Manolya...

127 5 17
                                    

EEE nasılsınız bal böceklerim sınırın geçmemesi beni üzdü...

Bu bölüm full olarak Helia'nın ağzından olacak.

Uzay 1 ay içinde babasını kaybetti ve de ona gel yaz demeyi uygun göremedim umarım anlarsınız beni...

Her neyse bölüme başlayalım.


O gün kalktığım gibi diğer uzmanları uyandırmaya gitmiştim.

Hepsi uyanmış beni odalarında bekliyorlardı. Hatta inanmayacaksınız ama Riven bile beni bekliyordu...

Yavaş olarak hepimiz aynı odaya gelmiştik.

Gerilmiştim ve şu an ne döndüğünü bilmiyordum.
Ondan sonra yavaşça oturdum.
"Hey çocuklar neler oluyor?" dediğimde Riven uzatmadan lafa girdi.
"Biz sen yokken konuştuk ve senin Flora'yı haketmediğini düşünüyoruz, ama Timmy aynı fikirde değil o sizin birbiriniz için yaratıldığınızı düşünüyor."dediği an kafamdan kaynar sular dökülmüştü.
Şu an da sakin olup onlara mantıklı bir açıklama yapmalıydım.
"Biliyorsunuz ki sizde Trix'in tuzaklarına defalarca düştünüz."
Ardından sesimi yükselttim"Ve bu benim ilk defa düşüşüm oldu bundan ne kadar pişman olduğumu size anlatamam, Hatta uğruna canımı feda edeceğim kıza bile anlatamam!"
Bedenim titriyordu ve bu hiç iyi değildi çünkü gerçekten çileden çıktığımda titriyordu...
Yavaşça Sky yanıma geldi "Belki de onunla olması daha iyidir onun bu hali içimi yakıyor..."
Sky'a beni anladığı için merhamet dolu gözlerle bakıyordum.


                       -Derslerden sonra-

Hepimiz Alfea'ya gitmek istiyorduk.
Ama ben Bayan Faragonda'dan korkuyorum hem de ölesiye korkuyordum.

//Geçmiş zaman//

Bayan Faragonda bizi öyle gördüğünde hiç ses çıkarmamış aksine gülmüştü.

Bunun o anda bile bende bıraktığı hisleri hatırlıyorum...

O an onun gülüşü altında yatanları düşünmekten kafayı yemiştim...

//Geçmiş zaman Son//

Şu an da Alfea'ya aracı uçuruyorduk sırf benim Flora'mı özlememle alakası yok...

Ondan bana uçuşan Manolya kokusunu bile özlemiştim.(Ey Manolyam selam olsun sana)

Sonunda vardığımızda kapıya ilk varan ben olmuştum.

Onu o kadar özlemiştim ki...

Direkt beni gördüğünde bana sarılmaya gelmişti.

Bana sarıldığı an kalbimin sesini duyduğunu hissedebiliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana sarıldığı an kalbimin sesini duyduğunu hissedebiliyordum...

Oda bana gülümseyip ''Çok hızlı atıyor kalbin bu bana olan duyguların gerçek veya şu anda çok heyecanlısın demek'' dediğinde, kıkırdadım belki ikisinden de birazda olabilir...

Burnuma Manolya kokusunun dolmasına izin verirken ikimizde gülüyorduk...

Sanki bu gece sonsuz gibi...

Sanki o burada sonsuza kadar kalacakmış gibi...

Ardından onun hiç beklemediği o soruyu sordum ''Bayan Faragonda seni yanına çağırdı mı?''

Şaşırmıştı ama beni bozuntuya vermeden devam etti, ''Evet sana duygularım hakkında konuştuk'' nefes alıp devam etti ''Senin duygularından da emin olmak istiyor bilirsin ben ummm ben özelim o yüzden üzülmemi kimse istemiyor''  dediğinde ona başımı salladım ve devam ettim '' Sana hala o günkü gibi canlı hislerim var Manolyam ve de ben hislerimden çok çabuk vazgeçen, unutabilen biri değilim.'' dediğimde bana bakıyordu ona gülümsedim oda bana en sıcak gülümsemesiyle cevap verdi.

