soobin
hueningkai---
"choi soobin, bugün yine mi cezaya kaldın?"
soobin patlamış kaşını ve moraran elmacık kemiğini görmesine rağmen hâlâ soru soran edebiyat öğretmenleri bayan roseanne'e göz devirdi. bu kadın onun için her zaman çabalıyordu ama soobin hiçbir zaman benim için bir şeyler yap dememişti ve onun inatla kendisine yardım etmesi -aslında soobin'e sürekli aslında iyi bir öğrenci olduğunu, kavganın hiçbir işe yaramadığını söylemesinden bahsediyoruz- sinirini bozuyordu. keyfinden kavga etmiyordu sonuçta.
ya da aslında bazenleri canı sıkıldığı için kavga ediyor olabilirdi. yan sınıftaki hwang hyunjin'e sırf kendisine 'kazağın güzelmiş' dediği için birkaç yumruk atmıştı. fakat hyunjin de onun kazağına bakmıştı!
sahte bir tebessümle konuşmaya başladı. "hayır bayan park, tabii ki kavga etmedim."
kadının gülümseyen yüzünü görünce devam etti. "sadece bir çocuğu dövdüm. sonra o da abisini çağırıp beni dövdürttü. teknik olarak kavga değildi."
bayan roseanne sıkıntıyla iç çekti. bu çocuğun aslında gayet yetenekli olmasına rağmen öğrencilik hayatını cezalarda sürünerek geçirmesi canını sıkıyordu.
ancak daha bunları tam anlamıyla düşünmesine fırsat tanınmadan ceza sınıfının kapısı sertçe açıldı. japonca öğretmeni hirai momo yanında sarışın ve gözlüklü bir çocukla aniden içeri dalmıştı.
"bakın, daha homoseksüel ve biseksüelin farkını bilmeyen birini öğretmen yapmanız benim sorunum değil tamam mı? durup dururken kendi dini kurallarını herkese dayatmaya çalışmasaydı onunla tartışamazdım. hem tanrı aşkına, coğrafya öğretmenleri ne zamandan beri eşcinsellerin cehenneme gideceği hakkında vaaz veriyor?"
bayan momo sert bakışlarını sarışın çocuğa dikti. "ne olursa olsun o senin öğretmenin kai, onlarla bu şekilde konuşamazsın."
kai hahladı ve tek eliyle saçını düzeltti. "ona saygısızlık etmedim, yanlışını düzelttim. buna bile katlanamıyorsa öğretmen olmasaymış. üstelik hâlâ neden ceza almak zorunda kaldığımı anlayamıyorum."
japonca öğretmeninin ifadesi yumuşamışa benziyordu. sakince kai'ın yeni düzelttiği saçlarını okşadı. "öğretmenin bay kwon seni idareye şikayet edince baban da ceza almanı istedi. öğretmen çocuklarının ayrıcalıklı olmadıklarını gösterme şekli bu sanırım."
aslına bakarsanız kai bu cevaba hiç şaşırmamıştı. ne zaman birisiyle tartışsa, kavgacı biri değildi, babası ona susması gerektiğini söylerdi. ona göre farklı fikirlerin belirtilmesine gerek yoktu ki bu noktada kai babasıyla tamamen zıt düşünüyordu. o asla kendisine bir şey dayatılmasından hoşlanmazdı. zaten babasıyla olan kavgalarının temelinde bu sebep yatıyordu.
"pekala, şimdilik sessiz duracağım ama bunu o istediği için yapmıyorum."
babasıyla bir kez daha kavga etmek istemiyordu.
"teşekkür ederim." bayan momo son kez ceza sınıfındaki nöbetçi öğretmen bayan roseanne'i selamladıktan sonra sınıfı terk etti. dersler çoktan bittiği için okulda sadece kai, soobin, bayan roseanne ve birkaç tane hizmetli vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
detention class, sookai
Fanficher türlü kavgaya karışmaktan bir türlü usanmayan soobin ve herkese laf yetiştirmekten çekinmeyen hueningkai ceza sınıfında karşılaşırlar. düzyazı ©rozeixs | 27.03.22