Bu şehre neden geldim? Kimseyi tanımadığım, annemden , yakınlarımdan ayrı bu karanlık şehirde ne yapabilirdim tek başıma? Kahrolası ihtiyar herif. Yıllar önce annem ihtiyarın istemediği bir adamla kaçarak evlendi diye evlatlıktan reddeten ihtiyar herif şimdi gelmiş bana iyi büyükbaba rolü üstleniyor. Tamam zengin olabilirsin güçlü de olabilirsin ama bu beni yanına alabileceğin anlamına gelmemeli. Benimde düşünme yeteneğim var.
Günlerden cunartesiydi. Haftanın en sevdiğim günüydü. Yani eskiden öyleydi. Sabah uykumu almış olarak kalmanın verdiği mutluluk ile yatağımın içinden kalktım. Odamı topladım ve havalandırdım. Sonra altımae kısa kot şortumu ve üzerime beyaz bol tişörtümü giyip saçımı da tarayıp at kuyruğu yapıp merdivenlere yöneldim. Annem yine harika kreplerini yapıyordu. Babam da güzel eşine yardım ederken bir yandan da yanaklarına küçük küçük öpücükler konduruyordu. Ben onları gizli bir şekilde seyrederken arkamdan küçük kardeşim gelip beni korkutunca benim çığlık atmam bir oldu ve bütün büyü bozulmuş oldu. Annemin yüzünün bizi görünce kızardığını görebiliyorum. Ama olsun o her haliyle çok güzeldi.
Kahvaltı sofrasına geçip güzelce kahvaltımızı yaptık ve annem bana güzel kötü karışık bir haberi olduğundan bahsetti. Fazla vakit geçmeden kapı zilinin zıngırdısı kulağımda çınladı. Bir koşu gidip kapıyı açtım ve karşımda mafya babalarını andıran her haliyle kötü işlerin içinde olan bir adam duruyordu. Ne çok yaşlıydı ne de çok orta yaşlı. İkisinin tam ortası bir yaştaydı. Beyaz kirli sakalı ona ayrı bir hava katmıştı. Ben bunları düşünürken annem arkada baba diye bağırdı ve içeri davet etti. Benim gözlerimin göz bebeginden çıktığını küçük kardeşim soylemeseydi farkında bile olmazdim. Annemi mutfağa çağırıp o adamın neden evimizde olduğunu sordum ve aldigim yanıt beni pek de memnun etmememisti;
-Seni yanına almaya geldi.
- 'Hahahaha anne ne şakacısın. Seni yıllar önce evlatlıktan reddeten bir insanla beni yollama tenezzülünde bulunmazsın herhalde.'dedim.
Annem bana ağlayan gözleriyle baktı ve buna mecburum Arya dedikten sonra mutfaktan ünlü kosuculari bile geçecek bir biçimde yukarı odama koştum.
Fazla sürmeden o adam beni almaya geldi. Oda da ağladığımı duyan annem bile bir şey yapamadan kaşla göz arasında beni siyah camlı bir arabaya bindirdi ve uzun bir yolculuğa çıktığımızı söyledi. Kendimi arabanın camina yaslayıp içimden inleye inleye ağlamaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
AcakKaranlık içinden aydınlığa ulaşmak isteyen bir genç kız ve onu bekleyen bir erkek. ikisinin beraberinde getirdiği türlü çeşit yalanlar, sırlar . . .