Öncelikle herkese merhaba bu benim ilk hikayem olduğu için bir çok hatam olabilir. Zamanla düzelticem. İyi okumalar...
Annemle kavga edip dışarı çıktım. Babamın ölümünden sonra ikimizde çok sarsılmıştık annem herkese çok agresif davranıyordu psikoloğa gidiyordu. Ne kadar alttan alsamda yinede kavga ediyorduk. Saat akşam 11'di biraz sakinleşmeye ihtiyacım vardı kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. müzik dinlemek en sevdiğim hobimdi ve tabi bide kitap okumak beni her zaman sakinleştirirlerdi. Her nefes verişimde ağzımdan sis bulutu çıkıyordu hava çok soğuktu.
Arkamdan birisi "Astrid" diye bana bağırdı müzik dinlediğim için ses çok boğuk geliyordu. Kim bağrıyosa onu duymamazlıktan geldim. Şuan bana tek iyi gelen şey müzik ve yalnızlıktı. Ses gittikçe yakınlaşıyordu ama ben hala arkamı dönmemiştim. Arkamdan bir el omzuma değince ona doğru baktım. Gelen tek ve en iyi arkadaşım Gwen di. Onu 6 yaşından beridir tanıyordum 12 yıllık kos koca arkadaşlık.
Ona görünce şaşırmıştım ellerini dizlerine koymuş nefesini düzeltmeye çalışıyordu demekki bana yetişmek için koşmuştu. Her nefesini verdiğinde ağzından sis bulutu çıkıyordu. Zar zor doğrularak"Astrid yarım saattir sana bağrıyorum niye bakmıyosun"
Derken bende kulaklığımı çıkardım."Müzik dinliyodum duymamışım" dedim ama halbuki her 'Astrid' dediğine duymuş dumamazlıktan gelmiştim."Neyse boşver bu saatte gözlerin dolu burda napıyorsun"dedi ben gözlerimin dolduğundan bile haberim yoktu. Gözlerimi silerek "Biraz hava almaya çıkmıştım" dedim annemle tartıştığımızı söylemiycektim. "Neyse sen beni boşverde sen napıyosun akşamın 11'inde"
Sorduğum soruya afallamıştı ne diyceğini bilememiş gibi "Bende hava almaya çıktım evde bunaldımda" dedi bişeylerin olduğunu anlamıştım ama üstüne gitmedim doğru bir zamanda sorucaktım.Yolda öylece sarhoşlar gibi bağıra bağıra şarkı söylüyorduk. Yoldan geçen tek tük insanlar bize bakıyordu bazıları balkona çıkıp 'noluyor be' diyen anlamsız bakışlarla bize bakıyorlardı. Gwen'i işte bu yüzden çok seviyordum. Ne istersem yapan çok iyi ve manyak birazcık salak ve çok güzel birisiydi her derdimi ona anlatırdım ve beni sıkılmadan dinlerdi.
Öyle ne kadar şarkı söylediğimizi bilmiyordum ama geldiğimiz yer uzun bir süredir olduğunu bize söylüyordu evden gerçektende çok uzaklaşmıştık telefonu çıkarıp saate baktığımda 12:30 gösteriyordu ve altında tam 27 cevapsız arama ve 14 mesaj Gwenle saati ve bildirimleri gördügümüzde ikimizin ağzıda o şeklini aldı. Anneme hemen bi mesaj çektim 'Merak etme yarım saate evdeyim' 1.30 saatlik yolu nasıl yarım saatte gidicektik onuda bilmiyordum.
Eve giderken caddeden gidiyorduk aklımıza sonradan gelmişti oranın kestirme olduğunu. "Gwen niye yalan söyledin" dedim ona bakarak boyu benle aynı olduğu için zorlanmadan yüzüne bakabiliyordum." Hangi konuda?" Kendince salağa yatıyordu oda biliyordu benim hangi konuyu söylemek istediğimi. "Sen hava almak için çıkmadın evde bişeyler olmuş" dedim. Tam ağzını açtı konuşmaya yeltenmiştiki karşı yolda gözleri birşeye takıldı ciddiyetle oraya bakıyordu.
Onun baktığı yöne doğru baktığımda yolun ortasında siyah bir poşet vardı ama poşet haraket ediyordu sanki içinde bir şey var ve içinden çıkmak için çabalıyordu. Oraya doğru giderken bir arabanın geldiğini gördüm poşet siyah olduğu için şoför onu görmüyordu ve farlarıda açık değildi hızlıca koşmaya başladım içinde kedi veya köpek olmalıydı.
Gwen bana bağırıyordu ama ben yine duymamazlıktan geldim araba çok hızlı geliyordu ve adımlarım hem hızlanıyor hemde büyordu ve birden ne olduğunu anlamadan kendimi poşetin yanında buldum. Oraya kadar daha çok yolum vardı sanki oraya ışınlanmıştım. Ben ne olduğunu anlamazken şoför korna çalmaya başladı.
Elim ayağım karıştı sonra arabanın fren sesini duydum. Şoför indiğinde hemen yanıma geldi. "Gerçekten özür dilerim görmedim poşeti benim hatam farları açmam gere-" sozünü yarıda kestim "bir dahakine umarım farlarınızı açarsınız yoksa" diyip elimle poşeti gösterdim ne demek istediğimi anlamış olmalıki arabasına binip giderken bende arkamı dönüp Gwen'in yanına gitcektim ama o çoktan gelmişti.
Ellerime bakıyordu, avuçlarımın içinde mor ışık yavaşça sönüyordu. "Biraz önce sen ne yaptın" dedi kısık seste ellerime bakarak. Bende aynı ses tonunda "Bilmiyorum" dedim. Sonra aklıma poşet geldi. Kaldırıma geçip baktığımızda içinde yavru bir köpek çıktı. Tabi içinden çıkar çıkmaz kaçmıştı korkmuştu yavrucak.
Sonra bir parka geçip banka oturduk telefonu çıkarıp anneme mesaj atcakken saatin 1:15 olduğunu gördüm. Ama ne Gwen nede ben şaşırmadık ikimizinde odak noktası ellerimdi ve tabi yoldayken ne yaptığım. Anneme hemen bir mesaj attım 'biraz gecikeceğim' sonra ne yazdığına bakmadan telefonu kapattım. Gwende benim yaptığım gibi yapmıştı.
İkimizde susuyorduk hiç bir kelime etmiyor sadece oturuyorduk. Sonra Gwen "oraya koşarken arkandan mor ışık geliyordu" dedi nasıl yani oraya ışınlanmadımmı. Ne olduğunu böyle oturarak anlayamazdık. "Birdaha deniycem"dedim ellerime bakarak. Gwen sadece kafasını sallamakla yetindi. Oda biliyordu oturarak bir yere varamıycağımızı.
Sokağın başına gittim nasıl yapıcağımı bilmiyordum. Sadece koşacak olucakmı diye bakıcaktık. Gwen yanımda duruyordu hala olayın şokundaydı, benim gibi. Yavaşça koşmaya başladım. Gittikçe hızlanıyordum sonra birden kendimi sokağın başında buldum. Nasıl gittiğimi anlamadım nasıl bu oluyordu bilmiyordum. Sonra yine aynı şekilde Gwenin yanına gittim. Şaşkınca bana bakıp gülüyordu. O gülünce bende gülüyordum. Ellerimi tuttu mor ışık yine gelmişti.
İlk kitabımın ilk bölumünü yazdım. Gerçekten çok heyecanlıyım hatalarımı affedin biliyorum kısa oldu ama gittikçe bölümler uzuycak ve bu kitabın paralel evrenlerle ne alakası var demeyin ön yargılı olmayın daha ilk bölümdeyiz... Tamamen sizin kararınız olan yıldız ve yorumu size bırakıyorum ama tabi atarsanız beni mutlu edersiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paralel Evrenler
Science FictionBaşka bir evrenden başka bir güçte sen ve düşmanların geldiğini düşünün...