Gözlerimi güneş vurduğu için zor bir şekilde açabilmiştim.Başımın ağrısı beni bu güzel uykumdan uyandırmıştı.Yavaşça yataktan doğruldum ve yanımda yatan Hürkan'a baktım.Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurlu ve mutlu bir şekilde uyuyabilmiştim.Hâlâ rüyada gibi hissediyordum kendimi aslında.Onun da beni seviyor olması bir zamanlar benim için hayaldi sadece.Bir yandan da bu güzel rüya yarıda kalacak diye ödüm kopuyordu.
Sakinleşmeliyim,sakinleşmeliyim...Bu kötü günlerin bitmesine çok az kaldı.
Yataktan yavaşça ayağa kalktım ve sessiz adımlarla ağrı kesici almak için mutfağa gittim.
Dolabı açtım ve ilaç kutularına göz gezdirmeye başladım.Benim aksime evinde fazla ilaç yoktu.
Bulduğum ağrı kesiciyi içtikten sonra salona gittim.Tam oturacakken dışarısının çok güzel göründüğünü fark ettim ve pencereye doğru yaklaştım. Uzakta olsa deniz çok güzel gözüküyordu.
"Sabahları manzara daha da güzel oluyor değil mi?"
Arkamdan sarılan Hürkan'a baktım.Bana sessizce yaklaşıp aniden sarılması beni biraz korkutmuştu.
"Korkuttun beni."
"Sence de uyanmak için fazla erken değil mi?" Nefesi boynumu gıdıklamıştı konuşurken.
"Başımın ağrısı beni uyutmadı,ama ilaç içtim geçer birazdan."
"Yanımda seni yatarken göremeyince biraz korktum aslında."
"Artık hep yanındayım,korkmana gerek yok."
Daha da sıkıca sarıldı ve boynuma hafifçe bir öpücük kondurdu.Tedirginliği dikkatimi çekmiyor değildi.Beni rahatsız etmekten korkuyor gibiydi.
Başımı çevirdim ve dudaklarımızı birleştirdim.
Onu öpmeye devam ettikçe öpüşmemiz daha da derinleşmeye başlıyordu...
Dudaklarını dudaklarımdan yavaşça ayırdı ve bana baktı.
"Acıktım."
"N-Ne?"
"Karnım acıktı." Bunu demesiyle gülmemi içimde tutamamıştım.
"Ne ya?"
"Tamam,bir şeyler yiyelim o zaman."
"Evet bence de yiyelim yoksa ben seni yemek üzereyim."
Sırıtarak mutfağa gitti ve çok geçmeden geri döndü.
"Pekala...Dışarıda kahvaltı yapmaya ne dersin?Evde doğru düzgün bir şey kalmamış."
"Olur,dışarıda yapabiliriz."
"Kahvaltımızı yaptıktan sonra ne yapmak istersin peki?"
"Dışarıda vakit geçirebiliriz ama Luna'yı ilk benim evden alalım,onu çok yalnız bıraktım."
"Tamam alırız."
. . .
Kahvaltımızı ettikten sonra sahile yakın bir yere gelmeye karar vermiştik. Kaldırımda Hürkan ile birlikte yürürken bir yandan da denizin harika görüntüsünü izlemek oldukça keyif vericiydi.
"Luna'da burayı sevdi sanırım,senin gibi."
"Evet,neşeli gözüküyor."
"Ama sen pek neşeli gözükmüyor gibisin Emre."