Kısa bir story bölümü..
Küfür ve rahatsız olunabilecek yerler olacaktır dikkatinize!!!
İyi Okumalar..
***
Yazar Pov.
Elinde ki bitmek üzere olan sigarasını karşıdan gelen bedeni gördüğünde sinirle içine çekip yere fırlattı. Ayakkabısı ile ezerken dilini dudaklarında gezindirdi ve gülümsedi. Yıllardır beklediği an geliyordu işte. Karşısından gelen beden kendi kendine kahkaha atıyor ve elinde ki küçük pakette ki tozlara öpücük konduruyordu. Jeongin bu görüntü karşısında iğrendi, o hayatına giren en güzel şeye hep zarar vermişti ancak şu toz parçalarına öpücükler veriyordu, daha da sinirlendiğini hissetti.
"Sesini götüne sokacağım senin şerefsiz"
Nefretini sözlere dökerken yürümeye başlamıştı, yaklaştıkça sinirinden dolayı adımları hızlanıyordu. Hala gülen bedenin yakalarından tuttuğu gibi ardından sürüklemeye başladı, tek eliyle arkasından sürüklediği bedenin gömleğinin yakalarından tutuyor ve gözünün önünden ayırmadan yürüyordu, kimsenin görüp müdahale edemeyeceği bir ara sokağa getirdiği gibi bedeni duvara en kuvvetli gücüyle atmıştı.
Duvara çarpıp yere düşen bedenin ağzından acı dolu bir inleme çıkmıştı. Ellerini yere koyup kafasını kaldırmaya çalışan Joshua'nın bu haline güldü. Bugün onu kimse elinden alamazdı, Hyunjin'e yaptıklarını duyduğu zaman onu öldürmeye yemin etmişti evini bulup işini bitirecekti ancak buna Chan engel olmuştu. O gün gerçek anlamda Jeongin'in gözü dönmüştü ve Chan küçük kardeşinin bir pislik yüzünden ceza almasına göz yumamazdı.
Şimdi onun günüydü..
En sonunda sıktığı yumruğunu gülen yüzüne sert bir şekilde geçirdi, darbenin nereden geldiğini anlamayan Joshua henüz ayağa kalkabilmişken tekrardan yere düşmüştü. Neye uğradığını şaşırmıştı; kaşlarını sinirle çatmış, burnundan solurken yere bakan gözlerini yukarı çıkardı gördüğü yüz ile önce şaşırdı çok geçmeden ise sırıtmaya başladı. Saniyeler geçtikçe küçük kıkırtılar yükseliyordu, Jeongin dişlerini sıkarken karşısında ki bedenin ruh hastası olduğuna kanaat getirmişti artık.
"Demek sonunda geldin Jeongin, ne zamandır seni bekliyordum"
Joshua yediği yumruk yüzünden dudağından akan kanları umursamadan sırıtıyordu, acıması umurunda değildi. Sonuçta acı çekmeyi seviyordu ve bundan çok sevdiği bir şey varsa o da; istisnasız acı çektirmekti. İnsanların, hele ki Hyunjin'in elleri arasında acı çekmesine bayılıyordu, ağlaması ve yalvarması hoşuna gidiyordu.
Maddeleri sevmiyordu bunların aksine ancak bağımlısı olmuştu bir kez ve bırakmakta istemiyordu doğrusu.
"Geldim orospu çocuğu geldim, senin belanı sikmeye geldim"
Jeongin hırsla tekrar tuttu karşısında bir deliymiş gibi durmadan sırıtan adamın ve duvara yasladı. Joshua'nın kafası iki yanına düşüp duruyordu, sarhoş değildi veya henüz madde kullanmamıştı ancak Jeongin'e karşılık verecek kadar gücü olduğunu sanmıyordu.
"Sendin değil mi? Ona gizli hesaptan yazan sendin"
Joshua gülerken bir anda gülümsemesi gitmiş yerini ruhsuz bakışlar almıştı. Hala Hyunjin'i seviyordu ve o konuşmalardan Jeongin olduğunu anlamak zor değildi. E bir kısmını Hyunjin elinden almaya çalışsa da okumuştu sonuçta. Ya da sevgi sandığı şeye takıntı mı demeliydim, iğrenç ve kötü bir takıntı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cute and beautiful | hyunin
Fanfiction"Nasıl böyle olabiliyorsun?" "Anlamadım?" "Aynı anda hem çok güzel, hem de tatlı olabiliyorsun, bunu nasıl başarıyorsun?" Top! Jeongin Bottom! HyunJin -TAMAMLANDI-