-1-

58 3 0
                                    

Kaslarım yanıyordu. Bir adım daha atamayacak gibi hissediyordum. Fakat atmalıydım.
Adamlar beş kişiydiler. Güçlü, fakat yavaştılar. Siyah takım elbiseleri de koşmalarına pek yardım etmiyordu.
Fakat her şey bitmiş gibi gözüküyordu. Çıkmaza girmiştim. Atlayabilirdim, fakat atladığım yere ulaşamayabilirdim. Çok uzaktı ve ben çok yorulmuştum.
Ne kadar atlamak istemesem de peşimdeki "siyahlar içindeki adamlar" bana başka bir şans bırakmıyorlardı. Hiçbir şey düşünmeme gerek yoktu, yapmam gereken tek şey vardı, o da atlamaktı.
Ne var ki tahmin ettiğim gibi oldu, atladığım yere düşmedim. Fakat bu, farklı bir yolla oldu.
Atladıktan sonra birkaç saniye havada asılı kaldım, gözlerimi kör eden bir ışık vardı, gözlerim kapalı olsa da görebiliyordum. Işık gözlerimi çok acıtıyor, kaskatı olmuş ellerim de gözlerime gitmiyordu. Kalbimin atışını duyabiliyordum. Uyuşan vücudum kötü şeylerin habercisiydi sanki.
Derken ışık gitti. Vücudum normale döndü, neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Daha sonra bir şey fark ettim, hala düşüyordum

GeçmişteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin