Geçmişin Geleceği

5: 227'nin Sonu

İkinci 227 vakası tarihe gömüldüğünde temmuz gelmişti. Hu Liena yarasından iyileşmiş ve hala tüm CQL kadrosuyla iletişim halindeydi. Xiao Zhan günlüğüne yazıyordu:

"227 Skandalı bir kez daha tarihe karıştı. Bu sefer şirketim çabuk davrandı, herkes gerçekten hızlıydı. Bu olay bana zaman zaman dadansa da, gerçek hayranlarımın ve gerçek arkadaşlarımın olduğunu biliyorum. Hala San Hua'nın tüm bu olanların arkasında olduğu gerçeğini hazmetmeye çalışıyorum. Onun bir müttefik olduğunu düşünmüştüm, düşman değil. Artık bunların hepsi geçmişte kaldı. Umarım bir sonraki sefer CQL ailemle mutlu şartlar altında buluşurum."

Kalemini bıraktığında arkasından birisinin sarıldığını hissetti:

"Gege, didi seni seviyor."

Xiao Zhan gülümsedi:

"Didi, gege de ses-ni seviyor."

Wang Yibo, Xiao Zhan'ı belinden kavrayarak kollarına alıp onu koltuğa taşısı:

"Gege, sence ilişkimiz yeterince görtülü mü?"

Xiao Zhan kıkırdadı:

"Yani, verdiğimiz ipuçları gerçek hayranlarımız tarafından hızlıca okunuyor. Wang Yibo, bizi desteklediklerini biliyorsun. Gerçek hayranlar olay çıkartmıyor, sadece bariz olanı yazıyorlar."

Wang Yibo başını "evet" anlamında salladı, Xiao Zhan'ın yanına oturup onun ellerini tuttu:

"Biliyorum. Sadece, kariyerini mahvetmek istemiyorum."

Xiao Zhan, muzip bir şekilde Wang Yibo'nun alnına vurup konuştu:

"Kariyerim bir kere zaten mahvoldu, bu yıl yine mahvold. Herkesi düşününce, gerçekten kariyerimi mahvedebileceğine inanıyor musun?"

Wang Yibo kıkırdadı:

"Mahvedemeyeceğimi biliyorum."

Xiao Zhan gülümseyerek onun ellerini okşadı. Wang Yibo onu öğmeye başladı. Bir süre sonra ikisi de plaja gitmeye karar verdi. Wang Yibo bir kutu açtı:

"Burada kimse yok, parmağımıza takabiliriz. Sürekli cebimizde saklamak zorunda değiliz."

Yüzükleri takıp kuma oturdular. Xiao Zhan:

"Wang Yibo, sen insan mısın?"

Wang Yibo başını Xiao Zhan'ın göğsüne gödü:

"Özür dilerim gege, bu aslanı affet."

Xiao Zhan kıkırdadı:

"Hmm, bu tavşan oldukça bağışlayıcı fakat senin gibi birisiyle ne yapacağım ben?"

İkisi de cevabı biliyordu, basit ama karmaşık bir cevaptı. Cevap, ölene dek birbirlerinin tadını çıkartıp bir sonraki hayatta yeniden buluşmayı ummaktı.