2.Bölüm •Sebo

46 4 23
                                    

"Ben anlamadım niye bana doğru dönük bu silah."
Ateş Eylem'e döndü Eylem gözlerini halıya dikmiş hiç sesi çıkmıyordu.
"Ben Erdem Albay'a haber vericem."
Eylem Ateş'in sesini duyunca kafasını kaldırdı. Gülümsedi
"Bencede artık haber vermeliyiz."
Fethi, Eylem ve Ateş ayağa kalkarken Nazlı hâlâ oturuyordu.
"Kelebeğim hadi."
Nazlı kafasını kaldırıp Ateş ile göz göze gelmeye çalıştı.
"Ateş korkuyorum dışarı çıkmak istemiyorum."
Ateş yavaşça Nazlı'nın yanına çömelirken derin bir nefes aldı.
"Erdem Albay'a haber vermemiz lazım Nazlı'm. Daha sonra eve geçersin Erdem Albay ile birlikte daha güvende olucaksın güven bana."
Nazlı kafasını sallarken ikisi beraber yavaşça ayağa kalktı. Herkes evden çıkarken Eylem kapıyı kilitleyerek ilerledi.

Fethi ve Eylem Nazlı'nın önünde ilerlerken Ateş her ihtimale karşı Nazlı'nın arkasından ilerliyordu. O kadar dikkatli ilerliyorlardı ki rüzgardan çıkan yaprak hışırtısı sesi bile onların ellerini silahlarına götümesine sebep oluyordu.

Yaklaşık yarım saatin sonunda kışlaya varmışlardı. Buraya gelene kadar kimsenin ağzından tek bir cümle bile çıkmamıştı.

Ağır adımlarla içeri girdiler, koridorun sonunda ki Erdem Albay'ın odasının önüne gelince tüm gözler Nazlı'ya döndü.
"Tamam ben gireyim ilk."
Nazlı kapıyı çalarak içeri girince diğerleri peşinden ilerledi. Nazlı koşarak babasına sarılınca Erdem Albay gülümsedi.
"Hoşgeldiniz çocuklar otursanıza."
Herkes bir koltuğa otururken Eylem Erdem Albay'ın masasının önündeki koltuğa oturdu.
"Baba Eylem sana önemli bir şey anlatıcak."
Nazlı babasının yanından yavaş adımlarla Ateş'in yanına oturdu.
"Erdem Albay'ım iki gündür bana paket geliyor kimin yolladığı bilinmeyen paketler, ve pakette sadece bir kâğıt var üzerinde herkesin resmi ortada da ben varım.."
Eylem yutkunarak konuşmasına devam etti
"Elimde bir silah ve namlusu size dönük. Bugünkü pakette de yine aynı resim fakat bu sefer silahın namlusu Nazlı'ya dönük."

"Eylem fethi ile beraber fotoğrafları buraya getirin."
"Emredersiniz."
"Ateş sende Nazlı'ya göz kulak ol. Ben üstler ile konuşucam."
"EMREDERSİNİZ."
Eylem ve Fethi fotoğrafları getirmek üzere kışladan çıkarken Nazlı ve Ateş dinlenme odasında tim ile koyu bir sohbete dalmıştı.

"Yoruldum artık Fethi."
Eylem Fethi'nin koluna girmiş kafasını yaslamış yavaş adımlarla ilerliyordu.
"Yavrum, bizimde hayatımız böyle yapacak bir şey yok."

Uzun bir yürüyüşten sonra eve vardılar. Eylem anahtarını çıkararak kapının kilidine soktuğunda kapının zaten açık olduğunu farketti. Kapıyı kitlediğine emindi
"Fethi bu kapı açık."
İkisi beraber bir adam geriye giderken silahlarını çıkardılar. Önden Fethi arkadan Eylem içeri girdiler.
"Ben yatak odasına gidiyorum Fethi sen salona bak."

Yavaş adımlarla ilerledi Eylem, yatak odasında hiç bir şey dağılmamıştı. Tekrardan salona Fethi'nin yanına döndü.

"Fethi yatak odasında hiç bir şey yok."
"Burada da bir şey yok."
Eylem'in aklına kağıtlar geldi. Salonda koltuğun üstüne koyduğu geldi aklına hemen oraya yöneldi, kağıtlar orada duruyordu ve yanında yeni bir not

Sessizlik Senfonisi Where stories live. Discover now