2

87 10 74
                                    

Gözlerimi acilde açtığımda İzuku hemen yanıbaşımdaydı. Anneme haber vermemiş gibi görünüyordu ve antrenörü de ayakucumda kollarını bağlamış bekliyordu.

"Eeee şey selam?" İzuku uyandığımı fark etmediği için konuşma gereği duymuştum.

"EİJİ! UYANDIN SONUNDA!" sesini kısması gerektiğini fark edince. "Çok korktum, benim yüzümden yine kriz geçirdin. Özür dilerim kardeşim."

Gülümserek sorun olmadığını mırıldandım sonra gözlerim açıldı. "Bana neden şüpheli şekilde bakıyordun? Kriz geçirme sebebim senin bana güvenmediğini hissetmemdi."

"Antrenörüm, senin en az benim kadar vücut geliştirdiğini söyledi. Ben çöpleri taşıyarak yaptım... Ama sen?" Kafası karışık şekilde karnını açtı ve karın kaslarımı gösterdi.

"Sen U.A'ye girmek için çalışırken ben boş duramazdım herhalde. Bir spor merkezinde yarı zamanlı danışmanlık yapıp orada kas geliştiriyordum. Sen eve gelmeden döndüğüm için fark etmemiş olman normal. Çok geç eve dönüyordun İzuku, seni evde beklemek çok yorucuydu." O olmadan uyuyamadığımı biliyordu bu yüzden her gece eve erken gelmeye çalışırdı.

Kırgın gözlerle bana baktı, muhtemelen bunlaeı ona en başında söylemediğim için kırgındı. Her zamanki gibi minik bir tebessüm ettim. İka olmadığını fark ettiğimde kıkırdayıp kollarımı açtım. Bana sımsıkı sarıldığında tüm gücüm yerine gelmişti işte. O benim tüm varlığımdı...

"Eh o zaman annemi daha fazla endileşendirmemek için bugün erkenden eve gidelim ve karnımızı doyuralım. Ayrıca İzuku, sana özel bir şey söylemek istiyorum. Şey rica etsem-" dedikten sonra, söylediği gibi bir deri bir kemik olan, adama baktım.

"All M- ah şey yani hocam." dedi ve imalı bir şekilde gitmesini istediğini belirten bir bakış attı. Benden bir şey sakladığını biliyordum. Sonunda adam nefesini verip dışarı çıktığında tamamen yalnızdık.

"İkigai, şey İzuku. Ben geçen ay bir şey fark ettim!" Korkuyordum, benden nefret etmesinden onu hakkı olanı aldığım için nefret etmesinden...

"Ee şey, hatırlıyor musun küçükken doktora gittiğimizde sende serçe parmağındaki eklem vardı ama bende yoktu. Yani benim bir özgünlüğümün olması gerekiyordu hatırlıyorsun değil mi?" Gözlerinin kısıldığını gördüğümde yutkundum. Korkmak yerine hemen ona söylemeli ve onu sonradan hayal kırıklığına uğratmamalıydım.

"Geçen ay hiç kas çalışması yapmadığım halde seninki gibi kaslarımın arttığını fark ettim-" Gözlerimi sımsıkı kapattım az önce yalan söylediğimi ona kendim itiraf etmiştim.

"Kaji! Bu harika! O zaman özgünlüğün ne?!" Kapattığım gözlerimi açıp ışıldayan gözlerini gördüğümde gözlerimden fırlayan tek damla gözyaşını fark ettiğinde durdu. "Ne oldu Kaji? Kötü bir şey mi?"

Hemen başımı salladım. "Korkmuştum, senin hakkın olan özgünlüğü almışım gibi hissediyordum... Şey özgünlüğüm, şey. Senin gölgen olmak!" Gözleri açıldı ve bir anlığına kalakaldı. Kendi çalışmalarının sadece kendisi için olmadığını anlamış mıydı merak ediyorum...

"O zaman sen bu sayede sınavlarda benden daha iyi alıyordun, çünkü benim bildiklerimi bir şekilde sen de biliyorsun. Benim güçlendiğim kadar güçlendin çünkü bedenin bir şekilde benimkine bağlı. Ben düştüğümde benim kadar acı çekmiş görünürdün çünkü bağlanan bedenlerimiz semin de acı çekmeni istiyordu. O zaman ben ölürsem-" Sinirle ağzına elimi koyup kızgın gözlerle ona baktım.

"Sakın! Bir daha asla öyle konuşmayacaksın! İzuku sen ölürsen özgünlüğüm olmasa bile ben zaten ölürüm, bunu biliyorsun!" nefesimi vererek sakinleşmeye çalıştım. Konu İzuku olduğunda kontrolüm yoktu. "Özgünlüğüm senin yaptıklarını yapabilmenin yanında daha fazlasını ekleyebilme yetisini veriyor. Bugün seninle beraber çalışıp ikimiz de eşit derecede çalışırsak nasıl hissedeceğimi öğrenmek istiyordum ama sanırım sonraya kaldı. Ayrıca bunu sana söylemek istemiyordum çünkü senin her şeyini çalmışım gibi hissediyorum. Eğer bir özgünlüğün olsaydı onu da kullanabilecektim..." O sırada gözleri açıldı benden bir şey sakladığını biliyordum.

Eiji Midoriya <MHA FANFİC> Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin