iki

7.8K 312 279
                                    

2|benzer kaderler


"Evine hoşgeldin güzel kızım!" Dedi öz annemle Barış bey aynı anda. İkizler bana tebessümle bakıyordular. Gülümseyerek karşılık verdim.

İçeriye girince üç adamla karşılaştık. Benden büyüklerdi. Öz annem kolumdan tutarak beni koltuğa oturttu.

"Tanışmadık kızım" dedi Barış bey. Onun sözünü öz annem devam ettirdi.

"Ben annen Beyza, cerrahım. Baban Barış polis, en büyük abin Doruk 24 yaşında ve işletme mühendisi. İkinci abin Pamir 23 yaşında ve psikolog. Üçüncü abin Tuna 21 yaşında ve avukatlık okuyor. Son olarak küçük abilerin Gediz ve Ediz, 18 yaşındalar."

Öz annem bir doktordu, babam polis. Ve bu kadar abim vardı. Onlar beni seveceklermuydi ki?

Evlerine yeni gelen ve hala tanımadıkları kızı nasıl sevsin onlar? Kalbim kurulacaktı yine.

Başlarıyla selam verdiler. Bende öyle yaptım.

"Kızım, sana odanı göstereyim. Yorgunsundur" dedi annem.

"Anne, ben götüre bilirmiyim?" Dedi Gediz abi öz anneme.

Beyza hanım onu onaylayınca önden yürüdü. Ben de arkasından gittim. Merdivenleri çıkarak odaları tanıtıyordu bana.

"Birinci katta mutfak, salon, yemek odası, annemle babamın odası ve iki çalışma odası var. İkinci katta Doruk, Tuna ve Pamir abimin odası var. Bir tane çalışma odası da var, ortak kullanıyorlar."

Üçüncü kata ulaşınca yine tanıttı.

"Burada senin, benim ve Edizin odası var. Yan kolidorda eğlence ve hobi odası. Burası senin odan." Dedi ve beyaz kapıyı açtı.

İçerisi yeşil tonlarındaydı, benim tarzımda. Çok güzeldi. Büyük bir penceresi vardı. İki tane kapı vardı. Sanırım biri banyo diğeriyse giyinme odasıydı.

"Beğendin mi Livya?"

"Beğenmemek olur mu ki?" Dedim gülümseyerek. O da gülümsedi buna.

"Bir şeye ihtiyacın olursa yan odamdayım, gelirsin" dedi ve saçlarımı karıştırarak kapıya yöneldi.

Buna kıkırdayınca o da güldü ve odadan çıktı. Öncelikle pencereni açarak derince hava aldım. Banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım. Kendimi yatağa attım daha sonra. Kıyafet meselesini düşünemeyecek kadar yorgundum.

Aklıma bu gün olanlar gelince uykum kaçtı. Yatakta doğrularak sırt çantamdan bir kitap çıkardım ve okumaya başladım.

Yaklaşık iki saattir kitap okuyordum. Kitapı komidinin üzerine koyup ayağa kalktım. Biraz başım dönüyordu. Sanırım yorgunluktandı.

Çok bitkin bir haldeydim. Başım ağrıyordu. Makyaj masasının yanına giderek aynadan kendime baktım yine. Ölü gibiydim.

Ve kendimi çok yalnız hissediyordum.

Sen hiç kalabalıkta kendini yalnız hissettinmi?

Ben hissetdim.

Yazardan★

Herkes salonda oturmuş Livya'yı düşünüyordu.

Diğer kız Melis onlarla çok sıcak değildi. Sadece kendini düşünüyordu o kadar.

LİVYA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin