Gözlerimi açtığımda karşılaştığım ilk şey o'nun kan kırmızısı gözleriydi. Kırmızı.. gözleri kırmızı renkteydi. Korkuyla sıçradım. "Sende kimsin?" diye sordum. Yarım ağız güldü ve cevap verdi "Kötülüğü arzulayan, iyiliği amaçlayan bütün isteklere karşı gelenim, ben şeytanın ta kendisiyim dedi. Korku dolu gözler ile ona baktığımda konuşmama bile fırsat vermeden devam etti. "Sen" dedi, "öldün." Parmağını iki kere şıklattı ve bir görüntü belirdi. Koca cüssesi önümü kapattığı için ekranda ne olduğunu göremiyordum. Aklımdan geçirdiklerimi hissetmiş olmalı ki yana doğru kaydı. Eliyle gel diye bi işaret yaparak beni yanına çağırdı, yavaş vr korkak adımlarla yanına gittim. Ekrandaki ben'dim. Etraf kan gölüne dönmüştü ve soğuk zeminde öylece yatıyordum. "Sen" dedi tekrardan, "öldün" ve ekledi "Tehlike geçene kadar, bedenini ben muhavaza ediceğim." Ve tekrar parmaklarını iki kere şıklatınca görüntü kayboldu. Yaşadığım şoktan ötürü ağzımı dahi açamıyordum ama o zaten bunu pekde önemsiyormuş gibi görünmüyor, herşeyi sormama gerek kalmadan anlatıyordu.