Bu gülümsemeler içimi ısıtıyordu, şu anda içim yangın yeri gibiydi kalbim çok sıcaktı ve bu yüzüme yansıyordu...

Birden panikle konuşmaya başladım ''Limonata almaya gidiyorum ben Flora'm'' dediğimde ayaklanmıştım o ise halime gülüyordu...

Elimde iki tane limonata ile ona doğru yürüyordum...

İçimi değişik bir his kaplamıştı...

Yavaşça yanına oturdum ve elimde ki limonatayı ona uzattım.

O ise bana donuk ve ürpertici bir şekilde bakıyordu ama ben bir kere daha onun alçak numaralarına düşmeyecek kadar zekiydim...

''O nerede Darcy!''

''Ah Helia... sana boşuna en akıllı uzman demiyorlar'' derken kendi olmuştu...

''Bir gün o nefes tellerinin hepsini koparacağım Darcy!''

Ben kılıcımı çıkarıyordum ki o kaybolmuştu...

''Bir gün Darcy senin bu kılıcı yemeni sağlayacağım. Bir gün...''

Ondan bir süre sonra burnuma yavaşça Manolya kokusu dolmaya başlamıştı anlamıştım Çiçek kızımın buraya geldiğini...

Yavaşça yanıma çökmüş ve özür dilemişti.

Konuşma sırası bendeydi ''Flora'm, Darcy sürekli seni izliyor ve de sen yokken yanıma geldi, onu tersleyip gönderdim elbette ama senin güvende olmanı çok istiyorum Meleğim'' dediğimde gökten yağan yağmurlar dikkatımı çekmişti...

Elimi yavaşça yanağına götürüp yaşlarını sildim ve gülümsedim.

''Senin gözyaşların öyle pis bir cadı için akmasın Manolyam'' dediğimde bana gülmüştü.

O sırada yanaklarımın kızardığını ve onun benim omzumda uyuya kaldığını bilmeden ona bir ton şey anlatmıştım.

Yanımıza Aisha(Layla) nın gelmesiyle ayağa kalkmak istedim ama o an uyuduğunu fark ettiğim için hiç kendimi bozamazdım.

''Onu içeri taşımamıza yardım eder misin Helia?'' demişti, gülerek başımla onayladım onu.

Flora'm narince kucağımda yatıyordu.

Stella sürekli konuşuyordu bizde onu dinlermiş gibi yapıyorduk...

Stella en önde, Bloom onun arkasında, Musa ve Aisha ise yan yana Bloom'un arkasındaydılar eh haliyle bende en arkadan onları takip ediyordum tabi ki.

Kızlar durduğunda onlara biraz daha uzak şekilde durdum.

Ardından Bloom kapıyı açmıştı hepimiz içeri geçmiştik ve ben Flora'mı yatağa yatırmıştım ona iyi geceler öpücüğü vermeyi o kadar çok istiyordum ki. Ama bunu yapamazdım o beni öpmeden ben onu öpemezdim.

Giderken yavaşça bileğimden tutup konuştu ''Burada, benimle kal Helia'' demesiyle ona gülmüş ve ne yaptığımı bilmeden yanına kıvrılmıştım...

''İyi uykular güzelim''

''İyi uykular tenine zarar gelirse her yeri yakacağım''

Kıkırdamış ve şöyle demişti ''İyi uykular sevdiğim adam'' ondan sonrasını duramamıştım karanlık göz kapaklarıma ağır gelmişti...



Eeee nasılsınız bakalım uğur böceklerim?

Gününüz nasıl gidiyor?

Bölüme oy vermeyi unutmayın sizleri seviyorum.

Ama tek aşkım Manolyam en çok seni seviyorum💜💜💜💜

Kalbimde ki Sen 💜 Helia&FloraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin