Zil çaldığında kantinden kitaplarımı almaya dolabımın yanına gitmiştim.Ilgaz ve Eylül sınıfa yönelmişlerdi. Koridora doğru baktığımda Çınarı bana doğru gelirken gördüm. Çınar okul basketbol takımının kaptanıydı bu görevin hakkını verilecek fiziğe sahipti Rüzgarda dans edilecek uzunlukta kumral saçları ve baktığında seni senden alan mavi gözleri vardı. "Merhaba güzel kız. Okuldan sonra boş musunuz? "
"Hımmm... Şuanda bir planım yok aslında "
"Güzel o zaman çıkışta benimle sin"
"Sen öyle diyorsan bana uyar Şimdi derse gitmem lazım"
"Görüşürüz" deyip yanımdan ayrıldı.
Dolabımdan kimya dersi için kitaplarımı alıp laboratuvar a girdim. Ilgaz ile Eylül laboratuvar eşiydi bende okulumuzun en zeki burslularından Evrenle eştim. Çok çalışkan bir çocuk ama onunla daha fazla konuşma fırsatım olmamıştı çünkü grubumuzun bir kuralı vardı burslular ve eziklerle konuşma aslında bu kuralı ben koymuştum seviyemiz düşmesin diye sonra pişman oldum çünkü burslular arasında çok kafa dengi insanlar var ama malesef kendi kuralımı çiğneyemem. Bugün Evren okula gelmemişti
ve eş'siz kalmıştım.Bayan Deniz derse girmişti , Deniz uzun boylu zayıf ve çok şık giyinen bir bayandı , temiz ve sürekli yapılı siyah saçlarının döküldüğü buğday tenine çok yakışıyordu . Devamlı sürdüğü kırmızı ruj onu mükemmel yapmaktaydı. Bayan Deniz sınıf öğretmenimizdi ve ders e tek başına girmemişti. Uzun boylu gece gibi siyah saçları ve gözleriyle çok yakışıklı bir çocuk vardı. Fiziği her erkegin isteyeceği tarzda güçlü ve muhteşem görünüyordu
"Evet arkadaşlar bu yeni öğrencimiz Aras. Okulumuza Ankaradan geldi burslu okuyor." Arkadan gelen Mertin sesiyle irkildim.
"Bir burslu dahamı hahhaha ne yazık"
"Mert , arkadaşınla düzgün konuş. Arascım Mavinin yanı boş oraya oturabilirsin." Aras hiç konuşmadan yanıma oturdu , bir anda burnuma gelen taze ve ferah parfüm kokusu ile derinlerde kalmış hislerimi ortaya çıkardı. Zil çaldığında tek kelime konuşmadan çıktı. Onunla konuşmak istedim ama ilk kuralımızı çiğnemek istemedim zaten ben konuşsam kızlar çok sinirlenirdi.
*
Dışarıya yürüdüğümde Çınar siyah porsche sinin kaputunun üstüne havalı bir şekilde oturmuş beni bekliyordu. İçeriye girmem için arabanın kapısını açtı. Çınarın odunsu kokusuyla dolan arabada yol almaya başlamıştık, biraz gittikten sonra Arası simsiyah motoruyla kırmızı ışıkta yanımızda durdu. Gerçekten çok çekiciydi , yanımızdan hızla uzaklaşıp gözden kaybolunca emniyet kemerimi takıp Çınara döndüm.
"Kemerini takmalısın" dedim
"Hadi ama ben iyi bir şöför üm "
"Çınar emniyet kemerini takman gerekiyor bütün şöförler senin kadar iyi değil.
Sonunda kemeri takmıştı , son hız gidiyorduk.
"Biraz yavaşla bir yere çarpacaksın"
"Mavi bırak ta istediğim gibi kullanayım"derken sesini yükseltmişti ve bu beni çok rahatsız etmişti ama kavga etmek istemiyordum sesimi çıkartmadım. Gideceğimiz yere gelmiştik Çınar arabadan benden önce inip kapımı açmıştı bu nazik davranışı ona karşı birazda olsa yumuşama mı sağlamıştı. Arabadan inince büyük bir hayal kırıklığıyla karşılaşmıştım
"Ev partisi mi ? ciddi olamazsın"
"Evet ama sıradan birinin değil Elçinin" gerçekten harika Elçin ve ben çocukluktan beri birbirimizi tanırdık ama ben onu bir türlü sevememiştim çok samimiyetsizdi kendini sürekli benimle kısalmaya çalışması sinirimi bozuyordu. Kapıyı siyah saçlı beyaz tenli genç bir hizmetçi açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Dünyası
General FictionBen gökkuşağında en çok maviyi sevdim ve bir gün gökkuşağının mavisine karışıp sonsuzluğa gideceğim. Ve şunu bilmelisiniz ki bayım benim dünyamın tek bir ismi var