She told me "Open your mouth"
She said "I've got a surprise"
And so I opened it wide
And then she crawled inside
She's on the tip of my tongue
She's on the top of my thighs
And if I searched a thousand miles I'd be dying to findBetween my fingers
She leaves then she lingers
If she's gonna go
Well then I'm going with her
I know that I won't forgetShe was sweet like honey
But all I can taste is the blood in my mouth
And the bitterness in goodbye
Dripping like honey
Down the back of my throat and out the front of my mind
And now she's impatient and I'm complacent
With just a little taste of wasting time
Looking for honey
But she stings like she means it
She's mean and she's mine🧚♀️
"Neler olduğuna inanamazsınız!.."
Jeongguk; Jimin ve Mina'nın içeride olduğunu bildiği odaya dalıverdiğinde iki kafa da ona döndü. Daha bir saniye önce dedikodu yapıyor olan ikili dikkatlerini hemen arkadaşlarına verdiler. Mina, kağıt törpüyle tırnaklarını törpülemeye devam ederken bakışlarını biraz Jeongguk'un üzerinde gezdirdi. Dudak büzüp tahmin etmesi kolaymış gibi konuştu. "Taehyung'la sikiş-"
"Mina!"
"Ne?.. Öyle olmadı mı?.."
Jeongguk, oflayarak kollarını göğsünde birleştirdi ve kendini arkadaşının kalp şeklindeki yatağına bıraktı. Elleri sıkıtıyla yüzünü kapatırken boğuk bir sesle konuştu. "Evet, öyle oldu."
Jimin şaşkınlıkla "Ne!?" derken Mina biliyordum der gibi omuz silkti. Jimin hemen aynalı makyaj masasının sandalyesinden kalktı ve yatağa, diğer ikisinin karşısına oturdu. "Jeongguk, ciddi misin?"
Jeongguk, oturur pozisyona gelip konuştu. "Şaka yapıyor gibi bir halim mi var?" Yüzünü, odadaki havasızlıkla buruşturup "Odanın içine sıçmışsınız amına koyayım." diye devam etti. Tamam, Mina'nın odası her zaman ağır tütsü kokardı ancak Jimin'in içtiği sigaranın kokusuyla birleşince içerisi gerçekten havasızlaşmıştı. Ayaklanıp pencereyi ardına kadar açtı ve dışarının temiz havasını içine çekip "Çok... Hızlı oldu." dedi düşünceli bir sesle.
Mina, danışmanını dinleyen bir ilişki psikoloğu gibi "Devam et," dediğinde Jeongguk dudağını büzerek yumruğunu çenesine yasladı. "Ben... Kızmaya gidiyordum işte. Partide olanlar ve koreografiyi bozması yüzünden."
"Ancak asıl kızgın olduğun kişi biraz da kendindin." dedi Jimin, parmakları arasındaki daldan uzun bir nefes çektikten sonra. Tek kolunu başının arkasına dayayarak yatağa uzandı. Tamam, Mina kadar olmasa da Jeongguk ve Taehyung arasında olanlardan haberi vardı ve en yakın arkadaşı olan çocuğun gerçek hislerini ondan daha iyi biliyordu. Yine de sevişmelerini beklemezdi ama konu Jeongguk'tu ve... Her şey olmuş olabilirdi işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙢𝙤𝙩𝙞𝙫𝙚, 𝙩𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠
Fanfic🏀 00s!au • hatelove • minific • femgguk • (askıda) ❝baş amigo jeongguk; basketbol takım kaptanı kim taehyung'u ölümüne reddeder, ta ki kalbine söz geçiremeyene kadar.❞ seme!tae uke!gguk