Bölüm 1

103 7 0
                                    

"Günaydın çocuklar ben sizin yeni sınıf öğretmeniniz Jung Jaehyun. Sizin için matematik, Edebiyat ve vokal dersleri vericem" Gamzeleri, tatlı bir gülümsemesi, altın çerçeveli gözlükleri ve sol kolunda koltuk değneği olan muhteşem bir adam. Takım elbise giymişti ve bir peri masalından fırlamış gibi görünen prenslerden birine benziyordu.

"Woah harikasınız!" Sınıf başkanı, öğrenci kayıt defterini karıştırırken kıkırdayan adamın üzerine salyaları aktı.

"Teşekkür ederim genç bayan ama ben evliyim." Jaehyun altın yüzük parmağını salladı. Kız yutkundu ve uzaklaştı. Çocuklar, özellikle kızlar, sakat olmasına ve yürümekte güçlük çekmesine rağmen karşılarındaki adama hayran kalmışlardı. Öğretmen, derse başlamadan önce kayıtları taramakla meşgul görünüyordu. Böylece çocuklar kendi aralarında fısıldaşmaya başladılar. Kestane rengi saçları kabarık ve dokunaklı görünüyordu.

Mavi saçlı bir çocuk masasında derin bir uykuya dalmış gibi yapıyordu ve gerçekten bir süre sonra uykuya daldı. Düşünceleri dağıldı, derinlere indi ve onu rahatsız eden milyonlarca şeyle birlikte tamamen kayboldu. Her şeyi açıklayan sesin farkındaydı, Jaehyun derse başlamıştı öğrencileri ise onun görünüşü ve melodik sesiyle daha çok ilgileniyordu.

"Adamım, erkeklerimizi ve kızlarımızı çalıyorsun." bir çinli sesini yükseltti, ve öğretmenine bakıp kıkırdadı öğretmen ise ona aldırmadan derse devam ediyordu

"Psst uyan! Sanırım o kızgın." Mark, neon saçlı kanadalı bir çocuktu en iyi arkadaşlarının belini dürttü. Mavi saçlı, uyanmayı reddederek inledi. Dürüst olmak gerekirse, uyanmak istemiyordu. Şimdi değil, hiç değil. Yüz yıl boyunca Aurora gibi uyuyabilseydi, bunu seve seve yapardı. En az ilgilendiği bir dersle uyanmak yerine. Müziğin sesini bir süreliğine dış dünyaya kapatmak için arttırdı. Bir süre yalnız kalmak istiyordu.

"Bugünlük bu kadar. Teşekkürler yarın görüşürüz." Jaehyun gülümsedi, kitablarını toparladı ve sınıfdan topallayarak çıktı.

Jaehyun çok iyi yetiştirilmiş, ahlaklı ve onurlu bir adamdı. Üst sınıf bir toplum hayatında büyüdü ama ne yazık ki sakattı. Ailesi, sevilen ve değer verilen bir kusuru olmasına rağmen, cana yakın insanlardı. Kendisine selam verenlere gülümsedi, herkese karşı çok nazikti.

"Taeyong bir şey söyle. Busan'dan döndüğünden beri sessizsin." Mark dilsiz olan en iyi arkadaşına iç geçirdi. Taeyong en iyi arkadaşının koluna yapışarak iç geçirdi.

"Dondurma almaya gitmek ister misin?" Mavi kafa gülümsedi ve ikisi yakınlardaki dükkanda yemek yemek için okuldan çıktılar. Mark, bronz tenli bir güzelliğin uzun boylu Çinlilerle kıkırdadığını görünce içini çekti, canı acıyordu ama durup bakmaktan başka ne yapabilir ki.

"Sadece ondan hoşlandığını itiraf et." Taeyong bir sandalyeye oturup siparişinin gelmesini bekledi. Mark kırık bir gülümsemeyle başını salladı.

"Lucas itiraf etti ve Donghyuck bir nevi evet dedi sanırım. Bir aydır yoktun ve üç haftadır çıkıyorlar. Sanırım devam etmeliyim . Haha....Peki, seni rahatsız eden şeyin ne olduğunu söylermisin" Mark, en iyi arkadaşının bunun sahte olduğunu bildiğini bilmesine rağmen gülümsedi.

"Ben.....Umm......Sana daha az incindiğimde söylerim belki....Bilmiyorum......Sadece beni bırakma." Taeyong burnunu çekerek gülümsedi. Neon kafa başka soru sormadan başını salladı.

"Seni eve bırakacağım." Mark gülümsedi. Onlar sessizce yemek yerken dondurmaları geldi ve gitmek için ayağa kalktılar. Taeyong sessiz kaldı, saatlerce bu kadar sessiz kalacak bir tip değildi ama bugün öyleydi. Taeyong sanki eve gitmek istemiyormuş gibi inerken Mark dairelerin önünden kenara çekti. Yine de çocuk arkasını dönerek el salladı ve kapıdan çıktı. Neon saçlı en iyi arkadaşı içini çekerek uzaklaştı. Ondan sakladığı bir şey vardı ve en iyi arkadaşına yardım etmek istiyordu. Taeyong hiçbir şeye bu kadar üzülmemişti.

Taeyong dudaklarını ısırdı, içeri girmek istemedi, soğukta dışarıda kalmak da istemedi. Bir iç çekerek kapı ziline bastı. Ara sıra uyuyan Mark dışında dairesine hiç kimse gelmemişti. O gamzeli gülümsemesi, altın çerçeveli gözlükleri ve koltuk değneğiyle kapıda dikilirken kapı hızla açıldı. Akşam yemeğinin enfes kokusu, genç oğlanın burun deliklerini dolduruyor. Çocuk, hayatının bir ayda nasıl değiştiğine baktı.

"Akşam yemeği yaptım!" Adam daha geniş gülümsedi. Taeyong öğretmeni geçerken çantasına çarptı ve çanta fırladı hızla kendini odaya kapatdı,

"Taeyong sabahtan beri yemek yemedin!" Adam kapısını çaldı. "Yemeğini ye." Sesi sert değildi, baskın da değildi ama Taeyong sadece ondan nefret ediyordu.

Cevap gelmedi , Taeyong sadece dışarıdaki gece gökyüzüne baktı. Anne ve babasının yaptığı ihanet, hayallerinin yıkılışı, hayatının nasıl mahvolduğu, her şey o kadar acı verici görünüyordu ki mavi saçlı karanlığa bakarak içini çekti. Canı acımıştı ama ne yapabilirdi ki? Kaçmak? Gerçi Mark onu içeri alırdı. Sonsuza kadar en iyi arkadaşlardı, Taeyong onu hiç fark etmeyen bronzlaşmış kaltağa aşık olmasaydı her an neon kafayla evlenebilirdi. Keşke bu farklı olsaydı. Belki Taeyong en iyi arkadaşına aşık olabilirdi.

"Taeyong? İyi geceler!" öğretmen kapının arkasından neşeyle bağırdı. Küçük olan, acı çekmek için yüzünü yastığa bastıdı.

"Pis adam!" Taeyong ağlayarak uykuya dalarken yastığına burnunu çekerek tısladı.

Adam usulca içini çekti, kırık bir gülümsemeyle topallayarak uzaklaşırken kolu ahşap kapıdan aşağı kaydı. Çocuğa karşı her zaman iyi olmağa çalışıyordu ama tüm girişimlerinde başarısız oluyordu. Eğer ailesi böyle ani bir karar almasaydı? Bu işler böyle olmazdı değil mi?


Umarım kurguyu beğenirsiniz arkadaşlar hatalarım ola bilir çokca türkce 3 cü dilim olduğu için yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum başka çevirmek istediğiniz jaeyong ficlerini yorum kısmına yaza bilirsiniz elimden geldiği kadar çevirmeye ça...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım kurguyu beğenirsiniz arkadaşlar hatalarım ola bilir çokca türkce 3 cü dilim olduğu için yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum başka çevirmek istediğiniz jaeyong ficlerini yorum kısmına yaza bilirsiniz elimden geldiği kadar çevirmeye çalışıcam iyi okumalar❤️💙

Captivate me (jaeyong) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin