night.

kirishima'nın düzenlediği partiden dönüyordunuz.

bakugou annesinden gizlice aldığı arabayı sürerken sana partide kız arkadaşıyla ettiği kavgayı anlatıyordu, sanki sen partide değilmişsin gibi.

konuşmadan önce derin bir nefes alıyor sonrasında nefes almadan hızlı hızlı olayı anlatıyordu.

kırmızı ışığa gelince duraksadı, kendini kötü hissettiğini biliyordun. sadece sevgilisiyle kavga etmek değil, bunu herkesin önünde yapmak onu rahatsız ediyordu.

aklına gelen şeyle gülümsedin.

I'm the one who makes you laugh,
When you know you're 'bout to cry.

"içki almaya giderken ne oldu gördün mü?"

bakugou sana kaşlarını kaldırarak baktı, sen de konuşmaya devam ettin.
tsuyu ile başınıza gelen şeyi anlatıyordun, tamamen rezil bir olaydı ve onun sonrasında bununla dalga geçeceğini biliyordun.

fakat kısa bir süreliğine olsa bile onu mutlu göreceksen kendini rezil etmeye hazırdın. bilmiyordun ama o da aynısını senin için yapardı.

olayı göstererek anlatırken araba hareket etmeye başladığı için arkana yaslandın ve ellerinle anlatmaya devam ettin. bakugou gülerek seni dinliyordu.

And I know your favorite songs.
And you tell me 'bout your dreams.

"sana playlist hazırladım." bakugou çalma listesinin linkini attı ve sana baktı.

"yok artık, evleniyoruz sanırım." gülümseyerek linke tıkladın ve şarkılara baktın, sevdiğin her sanatçı ve şarkı vardı. bakugou hepsini ezbere biliyordu, aynı şekilde sen de.

ona hazırladığın çalma listesinin linkini kopyaladın ve mesaj attın. gülümseyerek kafanı kaldırdın ve bakugou'yu izledin.

"aptal." linki açtı bakugou, sevdiği tüm şarkıları görmek onu mutlu etmişti. "benim sana hazırladığım her şeye karşılık vermene gerek yok."

omuz silktin. "isteyerek hazırladım."

Can't you see that I'm the one
Who understands you?
Been here all along.
So, why can't you see?.

bakugou elini tutmanla kendine geldi. şarkının neredeyse sonuna kadar hiçbir şey yapmadan yüzünde gülümseme ile seni izlemişti.

bunca zamandır onun için doğru kişinin sen olduğunu sonunda fark etmişti.

şarkıya eşlik ederken seni etrafında döndürdü ve elini beline koyup seni kendine çekti. birbirinize bakarak şarkıyı söylediniz.
sanki şarkı size adanmış, sanki birbirinize demek istediklerinizi şarkı yoluyla söylüyormuşsunuz gibi.

You belong with me.

son sözü söyledikten sonra bakugou sana yaklaştı ve mikrofonlarınızı indirip dudaklarınızı buluşturdu. gözlerini kapattın, ellerini bakugou'nun boynunda birleştirdin.

bir anda duyduğunuz yüksek sesle geriye çekildiniz. sıradaki şarkıya otomatik olarak geçmişti ve şarkı '...ready for it?' olunca ürkmüştünüz.

gülümseyerek sevgiline baktın, bakugou da gülümseyerek sana bakıyordu. bir süre birbirinize baktınız sonra gülmeye başladınız.

bakugou saçlarını okşadı, sonunda kendi için doğru kişiyi bulmuştu. elini tuttu ve şarkıya eşlik ederek seninle dans etti.

[😿]
e bitti bu

bir ara taylor swift bağımlısı
bakugou yazmayı düşünüyorum
bu bölüm ona göndermeydi😼

okuduğunuz için çok teşekkür ederim
öyle ya da böyle kitabı bitirdik sonunda

final bölümlerinden nefret ediyorum
çünkü kitap boyunca elde ettiğim okuyucu kitlesini sevmiş oluyorum genelde

tamam yeter hadi kapattık burayı

BU ARADAAAAAA YANDERE
MIDORIYA KİTABI YAYINLADIM
İSTERSENİZ BAKABİLİRSİNİZ

aa
bir de
sizi
seviyorum
<33333

10 (+10) ways to flirt someone ⁐ katsuki bakugou. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin